İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hafta başında CHP Genel Merkezi'nde toplantılara katıldığını belirterek "Seçim sürecinin nasıl yönetileceği konusunda kişisel deneyimimizi masaya aktarmak için girişimlerimiz sürüyor. İstanbul’da seçim deneyimi de yaşadık. Dolayısıyla A’dan Z’ye, sandık güvenliğinden birçok noktaya kadar hangi katkıyı sunabileceğimize ilişkin girişimlerimiz sürüyor" dedi.
Cumhuriyet gazetesini ziyaret eden İmamoğlu'nun açıklamaları özetle şöyle:
* "Partimize sunacağımız katkı aynı zamanda 6’lı masaya da bir katkı anlamına geliyor. Süreci takip ediyoruz. 6’lı masa demokratik bir masadır. Ancak bazı konuların ve bazı sorunların çözüme kavuştuğu, en doğru, en nitelikli biçimde seçime gideceğimiz bir yolculuğun tasarlanması şart.
* Seçim için 14 Mayıs tarihi konuşuluyor ancak henüz resmi bir karar yok. Sayın Cumhurbaşkanı “Haziran” da diyebilir. En azından yaklaşık olarak ifade edilen tarihe göre kendimizi planlamamız lazım.
* 6 Mayıs bir demokrasi zaferidir. Söke söke iki kez aldık İstanbul seçimlerini. Büyük bir kararlılıkla dört yıla yakındır mücadeleye devam ediyoruz. Her gün cenk ediyoruz. Kamu görevlilerinden tutun da devletin herhangi biriminin gösterdiği engellemeler anlatmakla bitmez.
* Terör soruşturmasıymış, özel masalarmış... 7-8 sene öncesindeki dosyalardan dava üretmeye çalışıyorlar. Soruşturmaların sayısını kaçırdım. Artık halk diliyle zıvanadan çıktılar. Ne yapacaklarını tahmin bile edemiyorum.
* Son yargı kararıyla birlikte, siyaset yapmamızın engellenmesi girişimi var. Tabii ki Diyarbakır’daki, Mardin’deki kayyuma da karşıyım. Dokuz senedir kamu görevi yapıyorum bir şey bulamayıp saçlarını başlarını yolan, çıldıranları görmek beni mutlu ediyor. Bunları sadece İstanbul’da değil her yerde anlatacağım.
* Biz çok umutluyuz. İstanbul’da milletin iradesine karşı yapılan müdahaleyi, milletimize anlatmak, hukuksuzluğu, adaletsizliği ifade etmek ve olanlara karşı dik duruş sergilediğimizi göstermek için şehirlerimizi ziyaret ediyorum. 10 binlerce insanın yanıma geldiğini, 10 yaşındaki bir çocuğun “Yanındayız” dediğini ya da 90 yaşındaki bir ninenin veya amcanın “Korkma, arkandayız” dediğini görüyorsam nasıl umutsuz olayım?
Yargının iktidar silahına dönüştü. Belli tavırlar takınanlar oluyor biz de onlara en sert şekilde cevap vermeye çalışıyoruz. Bakalım, bilek güreşinin bitmesine az kaldı." (Kısa Dalga)