Danıştay savcısı: AOÇ'a Cumhurbaşkanlığı sarayı yapılması Milli Parklar yasası hükümlerine aykırı

Danıştay savcısı: AOÇ'a Cumhurbaşkanlığı sarayı yapılması Milli Parklar yasası hükümlerine aykırı
Danıştay Savcısı, Atatürk Orman Çiftliği’ne (AOÇ) inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sarayı’nın yapımına temel oluşturan Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 1700 sayılı İlke Kararı’nın yasaya aykırı olduğu yönünde görüş açıkladı. Daire üyelerini bağlayıcılığı bulunmasa da Danıştay Savcısı görüşü görülen davaların seyri için büyük önem taşıyor.

Danıştay Savcısı, Atatürk Orman Çiftliği’ne (AOÇ) inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sarayı’nın yapımına temel oluşturan Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 1700 sayılı İlke Kararı’nın yasaya aykırı olduğu yönünde görüş açıkladı. Daire üyelerini bağlayıcılığı bulunmasa da Danıştay Savcısı görüşü görülen davaların seyri için büyük önem taşıyor. 

Mimarlar Odası’nın AOÇ’ye inşa edilen Beştepe Sarayı’nın yapımına temel oluşturan Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 1700 sayılı İlke Kararı’na ilişkin açtığı dava 2014 yılından bu yana Danıştay 6. Daire’de devam ediyor. İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun aldığı bozma kararları nedeniyle birkaç kez Danıştay 6. Daire’nin dosyayı yeniden incelediği dava sürecinde son olarak Danıştay Savcısı görüşünü açıklayarak yasaya aykırılığa işaret etti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Mimarlar Odası’nın dava açma ehliyeti olmadığı yönündeki görüşüne itibar etmeyen Danıştay Savcısı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 271 sayılı İlke Kararı’nı iptal eden ve “tarihi alanlarda resmi yapı yapımı için bölge kurullarının karar vereceğini” öngören 1700 sayılı İlke Kararı’nın iki maddesinin Milli Parklar Kanunu’na aykırı olduğuna dikkat çekti.

Danıştay savcısı, mahkemeye sunduğu görüşünde, “Resmi kurum yapılarının, tarihi sit alanlarında meydana getireceği bitki örtüsünü, topografik yapıyı, siluet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik sonuçlarının koruma kapsamından çıkarılmış olmasının Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası’nda öngörülen koruma esaslarına ve Milli Parklar Yasası’nın hükümlerine aykırı olduğu sonucuna varıldığını” belirtti.

“TARİHİ SİT ALANLARINA RESMİ KURUM YAPILARI YAPILMASI, KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU’NA VE MİLLİ PARKLAR YASASINA AYKIRI”

Danıştay Savcısının, 6. Daire’ye sunduğu görüş yazısı şöyle:

“Kapsamı ve niteliği belirsiz zorunlu altyapı uygulamalarının, tarihi sit alanlarında meydana getireceği bitki örtüsünü, topografik yapıyı, siluet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik sonuçlarının koruma kapsamından çıkarılmış olmasının, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda öngörülen koruma esaslarına ve Milli Parklar Kanunu'nun 10. ve 14. madde hükümlerine aykırı olduğu…Tarihi sit alanlarında, zorunlu altyapı uygulamaları kapsamında yapılacak olan resmi kurum yapılarına müsaade edilmesinde de, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda öngörülen koruma esaslarına ve Milli Parklar Kanunu'nun 10. ve 14. madde hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.”

“HUKUKA UYARLIK BULUNMUYOR VE İPTALİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİR”

Danıştay Savcısı, dava konusu; AOÇ’ye inşa edilen Saray’ın yapımına temel oluşturan Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 1700 sayılı İlke Kararı’nın  (a) ve (e) maddelerinde yer alan "zorunlu altyapı uygulamaları ve bu uygulamalar kapsamında yapılacak olan resmi kurum yapıları" ibarelerinde “hukuka uyarlık bulunmadığını ve iptaline karar verilmesi” gerektiğini bildirdi. (ANKA)

 

Gündem