Haber Merkezi - 103 kişinin hayatını kaybettiği Gar Katliamı Davasının karar duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
ANKA'nın aktardığına göre duruşmaya, 10 Ekim Barış Derneği üyeleri, katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları, CHP milletvekilleri Semra Dinçer, Aliye Timisi Ersever, Ali Gökçek, Rıfat Nalbantoğlu, Türkan Elçi, Aliye Coşar, Orhan Sarıbal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Hasan Öztürk, EMEP Milletvekili İskender Bayhan ile DEM Parti Milletvekili Özgül Saki ile pek çok siyasi parti, sendika ve meslek odası ve yüzlerce yurttaş izleyici olarak katıldı.
Davada, 26 sanıktan 10'u hakkında hüküm verilecek. Saldırıya ilişkin IŞİD üyesi oldukları düşünülen 16 kişi halen firari durumda. Geçen celselerde insanlık suçu ile yargılanan Erman Ekinci hakkında da karar verilecek. Ekinci, duruşmaya mazeret dilekçesi ileterek SEGBİS ile katıldı.
TBB’nin davaya katılmasına karar verildi
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, davaya katılmaya ilişkin talebine dair "'Huzurdaki dosya Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en büyük katliam dosyası. Bu olay belki de yüzlerce yıl sonra anılacak bu yargılama da öyle. TBB, insan haklarını korumak görevi doğrultusunda insanlığa karşı işlenen suçlar açısından açılan ilk dava olmasından dolayı katılmak en doğal hakkıdır. Katliamda hayatını kaybeden yurttaşlarımızdan biri de avukat Uygar Coşkun’du. Bu yüzden TBB’nin davaya katılımını talep ediyoruz'" ifadelerini kullandı.
Mahkeme bunun üzerine TBB’nin davaya katılmasına karar verdi.
"İnsanlığa karşı suçu kabul etmeniz neden bu kadar zor?"
Tanıkların dinlenmesi, kovuşturmanın genişletilmesine ilişkin tam 256 talep ilettiklerini ifade eden avukat İlke Işık, "'Sizinle çıktığımız duruşmalarda ise taleplerimizin büyük çoğunluğu reddedildi. Bu redler ülkenin en büyük katliamın yargılanmasını ve insanlığa karşı suç işlemeye yönelik talepleri reddetmek anlamına geliyor. IŞİD’in insanlığa karşı suç işlediğini kabul etmeniz neden bu kadar zor? Bu katliamda devletin, kamu görevlerinin sorumluluğunu asla görmediniz. Biz bu aşamadan sonra avukatlar olarak konuşmayacağız. Bundan sonra katılanlar konuşacak çünkü asıl söz onların. Biz cübbelerimizi bırakıp asıl yerimiz olan ailelerin yanına gidiyoruz'" dedi.
Avukatlar cübbelerini çıkardı, ailelerin yanına geçti
Gazete Duvar'dan Ceren Bayar'ın haberine göre, Mahkeme Başkanının avukatların sunduğu dilekçeyi özetlemesinin ardından Avukat İlke Işık, mevcut heyetin davanın üçüncü heyeti olduğunu hatırlattı. Bu heyetin sunulan 35 talebin sadece 6’sını kabul ettiğini belirten Işık, “Bu katliam ‘insanlığa karşı suç’ demek neden bu kadar zor, Türkiye yargısı buna neden bu kadar direniyor?” diye konuştu.
Işık, avukatlar olarak cübbelerini bırakarak ailelerin yanına geçeceklerini söyledi ve ardından tüm avukatlar cübbelerini çıkarıp ailelerin bulunduğu izleyici bölümüne geçti.
Avukatlar alkışlarla cübbelerini bırakıp ailelerin yanına geçti. Avukatların bu tepkisi salonda uzun süre alkışlandı ve aileler “Adalet istiyoruz” sloganı attı.
Mikrofon sorunu çözülemedi
Bu tepkinin ardından hayatını kaybedenlerin aileleri söz istedi. Mahkeme Başkanı ise salonda hoparlör olmamasını gerekçe göstererek mümkün olmadığını ifade etti. Çocuklarını, dostlarını kaybettiklerini, tüm duruşmaları takip ettiklerini ifade eden aileler söz almakta ısrarcı oldu. Avukatlar bundan önceki duruşmaların mikrofonla yapıldığını hatırlatırken Avukat Mehtap Sakinci, “Biz söz hakkımızı kullanmadan, karar veremezsiniz. Bu hukuka aykırıdır. Hoparlör getirilene kadar bekleyeceğiz” dedi. Avukat Murat Yılmaz da “Bu meseleyi çözemiyorsanız o cübbeye çıkaracaksınız” diyerek tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı, mikrofon temin edilmesi için duruşmaya 15 dakika ara verdi.
Salonda mikrofon sorununun çözülememesinin ardından ailelerin avukatların boşalttığı kısımda söz almasına karar verildi. Aileler söz haklarını kullanmaya başladı.
"Kafka’nın Dava romanında yaşananları 9 yıldır yaşatıyorsunuz"
İlk sözü alan İsa Kocabıyık, mahkeme başkanına “Kafka’nın Dava romanında olanları 9 senedir bize yaşatıyorsunuz. Hiç mi düşünmediniz bu insanlar ne yaşadı diye? Hiç mi düşünmediniz bu insanlığa karşı suçtur diye? Bizi insan olduğumuz için öldürdüler. Biz birkaç IŞİD’li katile diz çökmeyiz. Biz adaletin peşindeyiz” dedi.
Gerçek adalet istiyoruz
Hayatını kaybeden Uygar Coşgun’un annesi Nuray Coşgun, “Benim torunum babasını 2 buçuk yaşında kaybetti. Mezarlığa gittiğimizde ‘burası babamın evi’ diyor. Bana ‘bu hayatta ne istersiniz?’ diye sorsalar ‘bir kere daha evladıma sarılmak isterim, bir kere’. Biz adalet istiyoruz, gerçek adalet istiyoruz” diye konuştu.
"Sadece halay çekti benim çocuğum"
Hayatını kaybeden Güney Doğan’ın annesi Derman Doğan da “Benim oğlum barış için geldi Ankara’ya. Benim aklıma hiç bomba patlama gelmedi ki. Ben çocuğumu evlendireceğim, torun göremedim ben. Benim için yaşamak çok zor. Sizin de evladınız var, benim çocuğum katledildi. Benim çocuğum karıncayı incitmezdi. Günahı neydi? Sadece halay çekti benim çocuğum. Sadece adalet istiyorum ben” dedi.
"'İnsanlık suçu' diye yargılamıyorsunuz"
Korkmaz Tetik’in annesi Zöhre Tetik, “Bizim istediğimiz sadece barıştı. Gençler, askerler ölmesin diye geldik. Siz bizim bütün taleplerimize ret verdiniz. Siz bu 103 insanı öldürenleri ‘insanlık suçudur’ diyerek yargılamadınız. Siz bu katillerin insanlık suçu işlediğini reddediyorsunuz. Bunun ucu size de dokunacak. Israrla katillere ceza vermiyorsunuz. 19 firari var. Yerlerini bilmenize rağmen onları yargılamaktan imtina ediyorsunuz. Korkmaz’ım yaşasaydı düğün yapacaktık, torunum olacaktı. Benim bugün çocuğum yok. Siz yargılamazsanız bu katilleri biz yargılayacağız, halk yargılayacak, Türkiye’nin işçileri emekçileri yargılayacak” ifadelerini kullandı.
"Başınızı yastığa koyduğunuzda uyuyabileceğiniz bir karar verin"
Başak Sidar Çevik’in annesi Hatice Çevik, yıllardır adalet aradıklarını ifade ederek “Göz göre göre yapılan katliamda sevdiklerimizi kaybettik, yaralandık. Hala tedavi gören insanlar var. İntihar eden insanlar var. Adaletin sağlanması için elinizden geleni yapmanızı istiyoruz. Başınızı yastığa koyduğunuzda uyuyabileceğiniz bir karar vermenizi istiyoruz” dedi.
1 Temmuz'a ertelendi
Sanıklardan Erman Ekinci'nin avukatının 3 gün rapor alarak duruşmaya gelmemesi, diğer sanık avukatlarının ise duruşmaya öğleden sonra katılmaması üzerine esasa ilişkin savunmaları alınamadı. Duruşma 1 Temmuz saat 09.30'a ertelendi. (Haber Merkezi)