Erdoğan: Saat 18:09'dan sonraki kayıt mevcut değil, önlemlere rağmen nasıl patlama yaşandı bilmiyoruz

Erdoğan: Saat 18:09'dan sonraki kayıt mevcut değil, önlemlere rağmen nasıl  patlama yaşandı bilmiyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amasra'daki maden faciasına ilişkin "Saat 18:09'dan sonraki kayıt mevcut değildir. Tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup da patlama yaşandığını henüz bilmiyoruz" dedi.

Amasra’daki maden faciasından sonra söylediği “kader planına inanına inanırız” sözleri tartışma konusu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “kader” açıklamalarını partisinin Meclis Grup Toplantısı’ndaki konuşmasında da tekrarladı. Patlamayla ilgili soruşturmaların devam ettiğini belirten Erdoğan, "Kadere inanan insanlarız. Özellikle kaza ve kadere inanan insanlarız. Yeri geldiği zaman bu ülkenin yüzde 99’u müslümandır demiyor muyuz? Senin İslamla, Müslümanlıkla alakan yoksa onu zaten biz bıraktık gitti. Ben kaza ve kadere inanmış bir insanım ve böyle yürüyorum. Bu bizim imanımızın gereğidir. İşi kader kavramını aşağılamaya kadar vardıranlar, tehlikeli bir mecradadır" diye konuştu.

Erdoğan, özetle şunları söyledi:

TÜM ÖNLEMLERE RAĞMEN NASIL OLUP DA PATLAMA YAŞANDIĞINI HENÜZ BİLMİYORUZ

Bartın Amasra'daki maden ocağında yaşanan elim bir kaza hepimizin yüreğini dağlamıştır. Toplam 713 çalışanı ile yılda 100 bin ton üretim yapan bir müessesedir. Son 20 yılda bu ocakta yaşanan kazalarda hayatını kaybeden madenci sayımızı 6'dır. Bu madende her 37 kişiye bir iş güvenliği uzmanı düşmektedir. Kurum bünyesinde 30 tahlisiye görevlisi mevcuttur. Amasra'da da toplamda 50 kalemi bulan iyileştirmeler yapılmıştır. Metan, maden ve madencilerin korkulu rüyasıdır.

Gaz izleme sensörleri 24 saat çalışmakta. Kömür ocaklarında havadaki metan gazı seviyesi yüzde 1 oranına çıktığında patlatmalar durdurulmakta, yüzde 2'ye çıktığında personel tahliye edilmektedir. Metan gazının patlaması için ise havadaki oranının en az yüzde 5 ve daha fazla olması gerekmektedir. Saat 18:05'te havadaki metan gazı oranının yüzde 1.5'a çıkması sebebiyle ocaktaki elektrik kesilmiştir. Saat 18:09'dan sonraki kayıt mevcut değildir. Tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup da patlama yaşandığını henüz bilmiyoruz.


RAPOR ÇIKANA KADAR SÖYLENEN HER ŞEY SPEKÜLASYON

Kesin rapor çıkana kadar söylenen her şey spekülasyondan ibaret kalacaktır. 110 çalışandan 41 kardeşimiz maalesef patlamada hayatını kaybetmiştir. Yaralılarımızın 6'sı İstanbul'da tedavi edilmektedir. Sağlık Bakanlığımıza bu hastalarımızın yakınlarından 50 civarında insan Çam Sakura'daydı. Onlara da üst düzeyde otel hizmetini verdiler ve halen bu süreç devam ediyor. En ileri sağlıktaki teknoloji neyse Çam ve Sakura Hastanemizde bunlar mevcut. İlgilenen doktorlarımız alanlarında kendilerini ispatlamış profesör doktorlarımız. Bartın'daki hastanelerimizde tedavi edilen madencilerimizin tamamı taburcu edilmiş durumda.

KAZANIN SEBEPLERİNİ ARAŞTIRMAK VE GEREKENİ YAPMAK EN BAŞTA GELEN VAZİFEMİZDİR

Toplam 110 tahliye, 250 lojistik personeli kaza mahallinde görevlendirilmiştir. Sağlık Bakanlığımız 262 personeli, 51 ambulansı ile kazazedelere hizmet vermiştir. Kızılay'ımız 115 personeli ile sahadaki yerini alırken STK'lar da bölgedeki çalışmalara iştirak etmiştir. Adalet Bakanlığımız soruşturmayı yakından takip etmiştir. Kurumlarımız canla başla görevlerini yapmaktadır. Afet öncesi yapılan denetimleri de mercek altına aldık. Denetimlerin en yoğun uygulandığı yerlerden biri de Amasra'daki ocağımız. Ağustos ayında 7 gün süreyle 2 maden ve bir jeoloji mühendisi tarafından denetlenmiştir. Yılda 4 kez denetlenerek eksikler tespit edilerek ikazlar yapılmaktadır. Kaza meydana gelmişse önü ve arkasıyla sebeplerini araştırmak ve gerekeni yapmak en başta gelen vazifemizdir.

Haberin Devamı

HAYATINI KAYBEDEN MADENCİLERİN GERİDE BIRAKTIKLARI AİLELERİ DEVLETE EMANET

Maden kazalarında hayatını kaybedenlere verilecek ile ilgili maddi destekle ilgili ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. 1 milyon 550 bin ile 1 milyon 700 bin lira tutarındaki ödemelere başlamışlardır. Yakınlarından kamuda işe girmek isteyenlerle ilgili süreçler kendi mecrasında ilerlemektedir. MEB de hayatını kaybeden madencilerin çocuklarına eğitim hayatları boyunca burs verecek ve eğitim masraflarını karşılayacaklardır. Hayatını kaybeden madencilerin geride bıraktıkları aileleri devlete emanettir.

İHMALİ GÖRÜLEN HİÇ KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKILMAYACAĞINDAN DA MİLLETİMİZ EMİN OLSUN

Bunun siyasi istismarı olmaz. Bunu yapanları da ben milletime havale ediyorum. Bu geriden geliyor. Nal toplamaya alışmış, hala nal toplamaya devam ediyor. Aynı şeyi Soma'da yaptık. Kimseyi aç, açık bırakmadık. Hepsinin ailesinden birer çocuk, hepsine gereken destekleri verdik, veriyoruz. Bizim ulaştığımız yere senin hayallerin bile ulaşamaz, bunu böyle bilesin. İhmali görülen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağından da milletimiz emin olsun.

CAN SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA EN KÜÇÜK BİR ESNEKLİĞİMİZ SÖZ KONUSU OLAMAZ

Maden kazaları İngiltere'den Fransa'ya, Hollanda'dan Kanada'ya her yerde yaşanabilmektedir. Bunlar arasında bazılarında bakıyorsunuz Japonya'da 687 ölümün, Almanya'da 405 ölümün yaşandığı kazalara da şahit oluyoruz. Ülkemizde 1930 yılından bugüne 2014 vatandaşımız maalesef maden kazalarında şehit olmuştur. 2000'ler öncesinde kıyıda köşede ruhsatsız ocaklarda yaşanan kayıtlar dahil değildir. Can söz konusu olduğunda en küçük bir esnekliğimiz söz konusu olamaz. Birileri gibi istismar yapmıyoruz. Onların geride bıraktığı yavrularının, eşlerinin, anne ve babalarının yüzlerindeki hüzün adeta ömrümüzden ömür götürüyor. Kadere inanan insanlarız. Özellikle kaza ve kadere inanan insanlarız. Elbette tespit edilirse suçlunun yakasına yapışacağız. Şehitlerimizin geride kalanlarına tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız. Bunları yaparken de mukadderata teslim olacağız. Yeri geldiğinde bu ülkenin yüzde 99'u Müslümandır diyor muyuz? Diyoruz. Senin İslamla alakan yoksa onu zaten biz bıraktık, gitti. Bu ikisi birbiri ile çelişen değil birbirini tamamlayan tutumlardır. Hadisenin nasıl yaşandığı dahi tam olarak bilinmiyorken işi kader kavramını aşağılamaya kadar vardıranlar tehlikeli bir mecrada ilerlediğini bilmelidir. Ben kader ve kazaya iman etmiş bir insanım ve böyle yürüyorum. Bu bizim imanımızın gereğidir. Amasra'daki maden kazası takip edilecek, hiçbir meselenin karanlıkta, hiçbir ihmalin cezasız kalmaması temin edilecektir.

BAY KEMAL, ADAMLARINA SAHİP ÇIK

Bay Kemal, önce adamlarına sahip çık. Meclis'in kürsüsüne kalkıp da çekiçlerle gelip orada telefon kırmaya yönelmesinler. Bu ahlaki değildir. Bu edebe, ahlaka terstir. Parlamento, Meclis iç tüzüğünü süratle değiştirmelidir. Bu iç tüzükle bu işler yürümez. Daha çok kişiler silahla gelir adam öldürürler, çekiçle gelir telefon kırar, başkalarının da kafasını kırar. Bunlara eyvallah mı diyeceğiz. Bu milletin parlamentosu bunlara da haddini bildirmelidir. Böyle acılı bir günde bizi bunları söylemek zorunda bırakanları kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Gündem