Temel Karamollaoğlu: "Sayın Kılıçdaroğlu aday olabilir ama iyi etüt edilmesi gerekir"

Temel Karamollaoğlu: "Sayın Kılıçdaroğlu aday olabilir ama  iyi etüt edilmesi gerekir"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, muhalefetin cumhurbaşkanı adayının "seçilmesinde tereddüt edilmeyecek" bir aday olması gerektiğini belirterek "O aday Sayın Kılıçdaroğlu olursa, o da olur. Ama iyi araştırılması, iyi etüt edilmesi gerekir" dedi.

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi liderleri, pazartesi günü "güçlendirilmiş parlamenter sistem" çalışmasını geniş katılımlı bir toplantıyla kamuoyuna açıklayacak. Toplantının evsahiplerinden, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "6'lı ittifaka" dönüşmesi beklenen muhalefetin yol haritası ve güncel siyasi gelişmelere ilişkin BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın sorularını yanıtladı. 

HERKESİN HİSSİYATI OLUMLUYDU

Siz Kasım ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaretinizde demiştiniz ki, "Anlaşmamakta anlaştık." Ahlatlıbel toplantısındaki yuvarlak masadan kalkarken, hissiyatınız neydi?

Genelde herkesin hissiyatı olumluydu. Yani müsbet bir hava doğdu. Farklı fikirler kısmen gündeme getirildi ama biz hiçbir konunun detayına inmedik. Orada mesela Pazartesi günü yapacağımız toplantıdaki konuların hiçbirisine dokunmadık.

Peki o halde ne görüştünüz beş saat boyunca?

Ne yapacağız diye oturduk, konuştuk. Yemek yedik önce bir defa. Sonra da bu meselelere nasıl yaklaşalım meselesi daha çok gündeme geldi. İyi bir sohbet oldu doğrusu.

Genelde böyle bir birlikteliğe ihtiyaç olduğuna temas edildi. Hiçbir konunun üzerinde uzun uzun durulmadı. Sadece bu işin, bu çalışmaların devam etmesinde, bunun ileride somutlaşma aşamasına gelindiğinde detaydaki meselelerin de zaman içinde konuşulmasına karar verildi. Sürenin uzun olması, çok detaylı önemli konuların ayrı ayrı konuşulduğu manasına gelmiyor.

Bu yayımlanan metin ne ihtiva ediyorsa, aslında o konuşuldu sayılır. Metinde dikkat ederseniz herhangi bir detaya girilmedi.

İTTİFAKIN İSMİ

Sayın Davutoğlu, ittifakın yeni bir isim altında, yeni bir mekanizmayla oluşturulmasını önermişti. Bu, toplantı masasında nasıl konuşuldu? Sizin bu konuda görüşünüz nedir?

Yani Sayın Davutoğlu'nun böyle bir fikri var. "Bir değişiklik olur, topluma daha güzel bir mesaj verilir," diye. Tabii farklı kanaatte olanlar da var. İsim de aslında kapsayıcı. Aynı zamanda ideolojik olmayan bir isim. Bundan dolayı da değişiklik olmasını ben şahsen gerekli görmüyorum. 

Size "5 benzemez" hatta artık "6 benzemez" diyenler var. İşte bir parti "İstanbul Sözleşmesi geri gelecek" diyor, siz farklı bakıyorsunuz, keza ekonomide farklı bakışlar var… 6 partili bir ittifak veya koalisyon iktidarında bu görüş ayrılıkları nasıl uyumlaştırılacak, endişesi yaratmaz mı seçmende?

Bir defa bu bir ittifak. Bugüne kadar ben şahsen bu işi sadece bir ittifak olarak görüyordum. Ancak ekonomide, dış politikada karşılaştığımız problemler o kadar büyüdü ki; geçiş döneminde atılması gereken birtakım adımlar var. Zaten bizim Pazartesi günü (28 Şubat) gündeme getireceğimiz konular o konular olacak.

Bizim temelde bu problemleri çözmek için atmamız icap eden adımlar ne olacak? Birbirimizle çelişmeden mesela "ekonomi" dedik. Bizim prensip olarak söylediğimiz şu; şu anda ekonomide üstesinden gelinemeyecek kadar büyük problemler ortaya çıktı. Bugüne kadar tatbik edilen yanlış politikalardan dolayı. Şu anda bizim üzerinde duyduğumuz konu kaynak temini. O halde israfı, yolsuzluğu, rüşveti bütünüyle ortadan kaldıracağız. İsraf dediğimiz zaman da lükse harcanan paradır, bir üretime katkı sağlayamayacak yatırımlar, bize göre hepsi israftır.

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

6 parti olarak ısrarla, "adaylık meselesi"nin görüşmediğinizi söylüyorsunuz. İsim olmasa da aday belirleme yöntemi hiç konuşulmadı mı? Ya da konuşulması gerekmiyor mu?

Konuşulmadı genelde. Ama cumhurbaşkanlığı adaylığı özellik arz eden bir konu, en önemli konu. Çünkü seçilecek cumhurbaşkanı parlamentoda çoğunluğu sağlamış olsanız bile tek başına çok geniş yetkilere sahip.
O halde cumhurbaşkanı adayının seçilmesinde tereddüt olmayacak bir aday olması elzem. Bunun da kamuoyu yoklamaları ile belirlenmesi icap eder. Bu noktaya girilmedi. Her siyasi partinin genel başkanı da aday olabilir. Sayın Kılıçdaroğlu da olabilir. Ama bizim buradaki derdimiz, aramızdan birinin aday olmasından çok; biz bu seçimi kiminle şüphesiz alırız noktasında bir çalışmanın olmasında fayda olur.

Adaylık konusunda bizim çok titiz davranmamız gerekir. Elbette biz, kimsenin gönlünün kırılmasını arzu etmeyiz. Ancak böyle bir değerlendirmeye giderken, mutlaka seçimi alacak bir adayla hareket etmemiz icap eder kanaati ağır basıyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "5 partinin lideri desteklerse aday olurum" dedi. Sizce Kılıçdaroğlu, seçimi kazanacak aday mıdır, aday olursa destek verir misiniz?

Bu konuda şimdi bir yorum yapmak doğru olmaz benim yönümden. Yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun böyle demesini de garipsemiyorum, doğru buluyorum. Aslında ana muhalefet partisi genel başkanı olarak böyle bir şeyi söylemesi, düşünmesi gayet makul. Ancak biraz önce de ifade ettiğim gibi, hakikaten tereddüt göstermeden bizim bu seçimi kazanacağımız bir adayı belirlememiz lazım. O aday Sayın Kılıçdaroğlu olursa o da olur. Ama iyi araştırılması, iyi etüt edilmesi gerekir.

BAHÇELİ'YE TEPKİ

Yuvarlak masa toplantınızla ilgili MHP lideri Bahçeli, HDP'yi "gizli ayak" olarak nitelendirdi. Ama öte yandan HDP ise "biz yok sayıldık" diye tepki gösterdi. Nasıl yorumluyorsunuz bu tepkileri?

Biz bu konuda HDP'yi yok sayamayız. Ancak ille de Millet İttifakı içinde olması icap eder diye bir kural da yok. Bunu dışlanmışlık olarak da görmemek lazım.

Ama ben Sayın Bahçeli'nin yaklaşımını üzülerek takip ediyorum. Bir partinin genel başkanı, ayağı yere basmadan "bu tip değerlendirmeler bana avantaj sağlar" diye bir yorum içine girmemeli. Böyle şey mi olur? HDP orada olmayacak, gündeme gelmeyecek ama siz diyeceksiniz ki "orta direkte bu var..." Bu doğrudan doğruya yalan. Bunu söylemek, yalan söylemek. Şunun farkında değiller, yalan söylemek siyasetçinin itibarını ortadan kaldırır.

28 ŞUBAT TARİHİ

Parlamenter sistem açıklamasının yapılacağı toplantının 28 Şubat'ta yapılması da çok tartışılıyor. İktidar kanadı, bu tarihi "manidar" buldu Hakikaten "manidar" bir tercih mi yapıldı?

Aslında tam bir tesadüf oldu. Hatta 28 Şubat tarihi zikredilince, ister istemez herkes şöyle bir durdu. Yani niye 28? Biz bunu 28'inde değil de 7'sinde (Mart) yapsak… Bu da düşünüldü. Ama sadece 28 olduğu için bunu 7'sine tehir etmenin pek de önemli olmadığını, hatta bizim yönümüzden, 28 Şubat dayatmasına karşı bir tavır olduğunu söylemek bile mümkün. Biz onun bir tavır olarak algılanmasının daha doğru olduğunu düşündük, 28 Şubat olsun dedik.

SÖYLEŞİNİN TAMAMI

Gündem