Marmara depreminin savcısından meslektaşlarına çağrı: Kanıt alınmadan enkaz kaldırılmasın

Marmara depreminin savcısından  meslektaşlarına çağrı: Kanıt alınmadan enkaz kaldırılmasın
1999 depreminde bazı olayları soruşturan emekli savcı ve eski milletvekili Ali Özgündüz yargı sürecine ilişkin uyarılarda bulundu.

6 Şubat’ta meydana gelen Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde bir hafta geride kalırken can kaybı sayısı artıyor. Türkiye’yi sarsan depremde yıkılan binaları yapan müteahhitler ve idari sorumlularla ilgili soruşturmalar sürüyor. Gözaltına alınan ve tutuklanan müteahhit haberleri geliyor.

Independent Türkçe'den Adem Demir'e konuşan 1999 depreminde bazı olayları soruşturan emekli savcı ve eski CHP milletvekili Ali Özgündüz yargı sürecine ilişkin uyarılarda bulundu.

24 yıl önce Avcılar'da bazı müteahhitler hakkında soruşturma açan Özgündüz, "Kimse kanıt olmadan, dosya oluşturmadan enkazları kaldırmasın. Bu yapılırsa delil karartmaya girer" diyor. Özgündüz'ün uyarıları özetle şöyle:

* Bu suçlar aslında şikayete bağlı değil. Suç ihbarı ya da şikayet olsun olmasın savcı arkadaşların görevi gereği soruşturma başlatmaları gerekiyor. Zaten soruşturmalarda başlatıldı.

* Sahadan aldığımız bilgilere göre savcı arkadaşlar, hem ölü muayene otopsi işlemlerini yapıp çıkarılan cesetlerin defni işlemlerini yapıyor hem de olay mahallin delil toplamak için çalışıyor. Bu aşamada delillerin toplanması, ileride yapılacak yargılamalar açısından hayati önemdedir. Aksi takdirde enkaz yığınları kaldırılıp atıldıktan sonra birçok delili kaybolmuş olacak. Dolayısıyla da bu deprem nedeniyle kusurlu olan, sorumluluk sahibi insanların da cezalandırılmaması gibi bir sonuç doğurabilecek.

* 1999 depremini yaşamış o dönemdeki soruşturmaları devrilmiş bir savcı olarak meslektaşlarıma da uyarma adına bazı uyarılarda bulundum.

Şu aşamada yıkılan, hasar gören binalardan karot örneklerinin alınması gerekiyor. Sadece bu değil, bunların hemen belediyelerden imar dosyalarının alınarak, sorumluların tespit edilerek kaçışlarının önüne geçilmesi gerekiyor. Malum yurtdışına çıkma teşebbüsünde bulunurken yakalananlar oldu. Bu açıdan şu anda acilen bu soruşturmalar çok önem arz ediyor.

Kim sorumluysa...

* Sorumlular sadece müteahhitler değil. Herkesin gözü şu anda müteahhitler üzerinde ama en az müteahhitler kadar yapı denetim firmaları da sorumludur. Çünkü 1999 depreminden yapı-denetim şartı getirildi. Birçok firma bu işleri yapıyor. Burada dökülen binalardaki betonlarının da numune alınıp beton laboratuvarlarında testten geçirilip saklanması lazım.

Keza yine donatı, demir bağlama ve inşaatın her aşama ve kademesinde denetim firması yetkilerinin gelip onay vermesi lazım. Dolayısıyla da belediyenin de onları denetlemesi lazım. Onun için sorumluluk sadece müteahhitte değil.

Diyelim ki beton esnasında sorun varsa o zaman buna uygunluk raporu veren, beton laboratuvarına da gel diyeceksiniz. Demir ve diğer donatılarda sorun varsa bunda ihmali olana hesap sorulacak.

Belediye imara aykırılıkları tespit etmiş, yıkmamışsa ve gereğini yapmamışsa, müdahale etmemişse o zaman belediye yetkililerine "gel hesap ver" denilmesi gerekiyor. Aksi takdirde sadece bir kişiyi günah çekici olarak tutup yargılarsak "desinler" diye iş yapılmış olur.

Enkazdan örnek alınmalı

* Enkaz durduğu sürece delillerin karartılması, kaybolması söz konusu değil. O enkazlardan örnekler alınması lazım. 1999 Marmara depreminde yaptığımız gibi beton numunelerinden karot yöntemiyle, kirişlerden, kolonlardan, perdelerden ve demirlerden örnekler alındı.

* İnşaat çevresinden, demir bağlantı yerleri, kum, çakıl örnekleri alındı. Bütün bunlar enkaz aşamasında yapılıyor. Bunlara ulaşmak, o örnekleri almak, verileri toplamak bu aşamada mümkündür. Ama enkaz kaldırdıktan sonra bunları toplayamayız.

Hızlı hareket edilmeli

* Bu aşamada çok hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Öncelikle sorumluların kaçmalarını önlemek ve yakalanmalarını kolaylaştırmak için bu binaların hemen ruhsat dosyalarına belediyeden acilen erişir duruma getirmek şart.

* Bu dosyalardan sorumluları tespit edip haklarından hemen soruşturma açmak gerekiyor. En azında ilk iş, yurtdışına çıkış yasağı koymamız lazım.

* Bu sefer günah keçisi bulma arayışına girmeden bütün sorumluların yargılanması lazım. Özellikle siyasilerin, yerel yöneticilerin, teknik elemanların ve kamu görevlilerinin bu işin içine katılması lazım. Bunlar katılmadığı sürece, siyasiler bu işin hesabını vermediği sürece bu işler devam edecek diye bir endişem var.

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.