Tarihe geçecek davada karar günü | Madde madde hukuksuzluk madde madde garabet: Kobanê davası

Tarihe geçecek davada karar günü | Madde madde hukuksuzluk madde madde garabet: Kobanê davası
AKP iktidarı tarafından, HDP’nin etkisizleştirme politikasının bir parçası olarak gündeme getirilen, 108 ismin yargılandığı Kobanê Davasının karar duruşması bugün Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülecek. Türkiye’nin tarihine yazılacak bu davanın iddianame aşamasından duruşma süreçlerine kadar yaşanan skandallarını derledik…

ÇAĞRI SARI

Kobanê’de IŞİD saldırısı sürerken, 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında yaşanan, 46 kişinin yaşamını yitirdiği olaylarla ilgili açılan davada, bugün karar verilmesi bekleniyor. 108 sanıklı davada, yargılananlar arasında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder gibi siyasetçiler var. 108 ismin 36’sı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Selahattin Demirtaş ile beraber toplam 26 siyasetçi için de yedi kez ağırlaştırılmış hapis cezası istiyor.

Mahkeme heyeti 16 Nisan tarihinde görülecek duruşmanın karar duruşması olacağını belirtmişti ancak daha sonra ‘SEGBİS çözümlemeleri tamamlanmadığı’ gerekçesiyle duruşmayı bugüne erteledi. Bugün mahkemeden karar çıkması bekleniyor.

Peki bu dava ve bu isimler neden bu kadar ağır cezalarla yargılanıyor? Gizli tanıklara, siyasetçilerin eylem ve açıklamalarına dayandırılan hatta HDP’ye kapatma davası olarak da alt yapı oluşturulan bu davanın her aşaması skandallarla dolu. Anayasa Mahkemesi, Demirtaş'ın, tutuklamanın ölçüsüz ve hukuksuz olduğu yönündeki başvurusunu, 21 Aralık 2017’de kabul edilemez bularak reddetti. AİHM ise 20 Kasım 2018'de, tarihi nitelikte bir karara imza atarak, Selahattin Demirtaş'ın hukuki değil siyasi nedenlerle tutuklandığına karar verdi ve derhal tahliyesini istedi. Ancak Türkiye AİHM kararını ‘tanımadı.’

Dava hakkında bilinmesi gerekenler;

İddianame 3 bin 530 sayfa

Ankara Cumhuriyet Savcısı Ahmet Altun tarafından hazırlanan ve Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede 2 bin 676 müşteki bulunuyor ve iddianame 3 bin 530 sayfa, 6 ciltten oluşuyor.

İddianamede müşteki-mağdurlar asında, Millî Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, valilikler, kaymakamlıklar, belediyeler, CHP, AKP, Hüda-Par gibi siyasi partiler, Ziraat Bankası, İş Bankası ve Halk Bankası yer alıyor.

IŞİD Kobanê’ye saldırdı, Kobanê halkı direnişe geçti

Suriye’de 2011 yılında başlayan savaşla birlikte etkinliğini arttıran IŞİD, kısa sürede Rakka ve Musul’u işgal etti. Hemen ardından da Şengal’de Ezidilere dönük katliamlar gerçekleştirdi. IŞİD, Şengal saldırısından sonra Ocak 2014’te özerklik ilan edilen Kobanê’ye dönük harekete geçti. Saldırılarından kaçan kentteki siviller, 19 Eylül'de bütün gün beklemelerine rağmen Türkiye'ye alınmadı. IŞİD'in bu saldırısı sonucunda kentte yaşanan katliama karşı bir yandan direniş gösterilirken, diğer yandan uluslararası topluma müdahale edilmesi noktasında çağrılar yapıldı. 21 Eylül'de HDP milletvekilleri, IŞİD saldırılarına dikkat çekmek amacıyla Birleşmiş Milletler Merkezi önünde açlık grevine başladı.

Kobanê'ye destek eylemleri başlamadan hemen önce Urfa'nın Suruç ilçesinde IŞİD militanlarının Türkiye sınırından rahatça geçtiğini iddia eden görüntüler yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK ile IŞİD'i bir tuttuklarını belirten açıklamalar yaparak "IŞİD'e de PKK'ya da karşıyız" dedi.

Kritik tarih: 6 Ekim 2014

Erdoğan'ın "Kobani düştü düşecek" açıklaması da Türkiye’de gerilimi artıran bir başka söylem oldu. 6 Ekim 2014 tarihinde HDP MYK sokağa çıkma çağrısı yaptı. İstanbul, Ankara ve bölge illeri başta olmak üzere birçok ilde eylemler yapıldı. Bu eylemlere binlerce kişi katıldı. Eylemlere, polis ve ırkçı gruplar saldırıda bulundu.

İHD’nin hazırladığı rapora göre 46, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a göre ise 53 kişi yaşamını yitirdi.

Erdoğan’ın sürekli andığı isim olan 16 yaşlındaki Yasin Börü de bu olaylar sırasında yaşamını yitirdi. Börü’yü öldürmekle suçlanan Mazlum İçli, olay günü 140 kilometre uzakta bir düğünde olduğunu kanıtladı. Ancak buna rağmen İçli’ye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

İktidar, ölümlerden HDP’yi sorumlu tuttu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, o tarihte milletvekili olanlar ile olmayan MYK üyeleri hakkında iki ayrı soruşturma başlattı. Başlayan soruşturmalar nedeniyle HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekilleri hakkında fezleke hazırlandı. 20 Mayıs 2016'da Meclis'te oy çokluğuyla milletvekili dokunulmazlıkları kaldırıldı. Selahattin Demirtaş ve dokunulmazlığı kaldırılan HDP milletvekilleri 4 Kasım 2016'da evlerine yapılan baskınla gözaltına alınarak tutuklandılar. O tarihten bu yana da çoğu siyasetçi tutuklu.

Siyasetçilere hangi suçlamalar yöneltiliyor?

108 siyasetçiye yöneltilenler arasında "Adam öldürme", "yağma", "kamu görevlisini silahla yaralama", "bayrak yakma", "devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma" gibi suçlamalar var.

İddianame onlarca çarpıklıklarla dolu. İşte bazıları:

  1. İddianamede, 62 sayfa PKK/KCK yapılanmasına yer verilirken, tamamında HDP’li siyasetçilerin Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) geçen demeçleri suçlama konusu yapıldı. Birçok yayın kuruluşu tarafından da haberleştirilen demeçler 413 sayfayı oluşturdu. Siyasetçilere suçlama konusu yapılan demeçlerinden bazıları şöyle:

Ahmet Türk 21 Mart 2017: “Bedeli ne olursa olsun biz kazanacağız.”

Selma Irmak 17 Mart 2015: “Önderimizi ve coğrafyamızı özgürleştireceğiz.”

Figen Yüksekdağ 11 Nisan 2015: “El ele verip yeni yaşamı inşa edeceğiz.”

Ayla Akat Ata 22 Ekim 2016: “Kadınlar bu direnişi sürdürecek.”

Aysel Tuğluk 21 Ekim 2012: “Açlık grevleri hepimiz için bir sınav.”

  1. HDP heyetinin 9 Eylül 2014 tarihinde Irak Kürdistan Bölgesi’ne ziyareti ve 12 Eylül 2014 tarihinde Rojava’yı ziyareti suçlama konusu yapıldı.
  2. Demirtaş’ın 30 Eylül 2014 tarihinde Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan Kobanê’ye yaptığı ziyaretin ardından yaptığı açıklamaları da "örgütten alınan talimatla" yapıldığını ileri sürüldü.
  3. İddianamede, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından 6 Ekim 2014’te atılan tweet, HDP Genel Merkezi ve siyasetçilerin sosyal medya paylaşımları delil sayıldı. Tüm medya kuruluşlarında yer alan açıklamalar, beyanlara ilişkin araştırma yapmayan iddia makamı HDP’nin yaptığı açıklamaların ANF’de yer alan görsellerine yer vererek, "ANF ve FIRATNEWS isimli haber siteleri, sosyal medya ve resmi web sayfalarından terör örgütüne müzahir kitleye ulaşmak adına çağrı ve açıklamaların yapıldığı..." iddiasında bulundu.
  4. HDP’li siyasetçilerin sosyal medya paylaşımları da deliller arasında gösterildi. "Suç delilleri" arasında gösterilen paylaşımların bazıları şöyle:

    "Ali Ürküt’ün partisinin 7 Aralık 2014 sonuç bildirgesinin haberleştiren Evrensel gazetesinin paylaşımını alıntılaması (fotoğrafta sarı-kırmızı-yeşil bayrak olması), Alp Altınörs’ün Ankara’da katledilen Barış Çakan’ı paylaşması, Arife Köse’nin Düzce yerel haber sitesinde yer alan köşe yazısında ‘Sayın Öcalan’ söylemi, Cihan Erdal’ın Demirtaş’ın açıklamasını paylaşması gibi."
  5. Demirtaş hakkında hazırlanan Kobanê iddianamesi 2 gizli tanığın ifadesine dayanıyor. Bu gizli tanıkların kopyala yapıştır ifadeleri iddianamede yer alıyor. Örneğin Gizli tanık Ulaş ismiyle konuşan şahsa "HDP MYK toplantısına KCK'li olduğu iddia edilen kişiler katılıyor muydu?" sorusuna Ulaş şu yanıtı veriyor: “Bir konu hakkında dedikodu, söylenti varsa onun gerçeklik payı yarıya yakındır.”

Duruşmada neler yaşandı?

Kobanê davasının sadece iddianamesi değil her bir duruşmada yaşananlar da tarihe geçecek skandallarla dolu türden oldu…

  1. İddianame yedi günde kabul edildi: 3 bin 530 sayfalık iddianamenin mahkemeye sunulması ile kabul edilmesi arasında sadece 7 gün var. Yargılanan siyasetçiler ve avukatlar hafta sonu tatilleri de dahil olan bu süreç içerisinde iddianamenin okunmasının mümkün olmadığını savunuyor.
  2. Mahkeme yeni iddialar eski: 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi 2017’de kuruldu. Ancak siyasetçiler 2014 yılındaki Kobanê olaylarından yargılanıyor. Yani yargılamayı yapan mahkeme iddialardan 3 sene sonra kurulmuş durumda. Avukatlar bu durumun da yargıçlık ilkesine aykırı olduğunu ifade ediyor.
  3. 3 adet AİHM kararı çıktı, kararlar uygulanmadı: 82 duruşma; yüzlerce gün sürdü bu duruşmalar. Duruşma tutanakları 4 bin 298 sayfa. SEGBİS dökümleri 10 bin 275 sayfadan oluşuyor. Bu süreçte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) üç karar verdi. AİHM Büyük Dairesi, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasına karar vererek Türkiye'yi haksız buldu.

    6 Haziran 2023 yılında AİHM Demirtaş ve Yüksekdağ'ı haklı buldu, Türkiye'ye ihlal kararı verildi. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın iç hukukta tutukluluklarına itiraz etmek için etkili bir yardım alamadıkları gerekçesiyle yaptığı başvuruyu karara bağlayan AİHM, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal ettiğine hükmetti. AİHM ayrıca Encü/Türkiye kararı ile HDP’li 40 milletvekilinin 20 Mayıs 2016 tarihinde dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargılanmaları nedeniyle ifade hürriyetlerinin ihlal edildiğine karar verdi. Bu üç hüküm de Türkiye tarafından tanınmadı.
  4. Savcı hem soruşturmada hem duruşmada: Dosyasının soruşturma savcısı Ahmet Altun, duruşma savcısı da oldu. Savcı Altun’un Kobanê Davası'ndaki suçlamaların, HDP’nin temelli kapatılmasına gerekçe olacağına dair Terörle Mücadele Şubesi’nin hazırladığı ‘özel’ bilgi notu dosyada unutuldu. 2018’de hazırlanan bu özel not, HDP’nin avukatları tarafından fark edildi. Altun bu krize rağmen 2022 yılında, HSK kararnamesince terfi alarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili oldu.
  5. Hakim çete üyesi çıktı: Kasım 2021’de Hakimler Savcılar Kurulu kararnamesi ile Mahkeme Başkanı Hakim Bahtiyar Çolak görevden alındı. Bahtiyar Çolak’ın Ata Dedeler çete örgütünde yönetici olduğu ifade edildi. Bu örgüt “Derin devletin ticari istihbarat ayağı” olarak tanınıyor. Selahattin Demirtaş, savunmasında Bahtiyar Çolak’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin desteği ile suç örgütüne girdiğini söylemişti.
  6. Tanık da gizli duruşma da: Mahkeme heyeti, yargılanan HDP’li siyasetçilerin ve avukatlarının olmadığı 9 Aralık 2021 Çarşamba günü gizli bir duruşma gerçekleştirdi. Heyet, sanık avukatlarına haber vermeden gizli tanıklardan ifade aldı.
  7. Mahkeme heyeti tanıkların ifadesinin alındığı videoyu izlememiş: Aralık 2022’de yapılan duruşmada mahkeme heyetinin gizli tanıkların videosunu izlemediği ortaya çıktı. Gültan Kışanak yaptığı savunmada şöyle dedi: “Savcının bize dayattırarak izletmek istediği tanık videosunu izlememiş. Her duruşmada tanık beyanlarını bize tutuklama devam gerekçesi yapan savcı, neden zahmet edip videoyu izlememiş. Çünkü o da biliyor ne olduğunu. Bunun nasıl ısmarlama ifadeler olduğunu, nereden geldiğini bu dosyaya nasıl eklendiğini biliyor.”
  8. Evli olmamak tutuklamaya gerekçe oldu: Mayıs 2022’de görülen duruşmada gizli tanık ifadesiyle tutuklanan sanıklardan Zeynep Ölbeci’nin tutukluluk devam kararında "Bekar olması" gerekçe gösterildi. Bu gerekçe, gizli tanığın "kadro olanlar evlenmez" açıklamasına dayandırıldı.
  9. Gizli tanık üzerine ifade verdiği sanığı tanıyamadı: Temmuz 2022’de görülen duruşmada gizli tanık 'Hermes', HDP’nin önceki dönem sözcüsü Günay Kubilay hakkında kapsamlı ifade vermiş olmasına rağmen, kameraların kendisine Kubilay’ı göstermesi sonrasında Kubilay’ı başka biri ile karıştırdığını söyledi. Gizli tanık Hermes, suçlamalarda bulunduğu Pervin Oduncu ve Mesut Bağcık’ı teşhis edemedi.
  10. Aysel Tuğluk uzun süre tahliye edilmedi: Dava boyu en çok konuşulan konuların başında da siyasetçi Aysel Tuğluk’un ağır hasta olmasına rağmen tahliye edilmemesi oldu. Tuğluk, ‘Cezaevinde kalamaz’ yönündeki sağlık raporlarına rağmen tahliye edilmedi. Tuğluk, konuşmakta ve soruları algılamakta zorluk çekmesine rağmen mahkeme heyetinin sorularına ve suçlamalarına maruz kaldı.
  11. Müşteki iken sanık oldu: Somut delillerin yer almadığı iddianamede sanık olarak suçlanan dönemin Milletvekili Ayla Akat Ata, Urfa'dan Diyarbakır’a giderken yolda silahlı sivil kişiler tarafından alıkonulup tehdit edilmiş ve olayın ardından suç duyurusunda bulunmuştu. Akat, müştekisi olduğu olayın sanığı olarak dosyada yer aldı.
  12. Tek delil kitap: İddianamede ismi yer alan ve tutuklu yargılanan Beyza Üstün’e ilişkin tek delil ise evinden alınan tek bir kitap dışında bir şey yok.
  13. IŞİD'in saldırıları ve katliamları da iddianame yer almıyor: İddianamede İslami terör örgütlerinin ismi sayılıyor ama IŞİD yer almıyor. IŞİD'in Şengal’de yaptığı katliam BM tarafından da tanınmasına rağmen iddianamede yer almıyor.

Kısa kısa notlar…

Kobanê davası üzerinden HDP’li siyasetçiler soruşturmanın açıldığı ilk günden beri başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere iktidar temsilcilerinin hedefi haline geldi. Yargıyı da etkileyebilecek nitelikte açıklamalar yapıldı.

  • 2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'ne tutuklu bir aday da katıldı. Selahattin Demirtaş Cumhurbaşkanı adayı oldu. Recep Tayyip Erdoğan, seçim kampanyasını 6-8 Ekim olayları ve olayların sorumlusu olarak gösterdiği HDP ve tutuklu rakibi Selahattin Demirtaş üzerine kurdu.
  • MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kobanê olaylarıyla ilgili iddianamenin mahkemece kabul edilmesinden sadece dört gün sonra HDP’nin kapatılması için çağrı yaptı.
  • TBMM Başkanı Mustafa Şentop da parti kapatma konusunda, "Bunun nasıl olacağı mevzuatımızda belli. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bir dava açıyor, bir hazırlık yapıyor gerekli görürse dava açıyor" dedi.
  • Dava devam ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan ısrarla Selahattin Demirtaş’ı hedef alarak yargıyı etkisi altına alacak açıklamalar yaptı. 21 Ekim 2021’de Selahattin Demirtaş’ı işaret ederek, “Neymiş? 4 senedir yatıyormuş. Yargı ne diyorsa o. Şimdi HDP de Selahattin Demirtaş’ı çıkarmanın gayreti içerisinde. Hale bakın. Terörist adam ya… 53 tane vatandaşımız bunun çağrısıyla ölüyor Diyarbakır’da… Kusura bakmasınlar, biz bu görevde olduğumuz sürece hukuk ne ise bunun gereğinin yapılmasını istemeye mecburuz. Buradan taviz veremeyiz” dedi.

Bir diğer konuşması ise 23 Ekim 2021’deydi:

“Bunlar terörist Selo ile beraber oldu. Bunlarda ar yok. Yasin Börü'yü öldüren Selo değil miydi? Bütün oradaki vatandaşları sokağa döken Selo değil miydi? Şimdi kalktılar, onu içeriden nasıl çıkarırız, bunun gayreti içerisindeler. Yargı ne diyorsa o. Çıkaramayacaksınız.”

Tarihe geçecek bir dava

Kobanê Davası; duruşma sırasında yaşananlar, iktidar temsilcilerinin açıklamaları, tutuklu siyasetçilere yapılan hak ihlalleri ile yazıda yer veremediğimiz onlarca tartışmalı kararla Türkiye’nin siyasi tarihine geçecek türden bir dava.

Gündem