Muhalefet partileri 'CHP'de kayyımı' nasıl gördü?: Mesele, CHP meselesi değil'

Muhalefet partileri 'CHP'de kayyımı' nasıl gördü?: Mesele, CHP meselesi değil'
Muhalefet partilerinin liderleri, CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının polis ablukasına alınmasını, yönetime kayyım atanmasını eleştiren açıklamalar yaptı.

Kısa Dalga - CHP İstanbul İl Başkanlığı binası, hala polis ablukasında. CHP'li yöneticilerin içeri girilmesine izin verilmiyor. CHP'li Ali Mahir Başarır, Meclis'in resmi plakalı aracının dahi içeri alınmadığını belirterek tepki gösterdi.

CHP tarafında bunlar yaşanırken muhalefet parti liderleri de CHP'ye yönelik destek mesajları açıklıyor.

Açıklanan mesajlarda meselenin sadece CHP meselesi olmadığı, demokrasiye sahip çıkma meselesi olduğuna dikkat çekildi.

'Kumpas siyasetiyle yol alınamadığını bugüne kadar gördük'

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, bugün yaptığı gündem değerlendirmesinde şunları söyledi:

"Hukuk dışı bir durumla karşı karşıyayız. Öyle ki halk iradesine darbe yapılarak belediyeye atanan kayyımlarla tezahür eden antidemokratik uygulamalar, artık il kongrelerine kadar ulaşmış durumda. Kayyımcı zihniyet kötücül bir zihniyettir. Bir ilk kongresinin iptali istemiyle hukuk mahkemelerine dava açılamaz. Bu, tartışma götürür bir konu değil. Bu açından da baktığımızda bu karar hukuk dışı. Hukuk devleti iddiası varsa, açılması halinde de hukuk mahkemelerinin görevsizlikle reddetmeleri gerekirdi. Ancak burada böyle bir durumla karşılaşmıyoruz. Çünkü yapılmak istenen muhalefete siyaset sahnesinde yeni bir dizayn.

Hangi siyasi partiye yönelik olursa olsun bu antidemokratik uygulamaların karşısındayız çünkü mesele, CHP meselesi değil. Mesele, Türkiye’nin demokrasi meselesi. Bu, CHP’yi desteklemek ya da desteklememek gibi bir yere sıkıştırılamaz, böyle değerlendirilemez ve ele alınamaz.

Siyasi rekabeti göze alamadığınız için kumpas siyasetiyle yol alınamadığını bugüne kadar gördük. Kumpas kurma stratejisi ve aklından vazgeçmek gerekiyor. Bir yandan barış sürecini konuşuyoruz, bir yandan gözlerimiz komisyona çevrili durumda… Niye? Türkiye’nin bu antidemokratik uygulamalardan vazgeçip demokratikleşme yolunda yeni adımlar atması için…

Eğer siz bir siyasi partinin il kongresine kayyım atayacak kadar antidemokratik uygulamanızı genişletmişseniz demokratikleşme yolundaki adımların tartışılması anlamsız mı diye soruyor insanlar. Bu soruları neden sordurtuyorsunuz? Buralardan kimler nasıl fayda sağlayacağını düşünüyor?"

'Toplumsal tansiyon yükseliyor'

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da yaptığı basın açıklamasında şunları ifade etti:

"Türkiye 200 yıla yaklaşan demokrasi birikim ve tarihinde, 75 yıllık çok partili siyasi hayatımızda eşine emsaline rastlanmamış günlerden geçmektedir. İktidarın, saray rejimini ayakta tutabilmek için demokratik ve hukuki tüm kural ve teamülleri askıya alan yaklaşımı, Türk demokrasisinde ağır yaralar açmaktadır. Biliyorsunuz ki, siyaset yapmak anayasal bir haktır. Bu hakkın gaspı da doğaldır ki anayasal bir suçtur. İktidarın son dönemde attığı adımlar özellikle CHP ile ilgili yürüttüğü süreçler, ülkemizde toplumsal tansiyonu ziyadesiyle yükseltmektedir. Böylesi bir tansiyonun ne iktidara ne de siyasetimize bir faydası olmayacağı gibi vereceği zararın boyutları da tahmin edilemez seviyelere ulaşabilir."

'Siyasetin gündemi toplu ayrıştırmak değil iç cepheyi güçlendirmek olmalıdır'

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları dedi:

"Gelişmeleri endişe ile takip ediyoruz. Ne Türkiye ne de aziz milletimiz bu görüntüleri hak etmiyor.

Enflasyonun, faizin, kiraların, gıda fiyatlarının ve daha birçok olumsuz rakamın milletimizi ezdiği bir dönemde bu antidemokratik tutum ekonomi başta olmak üzere her alanda ülkemize kaybettirmekte, telafisi imkansız yaralar açmaktadır.

Çevremizin ateş çemberine döndüğü, dış politikada kritik gelişmelerin yaşandığı bu tarihi süreçte siyasetin gündemi toplumu ayrıştırmak değil “iç cepheyi” güçlendirmek olmalıdır.

Türkiye enerjisini muhalefetin susturulması ve siyasetin dizaynı için değil 86 milyonun huzur ve refahı için harcamalıdır."

'Türkiye 3. dünya demokrasisi olmayacak'

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da konuyla ilgili yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

"Sahte demokrat Akp’nin riyakarlığının bütün çıplaklığıyla ifşa olduğu bir geceyi yaşıyoruz!

Temel hak ve hürriyetlerden yoksun bir DEMOKRASİ olmaz!!!

@herkesicinCHP

İstanbul il Başkanlığına parti üyelerinin ve vatandaşların ulaşmasını kimsenin engellemeye hakkı yok!!!

Bir Parti Devleti/Devlet Partisine dönüşmüş Akp/Erdoğan’ın keyfi rejiminin müsaade ettiği kadar demokrasiye, hak ve hukuka, özgürlüklere rıza göstermeyeceğiz!!!

Ne kadar çabalasalar da Türkiye, 3. Dünya Ülke Demokrasisi olmayacak!!!"

'Yargının siyasallaşmasıi demokrasinin gelişmesini engelleyen yıkıcı hastalıktır'

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu sosyal medya hesabından yayınladığı videoda “Siyasi tarihimizde demokrasinin gelişmesini engelleyen en yıkıcı hastalık nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Yargının siyasallaşmasıdır.”

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, CHP ile dayanışma için üyeleriyle birlikte parti binasına gitti.

Kaynak:Haber Merkezi

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.