15 Ocak’taki ‘Roman Buluşması’nda 6’lı masaya “Roman milletvekili sayısı artırılsın” çağrısı yapılacak

Türkiye’nin ilk Roman milletvekili Özcan Purçu, 6’lı masanın Romanların sorunlarına dair somut adımlar atacağını ve atmak zorunda olduğunu söyleyerek, “Bu sorunlara seyirci kalamayız” dedi. 15 Ocak’ta İzmir’de gerçekleşecek olan ‘Roman Buluşması’na da değinen Purçu, “Burada Türkiye’nin pek çok yerinden gelecek olan Roman dernekleri 6’lı masaya Roman milletvekili sayısının artırılması çağrısında bulunacak” bilgisini verdi.

ESRA TOKAT


Bugün tam olarak sayıları belli olmasa da yaklaşık 5 milyon Romanın yaşadığı Türkiye’de Romanlar pek çok sorun yaşıyor. Eğitim, barınma, sağlık gibi temel haklara ulaşamayan Romanların büyük bir bölümü kayıt dışı istihdam ediliyor. Meclis’e baktığımızda ise Romanları tek bir milletvekilinin ve partinin temsil ettiğini görüyoruz. Özcan Purçu 2015 yılında CHP’den seçilen ve Türkiye’nin ilk Roman milletvekili. Purçu ile milletvekili olma sürecini, Meclis’te yaşadıklarını ve Romanların sorunlarını konuştuk.

Fakir ve göçebe bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Purçu, “Çadırda yaşıyorduk. Samsun, Aydım, Muğla, İzmir, Afyon, Isparta ve Antalya gibi pek çok şehre göç ettik. Bölgeden bölgeye meyve ve sebze toplama zamanına göre göç ederek yaşıyorduk. Mesela zeytin zamanı Aydın’a göç ediyorduk, domates zamanı Çanakkale’ye, nohut zamanı Isparta’ya” diyerek ailesinin oldukça zor şartlar altında geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

“Tuvaleti, banyoyu kısacası dört duvarı ilk defa yurtta gördüm”

Okula başlayınca ailesinin göçebe yaşantısına son verdiğini belirten Purçu, “Sadece yaz tatillerinde göçebeliğe devam ettik. Okul bizim hayatımızı değiştirdi, sabitleştik ancak çadırda ilkokulu ve liseyi bitirdim. Üniversiteyi çadırda çalışarak kazandım. Tuvaleti, banyoyu kısacası dört duvarı üniversite zamanında kaldığım yurtta ilk defa gördüm” dedi.

“Okuma yazmayı söktüğün zaman Oxford mezunu sayılıyorsun Roman mahallelerinde”

Üniversitede idealleri için çok çalıştığını anlatan Purçu, İzmir’de ilk Roman derneği olan ‘İzmir Roman Kültürü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni’ kurduğunu belirtti ve “Kendi mahallemde ilk defa liseyi ve ortaokulu bitiren bendim. Okuma yazmayı öğreniyorsan bile Roman mahallelerine çok şanslı sayılıyorsun. Okuma yazmayı söktüğün zaman Oxford mezunu sayılıyorsun Roman mahallelerinde. O yüzden benden çok büyük bir beklenti doğdu” dedi.

“Milletvekili hayali derneklerle birlikte ortaya çıktı”

“Kendi açımdan da üniversiteyi bitirmek yeterli gelmedi, benim gibi üniversite mezunu Romanların olmasını istedim, kendimi kurtardım ancak onlarında kurtulması gerekiyordu ve bu yüzden çabaladım” diyen Purçu, “Ardından kurduğumuz dernekle yollara çıktık. Romanların yaşadığı yerlere gittik ve oldukça zor şartlar altında olduklarını gördük. Herkes fakir, herkes ayrımcılığa uğruyor. O zaman burada bir insan hakları mücadelesini vermemiz gerektiğini daha da iyi anladık” diyerek milletvekili hayalinin derneklerle birlikte bu süreçte ortaya çıktığını ifade etti.

“Romandan bir şey olmaz diyenlere ‘Bak milletvekili oluyor’ diye gösterdik”

2015 yılında milletvekili olarak seçilen Purçu, “Romansın ve hayal bile kurma şansın yokken milletvekili oluyorsun. İnanılır gibi değil aslında ama oldum çünkü çok çalıştık gerçekten çok uğraştık. ‘Romanlarda okursa meslek sahibi olabilir, önemli yerlere gelebilir’ bunu gösterdik. Romandan bir şey olmaz diyenlere ‘Bak milletvekili oluyor’ diye gösterdik” sözleriyle o dönemde yaşadıklarını anlattı.

Özcan Purçu

Romanlar kimliklerini saklamamaya başladı

Milletvekili seçildikten sonra etrafında pek çok insanın Roman olduğunu daha rahat bir şekilde paylaştığını belirten Purçu, “Kamu kurum ve kurumlarında çalışan ve kendini gizleyen pek çok Roman ben milletvekili seçildikten sonra ‘ben de Romanım’ diyerek artık kendi kimliklerini saklamamaya başladı. Romanların kamusal alanda görünmeleri adına cesaretlerini artırdık. Hatta ‘Özcan bey sayende eşime Roman olduğumu söyleyebildim’ diyen bile oldu” dedi.

“Bazen kendimi yalnız hissediyorum”

TBMM’de bir Roman milletvekili olmanın alışılagelmiş bir şey olmadığını ifade eden Purçu, “Bazen kendimi yalnız hissediyorum ancak Romanlık meselesinin konuşulması çok kıymetli. Ama hala konuya çok yabancı milletvekilleri ve partiler var. Hala romanlık meselesini önemsemeyenler var” dedi. “Bazen ‘ne gerek var Roman milletvekiline’ diyen de oldu, Romanların temsilinin uygun olmadığını söyleyenler de oldu” diyen Purçu, “Ancak tüm bunlara karşı her kesimin Meclis’te temsil edilmesinin önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz” dedi.

“Tarih yazdık”

“Bir Romanın milletvekili olmasıyla tarih yazdık” diyen Purçu, “Bazen bu bir rüya mı diye kendime soruyorum. Çünkü kolay olmayan bir şey yaptık. Romanlar bu ülkede küçük görülüyor, ayrımcılığa maruz bırakılıyor. Biz bunu kırmaya çalıştık. Türkiye’nin ilk partisi, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi CHP’de bunun gerçekleşmesi de çok anlamlı. Böylece Romanlar ve CHP et ve tırnak gibi bir bütün oldu” sözlerini kullandı.

“CHP örnek oldu”

Roman olarak milletvekili olmanın hayalinin dahi kurulamadığını söyleyen Purçu, “Biz bunu başardık. Roman derneklerinin katkısı ve genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımı ile bu hayali gerçekleştirdik. Sonuç olarak da bunun hayal olmadığını göstermiş olduk” diye konuştu. CHP dışındaki pek çok siyasi partinin de artık yavaş yavaş bu konuya yaklaşımlarında eksiklikler olduğunu anlamaya başladığını vurgulayan Purçu, “Bizimle beraber Romanların yaşamsal ciddi sıkıntıları olduğunun farkına vardılar. Onlarda da bir Roman politikası oluşmaya başladı. Başka partilerde de ‘Biz de Roman milletvekili çıkaralım’ sözlerini artık ufak da olsa duymaya başlıyorum. CHP olarak örnek olduk bu anlamda” dedi.

Romanların en büyük sorunu: Eğitim

Romanların en büyük sorununun eğitim olduğunun altını çizen Purçu, “Çocuklarımızın yüzde 97’si zorunlu eğitimlerini tamamlayamıyor. Devlet bu noktada kendine düşen görevi ne yazık ki getirmiyor. Devlet vatandaşlarını takip etmiyor, okula gidemeyen Roman çocuklara dair bir adım atmıyor. Bugün Roman mahallelerinde hangi çocuğun devamsızlık yaptığını, hangi çocuğun okulu bıraktığını devlet biliyor ancak nedenini sorgulamıyor. Bu çocuklar neden okula gelmiyor diye düşünmüyor. Bunun peşine düşmüyor. Ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlıı, il müdürlükleri ve pek çok kurum görevini yerine getirmiyor” diyerek devletin sorumluluğu konusuna dikkat çekti. Öte yandan Purçu, barınma ve işsizliğin de Romanlar için çok büyük bir sorun olduğunu dile getirdi ve “Romanlar güvencesiz işlerde çalışıyor. Sigortasız ve güvencesiz işler ne yazık ki Romanların işi. Bir Roman mahallesine baktığınızda yüzde 96’sı kayıt dışı işlerde çalışıyor. Bu çok yüksek bir oran. Ayrıca ayrımcılık, ötekileştirme gibi sorunlarımız da çok ciddi. Romanlara dair nefret suçları yaşanıyor” dedi.

“AKP samimiyetten ve ciddiyetten uzak bir yaklaşım sergiledi”

2009 yılında AKP tarafından yapılan Roman Çalıştayı’nın Romanların sorunları açısından önemli olduğunu belirten Purçu, “Ancak sonrasında altını dolduramadılar. Romanların tüm sorunları kağıt üstünde kaldı ve çözülmesi için raflarda bekliyor. 20 yıllık AKP iktidarı sorunları tespit etti ancak sorunların çözümüne dair hiçbir adım atmadı. Roman Strateji ve Eylem Planı’na bütçe bile verilmedi. Dolayısıyla samimiyetten ve ciddiyetten uzak bir yaklaşım sergiledi AKP” dedi.

“6’lı masa adım atacak, atmak zorunda”

6’lı masaya da değinen Purçu, “6’lı masa Romanlar konusunda adım atacak, atmak da zorunda. Çünkü biz de bu ülkenin vatandaşlarıyız. 7 milyon civarına Roman var. Bu sorunları çözmek zorundayız. Bu sorunlara seyirci kalamayız” dedi. 15 Ocak’ta İzmir’de gerçekleşecek olan ‘Roman Buluşması’na da değinen Purçu, “Burada Türkiye’nin pek çok yerinden gelecek olan Roman dernekleri 6’lı masaya Roman milletvekili sayısının artırılması çağrısında bulunacak” bilgisini verdi.

Romanların yaşam ortalaması ülke ortalamasının 10 yıl altında

Türkiye’de Roman Toplulukları ve Yoksulluk Araştırması’na göre, Romanların yaşam süreleri ülke ortalamasının çok altında. Türkiye’de ortalama yaşam süresi 78.6 yıl iken Romanlarda bu süre 68.5 yıl. Besin değeri yüksek gıdaya erişim sorunu, yaşam koşullarının ağırlığı Roman yurttaşlarda görece daha kısa ömür ortalamasını yaratmakta. Türkiye’nin yaş ortalaması 1990 yılında 68 iken Roman yurttaşlarda 68 yaş ortalaması 2021 yılında görülmekte.

Romanlarda işsizlik yüzde 77.5

Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 77.5’i işsizlik sorunu yaşıyor. Katılımcıların yüzde 12.3’ü işçi olarak çalışırken yüzde 8.5’i ise seyyar çalışıyor. Bir başka ifade ile otoyollarda su, çiçek gibi ürünler satıyor. Ücretli çalışanların hiçbiri yönetici konumunda bulunmuyor. Araştırmada "seçme şansınız olsa hangi işi yapmak istersiniz" sorusuna ise tüm grupların verdiği yanıt memuriyet, en popüler meslekler ise öğretmenlik ve temizlik işi!

En çok tüketilen gıda makarna ve patates

Romanların en çok tükettiği gıdalar sıralamasında ilk üçü makarna, patates ve çorba aldı. Yüzde 59’u yılda bir kez bile et tüketmediğini belirtirken, yüzde 23.3’ü ise "yılda birkaç kez et tüketiyoruz" yanıtını verdi.

Yüzde 62’si sosyal yardım almıyor

İş ve beslenme sorunu yaşayan Romanların yüzde 62’si herhangi bir sosyal yardım almadığını belirtirken, yardım alanların büyük bir kısmı ise adres olarak kaymakamlık ve belediyeleri gösterdi. Alınan yardımlarda ise ilk sırayı yüzde 18.1 ile kömür aldı.

Aylık gelir ortalaması 1.416 TL

Araştırmaya göre aylık ortalama hane halkı geliri sadece 1.416 TL". Katılımcıların yüzde 21.8’i "hiç gelirimiz yok ve yardım almıyoruz" yanıtını verirken, "gelirimiz yok ama yardım alıyoruz" diyenlerin oranı yüzde 10.3. Bir hanede çalışan hiç kimsenin olmadığı grubun oranı yüzde 47.8 iken, tek bir kişinin çalıştığı grup ise yüzde 43.3! Ve yüzde 79.8’inin borcu var. Emekli olamayacağını düşünenlerin oranı ise %71.5.

Ayrımcılığa maruz kaldım diyenler yüzde 59.5

Roman vatandaşların karşılaştığı en büyük zorluklardan biri de ayrımcılık. Türkiye genelindeki katılımcıların yüzde 40’ı ayrımcılığa maruz kaldığını söylerken yüzde 19.5’i ise "biraz maruz kaldım" diyor. En çok gündelik hayatta her gün ayrımcılıkla karşılaştığını belirten Romanlar, ikinci sırada en fazla ayrımcılığa devlet daireleri ve hastanelerde maruz kaldığını belirtiyor.

Özel Haber Haberleri