Kısa Dalga - Birleşik Emekliler Sendikası (BES) Malatya Şube Başkanı Malatya Şube Başkanı Haydar Göktaş, 6 Şubat depremi sonrası depremzede emeklilerin karşı karşıya kaldığı sorunları ve çözüm beklentilerini yazılı basın açıklaması ile gündeme taşıdı.
‘Göçen 360 bin kişiden 137 bini geri döndü’
Göktaş, yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“5 Şubat 2023 depremleri tüm ülkemizi ve özellikle depremi yaşayan 12 şehrimizi derinden yaralamış ve bu illerimizi 50-60 yıl geriye götürmüştür. Zaten deprem öncesinde normal şartlarda zaten zor olan hayat şartları kötü yönetim nedeniyle yaşanılmaz hale gelmiştir. Malatya da deprem nedeniyle 5 bine yakın bina yıkıldı. Bin 250 kişi ölmüştür. 36 bin ağır hasarlı 2 bin 500 orta hasarlı bina vardır. 800 bin nüfuslu Malatya şehrimiz büyük göç vermiştir. Depremden sonra başka illere göçen 360 bin kişiden 137 bini geri döndü. Kalacak barınacak yeterli geliri olmayan diğer Malatyalı dönmedi başka şehirlere yerleştiler.
Sorunlar büyüyor
Deprem bölgesindeki en büyük sorunların başında barınma gıdaya erişim sağlık enflasyon eğitim sorunları yetersiz maaş geliyor. Şubat 2023’ten sonra bölgede enflasyon yüzde 300, yüzde 400 artmıştır temmuzda emekliye verilmesi gereken maaş artışı deprem bahane edilerek Ocak 2024'e ertelenmiştir.
‘AKP emeklileri gelir bakımından dünyada sondan ikinci yapmıştır’
AKP 22 yıllık iktidarı sonrasında ülkemize dünya şampiyonluğu liderliğini yaşatmıştır. Emekliler gelir bakımından dünyada en geri kalmış, yaşam kalitesi bakımından Hindistan'da sonra sondan ikinci olmuştur. 22 yıldır AKP hükümetini iktidara taşıyan ve iktidarda tutan emeklileri yok saymıştır toplumun gözünde devletin sırtında kambur olarak gösteriyorlar. Emeklinin, maaş ikramiye artışları mevzu olunca bütçede para kalmıyor. Suriyeliye, Afgana bir 40 milyar dolar harcadık gerekirse bir 40 milyar daha harcarız diyorsunuz beşli çetelerin büyük şirketlerin vergi borcunu kredi borçlarını bir gecede silebiliyorsunuz. 55 milyon dolar harcayıp bir kişiyi uzaya gönderiyorsunuz ama iş emekliye gelince bütçede para yok diyorsunuz.
‘Depremzede emekli ve ailesi açlık ve ölüm sınırında yaşıyor’
Emekli zor durumda özellikle depremzede emekli ve ailesi açlık ve ölüm sınırında yaşıyor. Deprem öncesinde zaten geçinebilmek için ek iş yapıyordu İşyerleri evi yıkıldığı için o imkânlarda kalmadı. Tek güvencesi 30-40 yıl prim vergisini verdiği devletidir. İktidarda yoksulluk sınırı 50 bin açlık sınırı 20 bin asgari ücretin 17 bin lira olan ülkede 'emekliye 10 bin lira maaşı verip şükredin bize de dua edin' diyor. Bu 32 milyon emekli ve ailesi ile dalga geçmektir biz emekli ve dul yetim maaşı alanları hiçe saymak yok saymaktır.
‘Kiralar emekli maaşının iki katı olmuştur’
Depremin üstünden 21 ay geçti emeklinin sıkıntıları çözülmemiş aksine artmıştır. Kiralar maaşının iki katı olmuş. Dul ve yetim maaşı alanların maaşı 6,7 bin civarında onlar zaten ölmüş. Yani öyle bir depremdi ki bu, ölen kurtuldu kurtulanlar öldü.
Deprem sonrası sağlık sorunları arttı yeni hastalıklar çıktı doktor hemşire sağlık personeli açığı var depremde kurtulanlar başka illere kaçtılar randevulu sistem nedeniyle aylar sonrasına gün veriliyor. Emekli ve yaşlı engelli depremzedeler randevulu sistemden muaf tutulmalıdır. İl dışında üniversitede okuyan öğrencileri olanlar okul kayıtları dondurup çocuklarını geri çağırıyor çocukların eğitim gıda masraflarını karşılayamıyorlar. Doğal gaz, elektrik, su gibi acil ihtiyaç faturalarını ödeyemiyor. Aylık faizleri 4 - 5 olan kredi kartı ile yaşamaya çalışıyorlar. Kredi kartı ve kredi borçlarını ödeyecek gelirleri olmadığı için icralık duruma düşmüştür. Hükümetin bölgedeki emekliye acilen maddi destek ve kolaylık sağlanmalıdır." (Haber Merkezi)