Silivri şikayetleri: Kötü muamele, keyfi ceza

Silivri şikayetleri: Kötü muamele, keyfi ceza
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu Silivri Cezaevi'nde incelemelerde bulundu. Komisyonun raporunda tutuklu ve hükümlülerin şikayetlerine ilişkin çarpıcı tespitler yer aldı.

11-005.jpg

Eray Görgülü

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde bulunan mahkumlar, kendilerini dinleyen TBMM İnsan Hakları İnceleme Alt Komisyonu üyesi milletvekillerine şikayetlerini sıraladı. Mahkumların şikayetleri arasında kötü muamele yapıldığı, keyfi cezaların verildiği, Kürtçe kitapların kendilerine ulaştırılmadığı ve yemeklerin mahkumların imkanları ile yenilebilir hale getirildiğine dair sorunlar öne çıktı.

Tutuklu ve hükümlüler dinlendi

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, 16 Haziran'da Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde incelemelerde bulundu. Heyette Komisyon Başkanı ve AKP Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven, AKP'li milletvekilleri Erol Kavuncu, Oya Eronat, Osman Nuri Gülaçar, CHP'li milletvekilleri Enis Berberoğlu, Ali Haydar Hakverdi, HDP Milletvekili Fatma Kurtulan ve İYİ Parti Milletvekili Ümit Beyaz yer aldı. Komisyon ziyaret sırasında rastgele seçilen koğuşlarda ceza infaz kurumundan yetkili ve görevliler olmaksızın şikayet ve talepleri dinledi. Ziyaretin ardından hazırlanan rapor, bugün TBMM'de alt komisyon toplantısında da gündeme geldi.

"İsteğe bağlı sevk talepleri karşılanmıyor"

Raporda 27'nci yasama döneminden bu yana komisyona gelen şikayetlere ilişkin genel bilgiler yer aldı. Bu şikayetler arasında genel olarak sağlık sorunlarıyla yeterince ilgilenilmemesi, tedavilerin geç yaptırılması veya hiç yaptırılmaması, nakil taleplerinin karşılanmaması, kurum personeli tarafından keyfi tutum ve davranışlarda ve kötü muamelede bulunulduğu, hükümlü ve tutukluların iletişim imkanlarından yararlanılmadığı şeklinde başlıklar sıralandı.

Komisyon raporunda Silivri Cezaevi İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne yönelik detaylı tespitlere de yer verildi. Rapora göre, Silivri 2 Numaralı L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kalan tutuklu ve hükümlüler kahvaltı ve yemeklerin kalitesinin iyi olduğunu, sıcak ve soğuk suyun 24 saat aktığını söyledi. Mahkumlar, herhangi bir fiziksel ya da psikolojik şiddet görmediklerini de bildirdi. Burada kalan mahkumların tek şikayetleri diş hekiminin sürekli olarak rapor aldığı ve bu nedenle diş tedavisi yaptıramadıkları ve isteğe bağlı sevk taleplerinin karşılanmadığı şeklinde oldu.

3 Numaralı L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan mahkumlar ise çok sayıda şikayet sıraladı. Şikayetler arasında sayımlar sırasında kötü muameleye maruz kalındığı, diş tedavisi yaptırılamadığı, verilen yemek miktarının çok az olduğu, yemeklerin mahkumların kendi imkânları ile yenilebilir hale getirildiği ve kış aylarında sıcak su sisteminde tamirat yapıldığı için sıcak suyun 24 saat akmadığı belirtildi. Öte yandan aralarında TBMM TV'nin de olduğu bazı televizyon kanallarına erişimin sağlanamadığı, son bir yıl içerisinde Kürtçe kitapların ellerine ulaşmadığı, keyfi disiplin cezalarının verildiği belirtildi. Ayrıca spor hakkının ayda bir defa 50 dakika olarak kullandırıldığı ve revirde reçete edilen ilaçların verilmediği şikayeti de milletvekillerine iletildi. Yine sağlık sorunu olarak böbrek taşı bulunan bir hastanın hastane sevkinin yapılmadığı da ifade edildi.

5 Numaralı L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalanlar da 38 kişi kapasiteli koğuşta 47 kişinin kaldığını ve bundan dolayı yerde yatanların olduğunu dile getirdi. Yine aynı cezaevinde kalanlar su sisteminde tamirat yapıldığı bir dönemde sular kesik olduğu için uyuz hastalığının baş gösterdiğini kaydederken, kurum dışı hastaneye sevk taleplerinin çok zor kabul edildiğini ifade etti.

Silivri Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kalanların ise herhangi bir şikayeti rapora yansımadı. Burada kalan mahkumlar yemekler konusunda sıkıntı olmadığını, çocuklara süt ve mama verildiğini, sıcak ve soğuk suya erişim konusunda bir problem yaşanmadığını dile getirdi. Kadın mahkumlar aynı zamanda çocuklar için oyun alanlarının olduğunu, yakın zamanda çocuklar için kreş açılacağını da dile getirdi. Kadın tutuklu ve hükümlüler aynı zamanda personelin çocuklara özen gösterdiğini dile getirirken çocukların anneleriyle kalma yaşının 6’dan 9’a yükseltilmesini talep etti.

Şikayetler Adalet Bakanı'na iletilecek

DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Komisyon Başkanı İbrahim Yurdunuseven, şikayetlerle ilgili Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan randevu talep ettiklerini söyledi. Yurdunuseven, Alt Komisyon olarak cezaevlerindeki tüm sıkıntıları Bakan Bozdağ'a ileteceklerini kaydetti. Yurdunuseven, daha önceki raporlarda yer alan cezaevlerinin ticarethane statüsünde yer almasından dolayı mahkumların elektrik faturalarının yüksek gelmesine ilişkin şikayetlerle ilgili de "Cezaevleri ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüz bir çalışma yapıyor. EPDK ile de görüşülüyor. Biz de sayın Bakanımıza bu sıkıntıları ileteceğiz" dedi. Cemevlerinin ticarethane statüsünden çıkarıldığını hatırlatan Yurdunuseven, aynı şekilde bu sorunun da kısa zamanda çözülmesini beklediklerini dile getirdi.

Resmi yazı çağrısına, kahvaltı önerisi

Komisyonun CHP'li üyesi Ali Haydar Hakverdi ise bugüne kadar 20 cezaevi ziyaret ettiklerini ve daha önceki ziyaretlerin ardından hazırlanan raporların AKP'li üyelerce değişikliğe uğratıldığını söyledi. Son beş raporda ise tespitlerin büyük oranda rapora yansıtıldığını ve bu yüzden muhalefet şerhi vermediklerinin altını çizen Hakverdi, çözüm önerilerini sunduklarını ancak buna karşın sorunlara çözüm bulunamamasını eleştirdi. Cezaevlerinde sorunların hemen hemen aynı olduğunu kaydeden Hakverdi, bugünkü toplantıda çözüm önerilerinin yazılı halde Adalet Bakanlığına iletilmesini talep ettiklerini, ancak AKP'lilerin resmi yazı göndermek yerine 'Bakanla kahvaltı edelim' önerisi getirdiğini söyledi. Hakverdi, "Bu şekilde sorunlar yine konuşulmayacak, konuştuğumuzla kahvaltıyla kalacağız. Maalesef çözüm önerilerimiz bugün de havada kaldı" dedi. Cezaevlerinde halen kelepçeli muayenelerin devam ettiğini, halen sevklerin yapılmadığını öne süren Hakverdi, bakanlığın artık bir adım atması gerektiğini dile getirdi.

Kurtulan: 2022'de cezaevlerinde 69 kişi yaşamını yitirdi

Komisyonun HDP'li üyesi Fatma Kurtulan ise komisyonun tespitlerinin sorunların genelini yansıttığını ancak bazı şikayetlerin tam anlamıyla raporlara yansıtılmadığını savundu. Bazı cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin aile bireyleriyle dahi Kürtçe konuşabilmesinin engellendiğini kaydeden Kurtulan, "Evet, sorunlar genel itibarıyla raporlara yansıtılıyor. Ancak bu sorunlar nasıl giderilecek? Bunun takibini kim yapacak?" sorularını yöneltti.

Adalet Bakanlığına bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün sorunların çözümü noktasında çabalarının yetersiz kaldığını kaydeden Kurtulan, en büyük hak ihlallerinden birinin de siyasi tutukluların yaşam hakkının ihlale edilmesinin olduğunu dile getirdi. Kurtulan, "Mahkumlar, doktor bulamıyor, doktor bulsa ilaç bulamıyor. İlaç bulsa zamanında verilmiyor" ifadelerini kullandı.

İnsan hakları kurumlarının verilerine göre bu yılın başından itibaren 69 tutuklunun cezaevlerinde yaşamını yitirdiğini vurgulayan Kurtulan, "Kimisi hasta tutuklu olarak geçenler arasında yer alıyor. Kimisinin kasten öldürüldüğü iddiaları var. Kimisi de intihar etti deniliyor" dedi. Kurtulan her ne sebeple olursa olsun cezaevlerindeki şüpheli ölümlerin önüne geçilmesinin Adalet Bakanlığının görevi olduğunu belirterek, "Bakanlığın elzem olarak yaşam hakkını güvence altına alması gerekiyor" diye konuştu.

Kaynak:

Gündem