Kazdağları köylüleri Danıştay önünde

Kazdağları köylüleri, Halilağa Bakır Madeni projesine karşı açılan davanın sonucu beklenmeden ağaç kesimine başlanmasına Danıştay önünde yapılan açıklamayla tepki gösterdi.

Kısa Dalga - Cengiz Holding'in Çanakkale Bayramiç’teki Hacıbekirler köyü yakınlarında açmak istediği Halilağa Bakır Madeni projesi kapsamında devlet ormanında ağaç kesimine ve yol açmaya başlaması üzerine Danıştay’a açılan davanın biran önce karara bağlanması için Danıştay önünde açıklama yapıldı.

Hacıbekirler köyünden Sündüs Çelik, açıklamada şunları söyledi:

“Bizler, Çanakkale’nin Bayramiç ve Çan İlçesine bağlı Hacıbekirler, Yanıklar, Muratlar ve Halilağa köylüleriyiz. Köylerimizin çok yakınında, neredeyse içinde Truva Bakır Madencilik, ‘Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi’ projesi için ellerimizle diktiğimiz çam ormanımızda ağaç kesimine, yol çalışmalarına başladı. Çam ağaçlarımız, meşelerimiz 14 gündür cayır cayır kesiliyor. Ciğerimiz pişti üzüntüden. Maden alanı köylerimizin ortasında. Kesimciler köylerimizden geçiyor her sabah. Testere seslerini evlerimizden duyuyoruz bütün gün. Hayvanlarımızı otlattığımız meralarımız, ekip biçtiğimiz tarlalarımız, bostanlarımız madenin içinde kalacak. Ne yiyip ne içeceğiz biz, bunlar elimizden alınırsa bizim. Kasaba yüzü, market yüzü bilmeyiz biz. Yediğimizi, içtiğimizi bu topraklardan çıkarırız, maden hepsini elimizden alacak. Aç mı kalalım devlet duysun sesimizi, mahkemelerimiz duysun artık sesimizi.

Hakkımızda davalar açıldı

Dava açtık, keşifler yapıldı. Bilirkişiler geldi gezdi buraları. Rapor yazdılar. ‘Kamu yararı’ yoktur dediler bu köyler için, burada yaşayan köylüler için. Ama mahkeme bunu da duymadı. Madenle pazarlık masasına oturmadık, satmadık topraklarımızı. Satmadığımız topraklarımıza şimdi kamu yararı vardır denilerek kamulaştırma yapılmaktadır. Hakkımızda kamulaştırma davaları açılmıştır. Bizler tarlalarımızın, hayvanlarımızı otlattığımız meraların elimizden alınmasına razı değiliz.

Susuz kalacağız

Köylerimiz yıllardır sulu tarıma geçmek için, hayvanlarımız için gölet bekliyordu. Hacıbekirler’e gölet yapılacaktı. Seviniyorduk. Ama şimdi madenin su ihtiyacı için iki adet gölet yapılacağını öğrendik. Bu göletlerin suyu da köylerimizin su kaynaklarından sağlanacakmış. Biz susuz kalacağız. Bu göletler de yetmeyecek diye Çan’ın Kocabaş Çayı’ndan da kanal ile su alınıp getirilecekmiş madene. Çan’ın 55 köyünü besleyen Kocabaş çayı da susuz kalacak. Biz susuz yaşayamayız. Hayvanlarımız susuz yaşayamaz. Kirazlı köyünde altın madeni projesi için kesilen yüzbinlerce ağacı gördük. Ormandan geriye hiçbir şey kalmadı. Biz o manzarayı hiç unutmadık. Devletimiz halkın hukuksuzluğa tepkisine kulak verdi ve projeyi iptal etti. Çok sevindik. Bizim de sesimizi duysun.

Kanser olmak istemiyoruz

Cengiz Holding’in hukuksuz kesimi acilen durdurulmazsa, mantarı, kekiği, ahlatı, kuş burnuyla bizi besleyen, kurdun, kuşun, sincapların yuvası olan ormanımız gözümüzün önünde yok olacak. Havamız, suyumuz, toprağımız siyanürle, asitle, diğer kimyasal maddelerle kirlenecek. Kanser olmak istemiyoruz.”

Göletler ÇED'de yok

Açılan davayı ilk aşamada kazandıklarını belirten Çelik, yeni ÇED raporları alındığını, maden için yapılacak olan göletlerin ve derivasyon kanallarının raporda yer alamadığını söyledi.

Açılan ikinci davanın reddedildiğini belirten Çelik, Danıştay’da dava devam ederken bölgede ağaç kesimlerinin son hız devam ettiğini ifade etti.

Danıştay'a çağrı

Çelik, “Avukatımızın başvurusundan sonra 11 gün geçti ancak ağaç kesimleri daha da hızlanarak devam ediyor. Artık telafisi mümkün olmaz hale gelecek, yüz binlerce ağacımızı kaybettik. Bu altın bakır madeni projesinde hukuksuzluk yaşanmaktadır. Kirazlı’da olanların bir benzerini bir kere daha yaşamak istemiyoruz. Bizler zaten kıt kanaat geçinen köylüleriz. Geçimlik tarlalarımızı, suyumuzu, toprağımızı, ormanlarımızı kaybetmek istemiyoruz. Evlerimizin 500 metre yanında 18 sene patlatma yapılarak hayatımızın mahvedilmesine razı değiliz. Yaşlılarımız, çocuklarımız, bebeklerimiz dinamit sesleri ile uyanmasın. Bu maden buraya yapılırsa bizler evlerimizde yaşayamayacağız. Köylerimizi terk etmek zorunda kalacağız. Bizler şehre taşınsak ne yer, ne içeriz?” diye konuştu.

İliç köyleri gibi olmak istemediklerine dikkat çeken Çelik, Danıştay’a yürütmeyi durdurma kararı vermesini ve ÇED raporunu iptal etmesi çağrısı yaptı. (Haber Merkezi)

Gündem Haberleri