Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6'lık iki depremin ardından binlerce insan hayatını kaybetmiş, on binlerce kişi yaralanmıştı. Depremde çok sayıda ev yıkılmış, insanlar evsiz kalmıştı.
İlk depremin merkez üssü, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesiydi.
CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, ilçede Osmandede, Ördekdede ve Eğlen köylerinde incelemelerde bulundu.
'Çadır eksik, ısıtıcı yok'
Osmandede Mahalle Muhtarı Serkan Erkoca, şunları söyledi: "Mahallemiz köyümüz yerle bir, yani 70 hanelik köyümüzde 60 tane evimiz hiç girilmez halde. Yani hepsi enkaz... Büyüklerimize, yetkililerimize, bizlere bir yardım çağrısındayız insanlarımız halkımız hep sokaklarda. 2 aileyi 3 aileyi birleştirerek çadırlara yerleştirdik. Bizlere işte bir yardım... Evlerimiz her şeyimiz yerle bir. Sadece AFAD 20 tane çadır getirdi. 70 hanelik yere. 3 tanesini başka köyden aldık, 10 tane daha istiyoruz ama hala gelmedi. Çadırlarımızda ısıtıcılarımız yok."
80 bin nüfuslu ilçenin yarısı terk etti
CHP'li Hüseyin Yıldız ise şunları söyledi: "Burası Pazarcık merkez, iki apartman komple çökmüş, birinin duvarları aşağıya yıkılmış. Pazarcık vahim durumda. Deprem bölgesinde depremden kurtulan vatandaşlarımız zor günler geçiriyor. Yaklaşık 80 bin nüfusu olan bir ilçe, 40 bin kişi ilçeyi terk etmiş. Kimse evlerine giremiyor. Bazı yerlerde çadır kurulmuş ama üzülerek söylüyorum kış çadırları değil. Burası gece eksi 5, eksi 10’a kadar düşüyor. Buraya konteyner ve prefabrik evler yapılması lazım. Çadırda kalma şansları yok. Zor günler yaşanıyor, vatandaşımızın yanındayız. Hep birlikte aşacağız."
Ördekdede köyünde de konuşan Yıldız, 120 hanelik köyde 115 evin yıkıldığını, 35 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
CHP'li vekil, köylülerin Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin desteği olduğunu, hükümetten herhangi bir destek almadıklarını söylediğini aktardıç
Pazarcık Eğlen köyünden bir vatandaş ise köyün durumu ile ilgili şunları söyledi: "57 tane evden 50 tanesi yıkılmış ve 7 tane var onlar da kimisi az hasarlı, kimisi de çok hasarlı ayakta kalanlar da. İnsanlar hepsi malları, mülkleri, arabaları, araçları, traktörleri hepsi evlerin altında. Çiftçilikle geçinen insanlarız, tarla takımı sürecek hiçbir şeyimiz kalmadı. Hayvanlarımız hepsi gitti. Bir içme suyumuz yok, tuvalete gideceğiz tuvaletlerimiz yok, herhangi bir şeyimiz yok. Muhtarımız gitmiş Pazarcık'a kaymakamlığa. Kaymakam bey demiş; 'Başınızın çaresine bakın.' Böyle bir devlet olabilir mi, devlet insanına halkına böyle diyebilir mi, vergiyi almasını biliyor her şeyi almasını biliyor. Devlet zor günler insanın yanında olması lazım iyi günlerde değil. Çadır geldi ama kışa uygun değil üşüyoruz, buz gibi, ısıtıcımız yok hiçbir şeyimiz yok." (ANKA)