Zeytinliklerin madenciliğe açılması Beşiktaş'ta protesto edildi

Zeytinliklerin madenciliğe açılması Beşiktaş'ta protesto edildi
Zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılması, Greenpeace’in çağrısıyla İstanbul Beşiktaş’ta protesto edildi. Açıklamada, karardan hemen çekilme çağrısı da yapılarak “Maden ve enerji şirketleri ayrıcalıklı bir grup mu? İklim krizinin en önemli sebebi fosil yakıt madenciliği ve kömürden elektrik üretimiyken maden ve enerji sektörünün önü, geri döndürülmez ekolojik ve ekonomik kayıplar vermek pahasına neden açılıyor” denildi.

Zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılması, Greenpeace’in çağrısıyla İstanbul Beşiktaş’ta protesto edildi. Açıklamada, karardan hemen çekilme çağrısı da yapılarak “Maden ve enerji şirketleri ayrıcalıklı bir grup mu? İklim krizinin en önemli sebebi fosil yakıt madenciliği ve kömürden elektrik üretimiyken maden ve enerji sektörünün önü, geri döndürülmez ekolojik ve ekonomik kayıplar vermek pahasına neden açılıyor” denildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, Maden Yönetmeliği’de yapılan değişiklikle, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarda ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine izin verilebilecek olması Beşiktaş Kartal Meydanı'nda protesto edildi. Greenpeace’in çağrısıyla düzenlenen protesto gösterisinde yapılan açıklamaya, Kuzey Ormanları Savunması ve Türkiye Ormancılar Derneği üyeleri de destek verdi.

“Kömür kafasını değil, ormanları, doğayı, zeytinlikleri savunacağız” ve “Zeytinime dokunma” yazılı pankart açan yurttaşlar, şair Nâzım Hikmet’in “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesin” dizelerinin yazılı olduğu dövizi taşıyarak, “Ormanlar, zeytinler sermaye değiller” sloganı attı.

Örgütler adına hazırlanan ortak açıklamayı Öykü Ay ve Esra Balbay okudu. Ortak açıklamada şöyle denildi:

TÜRKİYE'NİN ZEYTİLİKLERİ MADENİLİK FAALİYETLERİ İÇİN YOK EDRİLMEK İSTENİYOR: Ölmez ağaç zeytin bir kez daha tehdit altında. Türkiye’nin zeytinlikleri, bir kez daha madencilik faaliyetleri için yok edilmek isteniyor. 1 Mart’ta, Maden Yönetmeliği’ne eklenen bir maddenin Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla zeytinlerin kömür madenciliği için yok edilmesinin önü açıldı. Maddeye göre, ‘ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere’ zeytinliklerde madencilik faaliyeti yürütülebilecek ve bu faaliyetlere ilişkin tesisler inşa edilebilecek. Bu, zeytinliklerin kömür madenciliği için yok edilmesi ve iklim krizinin ana sebebi olan kömür yakımıyla elektrik üretimine bağımlılığın devam etmesi anlamına geliyor. Çağ dışı, tüm dünyanın terk ettiği bir enerji üretim biçimi için zeytin ağaçlarımızın yok edilmesi, orman varlığımızın tahrip edilmesi, havamızın kirletilmesi, sağlıklı gıdaya erişim hakkımızın ihlal edilmesi ve iklim krizine karşı kırılganlığımızın artırılması kabul edilemez.

YASAYA AYLKIRI BU MADDEYİ GERİ ÇEKİN: Üstüne üstlük, bu madde yasaya aykırı. Kamuoyunda Zeytin Yasası olarak da bilinen ‘3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’a göre, ‘Zeytinlik alanlar ve bu alana 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç tesis yapılamaz.’ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na sesleniyoruz. Yasaya aykırı bu maddeyi geri çekin ve zeytinlikleri, ormanları ve diğer doğal alanları yıkıcı madenciliğe kapatın.




BU TEHLİKELİ KÖMÜR SEVDASINDAN VAZGEÇİN: İklim krizinin sebebi olan bu tehlikeli kömür sevdasından vazgeçin. Zeytin yaşamdır, gelecek garantimizdir. Zeytininin yasal koruması, tam 20 yıldır çeşitli yasa ve yönetmelik değişiklikleri aracılığıyla ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Oysa zeytinliklerimiz, dünyadaki zeytinlik alanlarının yüzde 8,3’ünü oluşturuyor, zeytin ve zeytinyağı üretiminde bizi dünyadaki ilk 5 ülkeden biri yapıyor, 159 milyon 380 bin meyve veren ağacıyla geleceğimiz için gıda ve karbon yutağı anlamında iklim kriziyle önemli bir savunma mekanizması 320 bin aileye geçim kaynağı sağlıyor.

SORUYORUZ; MADEN VE ENERJİ ŞİRKETLERİ AYRICALIKLI BİR GRUP MU?: Tüm bunlara bir de zeytinin önemli bir ihracat kalemi olduğunu, kendine yeten bir üretim ekonomisi için kritik önemde olduğunu ekleyelim. Hane ve ülke ekonomisini geliştiren, yoksullukla mücadeleyi destekleyen bir değer olduğunu da. Böyle bir varlık, iklim krizinin, orman tahribatının ve doğal yaşam varlığının en önemli sebeplerinden madenciliğe kurban edilebilir mi? Soruyoruz; maden ve enerji şirketleri ayrıcalıklı bir grup mu? İklim krizinin en önemli sebebi fosil yakıt madenciliği ve kömürden elektrik üretimiyken, cari açığın önemli bir kısmı enerji sektöründen gelmekteyken, kömür, hava, toprak ve su kirliliği ile toplum sağlığını tahrip ederken ve verilen teşviklerle bizi günbegün yoksullaştırırken maden ve enerji sektörünün önü, geri döndürülmez ekolojik ve ekonomik kayıplar vermek pahasına neden açılıyor?

PARİS ANLAŞMASI'NI ONAYLAYIP, ZEYTİNLİKLERE KIYMAK DERİN BİR ÇELİŞKİDİR: Türkiye, geçtiğimiz ekim ayında Paris Anlaşması’nı onaylayarak gerek ülke ölçeğinde gerekse uluslararası ölçekte iklim kriziyle mücadelede payına düşeni yapma sorumluluğunu ilan etti. Hal böyleyken, kömür için zeytinliklere kıymak, bir an önce dönülmesi gereken, derin bir çelişkidir. Tüm ülkenin, barışın ve bereketin simgesi ölmez ağaç zeytin için kenetlenmesi de boşuna değildir. Talebimizi tekrarlıyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, zeytinlerin sonu anlamına gelecek olan bu düzenlemeyi bir an önce geri çekmeli. Zeytinime dokunma. (Çağatan Akyol / ANKA)

Gündem