Kadın mücadelesinin bir yılı

Kadın mücadelesinin bir yılı
Kadınlar son bir yıl içerisinde de “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Nafaka haktır vazgeçmiyoruz”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganları ile Türkiye’nin dört bir yanında sokaktaydı. 8 Mart 2021’den bu yana kadınların gündeminde öne çıkan başlıkları ANKA Haber Ajansı derledi. (GÖRÜNTÜLÜ)

Kadınlar son bir yıl içerisinde de “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Nafaka haktır vazgeçmiyoruz”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganları ile Türkiye’nin dört bir yanında sokaktaydı. 8 Mart 2021’den bu yana kadınların gündeminde öne çıkan başlıkları ANKA Haber Ajansı derledi.

Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar günü. Bu yıl kadınların gündeminde; 20 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi, süresiz nafakanın kaldırılacağına dair iddialar, kadın cinayetleri ve yoksulluk vardı. Kadınlar yıl boyu, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Nafaka haktır vazgeçmiyoruz”, “6284’ü uygula”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganları ile Türkiye’nin dört bir yanında eylem yaptı. "Lüks değil ihtiyaç" sloganı ile hijyenik pedlerden KDV'nin kaldırılması talebi kadınların gündeminde öne çıkan başlıklar arasındaydı. Geçtiğimiz yıl 8 Mart’tan bu yana kadın mücadelesinde öne çıkan başlıklarını Anka Haber Ajansı derledi.

FEMİNİST GECE YÜRÜYÜŞÜ VALİLİK ENGELİNE RAĞMEN YAPILDI

Yıllardır İstiklal Caddesi’nde düzenlenen, 2021’de 19’uncusu yapılan İstanbul Feminist Gece Yürüyüşü’ne karşı İstanbul Valiliği öğle saatlerinde İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm yolları ve Taksim metro istasyonunu kapattı. Bunun üzerine kadınlar Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanarak Karaköy’e yürüdü. Geçtiğimiz yıl Boğaziçi direnişine katıldıkları için haklarında ev hapsi kararı verilen ve 8 Mart 2021’de bir aydır ev hapsinde olan öğrenciler Gamze Toprak ve Hivda Selen de bileklerindeki elektronik kelepçeyi çıkartarak Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldı.

GECE YÜRÜYÜŞÜ SONRASI “RİTME GÖRE ZIPLAMA” GÖZALTISI

10 Mart günü İstanbul’daki Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılan 1’i çocuk 18 kadın hakkında soruşturma başlatıldı ve 13 kadın “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla evlerinden gözaltına alındı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alınan kadınların ifade tutanaklarında, eylemde maskeli oldukları için slogan atanların belirlenemediği, ritme göre zıplayanların tespit edilerek gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltına alınan kadınlar ertesi gün serbest bırakıldı. Kadınlar hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret’ ve 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' suçlarından 7 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Kamuoyunda “ritme göre zıplama davası” olarak bilinen davanın ilk duruşması 1 Mart 2022’de yapıldı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ FESHEDİLDİ

20 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldığını açıkladı. Bunun üzerine 20 Mart akşamı, Türkiye’nin dört bir yanında binlerce kadın “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” sloganı ile eylem yaptı. Pek çok ilde ve İstanbul’un mahallelerinde eylemler, polisin engelleme çabalarına rağmen bir haftayı aşkın süre boyunca aralıksız devam etti. Dünyanın pek çok yerinden kadın örgütleri, Türkiye’de eylem yapan kadınlarla dayanışma içinde olduklarını ifade etti. Siyasi partiler, kadın örgütleri, barolar ve sivil toplum kuruluşları kararın iptali için Danıştay’a farklı zamanlarda başvuruda bulundu. Bireysel başvurularla birlikte Danıştay’a 200’ü aşkın başvuru yapıldı.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasına hem yurtiçinden hem de yurtdışından tepkiler geldi. İYİ Parti ve CHP sözleşmenin feshedilmesi üzerine olağanüstü toplanma kararı aldı.  ABD Başkanı Joe Biden ise 21 Mart’ta yaptığı yazılı açıklamada "İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, hayal kırıklığı yaratmaktadır" dedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ 10 YAŞINDA

23 Mart’ta CHP’li kadın milletvekilleri TBMM Genel Kurulu’nda kürsüye mor bayrak asarak sözleşmenin feshedilmesini protesto etti. Bir yandan sokak eylemleri de sürerken 26 Mart’ta Erdoğan, sözleşmenin feshedilmesine yönelik eleştirilere "Muhalefet bu işleri bilmiyor. Biz kararımızı verdik, gireriz, girdiğimiz gibi de çıkarız. Kimse bunun ne önünü ne arkasını araştırmasın. Çıkma kararını verdik, kendilerine de durumu bildirdik. Bu iş de böylece bitmiştir" yanıtını verdi.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının Avrupa Konseyi’ne bildiriminden itibaren geçmesi gereken üç aylık sürenin sonu 1 Temmuz olarak belirlendi. 30 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de İstanbul Sözleşmesi’ne dair bir karar daha yayımlandı ve 1 Temmuz itibariyle sözleşmenin sona ereceği açıklandı.

11 Mayıs, Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin 10’uncu yıl dönümüydü. Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” talebini 11 Mayıs’ta da dile getirmeyi sürdürdü.

BAKAN YANIK KADINA YÖNELİK ŞİDDET OLAYLAR İÇİN “TOLERE EDİLEBİLİR” DEDİ

22 Mayıs’ta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık’ın TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu’nda yaptığı sunum esnasında pandemi döneminde kadına yönelik şiddet olaylarındaki artışa ilişkin, “tolere edilebilir” ifadesini kullanması kadınların tepki göstermesine neden oldu. Pek çok ilde kadınlar eylem yaparak Yanık’ı istifaya davet etti.

7 Haziran’da ise 12 Ağustos 2020 tarihinde İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanması talebiyle Ankara Kadın Platformu’nun düzenlediği eyleme katılan 33 kadın hakkında açılan davanın ilk duruşması vardı. Kadınlar, duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde İstanbul Sözleşmesi ile ilgili basın açıklaması yapmak istedi, ancak polis izin vermedi. Kadınlar, adliye önünde gözaltına alındı.

19 Haziran’da İstanbul Maltepe’de 120 kadın örgütünün çağrısıyla düzenlenen mitingde binlerce kadın bir kez daha “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” talebini dile getirdi.

22 Haziran’da CHP’li milletvekilleri, üyesi oldukları TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu’ndan çekildi. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, komisyondan çekilmeleri ile ilgili “Bizim için bu komisyonun işlevi, kadına yönelik şiddetle mücadeleden ziyade, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma rezaletini gölgelemektir” dedi. 

DANIŞTAY İSTANBUL SÖZLEŞMESİ DAVALARINI REDDETTİ

29 Haziran’da Danıştay 10. Daire, İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı Kararı’yla feshedilmesine ilişkin açılan davada “çekilme kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması” taleplerini oyçokluğuyla reddetti. İptal kararının yürürlüğe girmesine iki gün kala oluşan karar, 2’ye karşı 3 oyla alındı.

1 Temmuz’da İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalktı. Binlerce kadın, sözleşmeden vazgeçmediklerini yurt çapında yapılan eylemlerle bir kez daha dile getirdi. İstanbul Tünel’de ve İzmir Alsancak’ta yapılan eylemlere polis biber gazı sıkarak müdahale etti.

Aynı gün, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı çevreler bugün resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi’ni, kadına yönelik şiddetle mücadelede geriye gidiş olarak yansıtmaya çalışıyor. Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi ile başlamadı, bu sözleşmeden çekilmeyle de bitecek değildir” diye konuştu.  

"6284 NACİ'LER İÇİN DEĞİL KADINLAR İÇİN UYGULANSIN"

5 Ağustos’ta, daha önce Aleyna Çakır’ın şüpheli ölümüyle ilgili davada tutuksuz yargılanması ile gündeme gelen Ümitcan Uygun’un kız arkadaşı Esra Hankulu evinde ölü bulundu. Hankulu’nun ölümünde de şüpheli olarak gözaltına alınan Uygun, “kasten öldürme” suçlaması ile tutuklandı. Uygun’un, Çakır’ın ölümün ardından tutuksuz yargılanması kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu.

27 Ekim’de Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında 12 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi hakkında koruma kararı aldırdı. Karar, Boğaziçi Öğrencileri tarafından “6284 Naci’ler için değil kadınlar için uygulansın” denilerek protesto edildi.




"ÖZSAVUNMA HAKTIR, ÇİLEM DOĞAN'A ÖZGÜRLÜK"

4 Kasım’da, Türkiye’de kadın mücadelesinin simge isimlerinden biri haline gelen Çilem Doğan’a verilen 15 yıllık hapis cezası Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onandı. Doğan, 8 Temmuz 2015’te Adana’da kendisine şiddet uygulayan kocası Hasan Karabulut’u öldürmüştü. Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi, “tahrik ve iyi hal indirimi” ile Doğan’a 15 yıl hapis cezası vermişti. Doğan, 20 Haziran 2016'da 50 bin TL kefalet şartıyla tahliye edilmişti. 4 Kasım 2021’de Doğan’ın cezasının onanması üzerine kadınlar bu kez “Özsavunma haktır, Çilem Doğan’a özgürlük” talebi ile sokağa çıktı.

10 Kasım’da TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken CHP ve HDP milletvekilleri, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini, “İstanbul Sözleşmesi Yaşayacak” pankartlarıyla protesto etti.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde de kadınların gündeminde İstanbul Sözleşmesi var 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un etkin uygulanmaması vardı.

3 Aralık’ta Siirt’te İpek Er’e "nitelikli cinsel saldırı suçundan" yargılanan Musa Orhan’a verilen 12 yıllık hapis cezası 2 yıllık takdir indirimiyle 10 yıla düşürüldü. Orhan’ın tutuklanması taleplerini reddeden Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verdi.

HİJYENİK PEDLERDEN KDV KALDIRILMADI

Bu yıl kadınların önemli gündem maddelerinden birisi de hijyenik ped ve tampon gibi regl ürünlerinin yüzde 50'den fazla zamlanması ve yüksek fiyatlar nedeniyle kadınların hijyenik pede erişememesiydi. Kadınların regl ürünlerinden KDV'nin kaldırılması talebi kamuoyunda yankı uyandırınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, 11 Ocak'ta  "Kadın hijyen ürünlerinin yanı sıra bize hasta bezi, çocuk beziyle ilgili talepler de geliyor. Bugüne kadar bununla ilgili bir çalışma yapılmadı. Ama bir çalışma yapabiliriz. KDV düştüğünde maalesef bunu ürünlere yansıtılmıyor. Ama bunun dışında bir üst sınır gibi başlıkları çalışabiliriz" dedi. Ancak bu konuda halen bir çalışma gündeme gelmedi.

25 Şubat’ta kamuoyunda Aleyna Çakır olarak bilinen Sema Esen’in 3 Haziran 2020 tarihinde şüpheli ölümüne ilişkin davada ilk karar verildi. Sanık Ümitcan Uygun, “konut dokunulmazlığını ihlal", "tehdit" "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" ve "bilişim sistemine usulsüz girme" suçlarından 4 yıl 10 ay hapis cezası aldı.

“GÜLİSTAN DOKU NEREDE?”

Tunceli’de 5 Ocak 2020 yılında kaybolan Gülistan Doku’nun ailesi, 1 Ocak 2022’de Tunceli Adliyesi önünde oturma eylemi başlattı. İki yıldır “Gülistan nerede” diye soran Doku ailesi, 22 Şubat’ta Ankara’ya gelerek Gülistan Doku için TBMM'de araştırma komisyonu kurulması çağrısında bulundu. TBMM’de tüm siyasileri parti yöneticileriyle görüşen Doku ailesi, 25 Şubat’ta yaptıkları basın açıklamasında bir tek AKP’den olumlu yanıt alamadıklarını söyledi.

Anıt Sayaç’a göre 2021 yılında 417, 2022’nin yılında ise 72 kadın erkekler tarafından öldürüldü.

 

Görüntü Dökümü:

  • İstanbul 8 Mart (00.00)
    -Ankara 8 Mart (02.12)
  • - Hopa 8 Mart (05.30)
  • CHP'li kadın milletvekilleri İstanbul Sözleşmesi açıklaması (06.20)
  • Ankara Barosu pankartı (07.00)
  • Kadıköy 20 Mart /07.17)
  • Ankara 20 Mart (12.24)
  • İzmir 20 Mart (16.24)
  • Benizli 20 Mart (17.26)
  • Konya 20 Mart (18.00)
  • Taksim oturma eylemi ve gözaltı 22 Mart (18.50)
  • Meclis kürsüsünde eylem 23 Mart (21.10)
  • Erdoğan'ın açıklamaları 26 Mart (22.17)
  • Erdoğan'ın açıklamaları 14 Nisan (24.00)
  • Fındıklılı kadınların İstanbul Sözleşmesi şarkısı (25.28)
  • Eskişehir Derya Yanık istifa eylemi (26.30)
  • Ankara Adliyesi 7 Haziran (27.27)
  • Maltepe 19 Haziran (31.22)
  • Taksim 1 Temmuz (31.56)
  • Ankara 1 Temmuz (32.55)
  • İzmir 1 Temmuz (35.38)
  • Eskişehir 1 Temmuz (38.24)
  • Hopa 1 Temmuz (39.20)
  • İzmir, Çilem Doğan eylemi 4 Kasım (42.18)
  • Bütçe görüşmelerinde eylem 10 Kasım (43.06)
  • İzmir hijyenik ped eylemi 12 Ocak (43.51)
  • Gülistan Doku'nun ailesi 25 Şubat (45.15)
  • Erdoğan'ın 1 Temmuz tarihli açıklaması (47.33)

(Merve Sabcıoğlu / ANKA)

Gündem