Anayasa Mahkemesi: Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında ölenlerin yaşam hakkı ihlal edilmedi
Anayasa Mahkemesi (AYM), Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015'te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında hayatını kaybedenlerin yaşam hakkının ihlal edildiğine dair yapılan başvuruyu esastan reddetti. Mahkeme, "yaşam hakkının öldürmeme yükümlülüğü bakımından ve usul boyutunun ihlal edilmediğine” hükmetti.
AYM’nin internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, “güvenlik kuvvetlerinin güç kullanımı sonucunda ölüm olayının meydana gelmesi ve bu ölüm olayı hakkında etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi nedenleriyle yaşam hakkının ihlal edildiği” suçlamasına ilişkin başvuru karara bağlandı.
Buna göre AYM, esas yönünden “Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının öldürmeme yükümlülüğü bakımından ihlal edilmediğine” hükmetti. Kararda yine esas yönünden, “Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edilmediği” belirtildi.
'DOSYALARI TEKRAR AİHM'E TAŞIYACAĞIZ'
AYM kararı, başvuruyu yapanların avukatı Ramazan Demir'in tepkisini çekti. Davayı yeniden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını açıklayan Demir, sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:
"AİHM 2018’de yaptığı duruşmada AYM’nin vereceği kararı bekleyin demişti. AİHM’de yapılan duruşmada AYM’nin bugün verdiği kararı vereceğini ayrıntılı olarak ifade ettik ancak dikkate alınmadı. AYM’nin gerekçeli kararı bize ulaştıktan sonra dosyaları tekrar AİHM önüne taşıyacağız.”
AİHM 2018’de yaptığı duruşmada AYM’nin vereceği kararı bekleyin demişti.AİHM’de yapılan duruşmada AYM’nin bugün verdiği kararı vereceğini ayrıntılı olarak ifade ettik ancak dikkate alınmadı.AYM’nin gerekçeli kararı bize ulaştıktan sonra dosyaları tekrar AİHM önüne taşıyacağız.
— Ramazan Demir (@ramazandmr) July 7, 2022
AİHM NE DEMİŞTİ?
AİHM, 2015-2016'da Cizre, Silopi ve Sur'da uygulanan sokağa çıkma yasağı konusunda Türkiye aleyhine yapılan 32 başvuruyu 4 Nisan 2019 tarihli kararında reddetmişti. Ret kararının gerekçesi olarak, "iç hukuk yollarının tüketilmemesi" gösterilmişti. Mahkeme, iki başvuruyu da "kabul edilemez" bulmuştu. (Kısa Dalga)
