CHP'de 2017 yılı referandumu polemiği devam ediyor. Eski CHP milletvekili Atilla Kart 2017 referandumuyla ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre Kart'ın refarandumun AİHM’e taşınmasıyla ilgili iddialarını yalanladı.
Kart konuya ilişkin yeni bir açıklama yaptı.
"16 Nisan 2017 (2,5 milyon mühürsüz zarf ve oyun kullanıldığı) Referandumu konusunda, CHP Mv. Bülent TEZCAN bilgi kirliliği ve karambol yaratmaya devam ediyor.
CHP Genel Merkezinin, Benim dışımda açtığı dava; referandumdaki hak ihlalleri nedeniyle, referandumun iptali talebiyle açılan bir davaydı. Oysa, AİHM' in, referandumun doğrudan iptaline yönelik olarak yapılan başvuruları reddettiği biliniyordu. AİHM, yasama organı seçimindeki ihlal iddialarına bakacağı yönünde içtihat oluşturmuştu. Genel Merkez, bu durumu bildiği halde dava açtı. Kaçınılmaz olarak bu dava reddedildi.
Bülent TEZCAN' ın "açtık" dediği dava bu davadır.
Benim CHP adına açtığım dava ise, YSK' nın saat 16:10 civarında tesis ettiği "idari işlemin iptaline" yönelik davaydı. Ben bu dava için ısrarla talepte bulundum ve Tarafıma vekaletname verildi. Sayın Sami SELÇUK' un bu konu hakkında özel olarak yaptığı ve "Doğmayan Halk Oylaması" başlığını taşıyan çalışmada da ifade edildiği üzere, YSK' nın bu işlemi hukuksal yönden "yok hükmünde" olan bir işlemdir. En üst düzeyde yaptığım görüşmelere dayanarak söylüyorum; sonuç alma ihtimali yüksek olan bir davaydı.
Soru ve sorun şu; Bülent TEZCAN ve diğer failler, CHP adına açtığım bu davayı neden engellediler ???!!!!"
Zeynel ne dedi?
Emre’nin X (Twitter) hesabından yaptığı açıklama şöyle:
“’Mühürsüz referandum’la ilgili her türlü hukuki girişim dönemin parti yöneticilerimiz tarafından yapılmıştı! 2017 yılında gerçekleştirilen ve ülkemizin başta ekonomik ve hukuksal olmak üzere tarihinin en kötü dönemlerini yaşamasına sebebiyet veren ve hala ciddi şaibeleri barındıran anayasa referandumu oylamasına ilişkin son günlerde partimiz öznelinde eksik ve yanlış bir tartışma yürütülmektedir. Bu tartışmaların seçim sonrası Partimize yönelik iktidar eksenli yıpratma boyutundaki saldırılara fırsat vermesinin önüne geçmek amacıyla kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur.
16 Nisan 2017 günü gerçekleşen halkoylamasında, sandık kurulu üyelerimize ve müşahitlerimize yapmaları gereken işlemlere ilişkin kısa mesajlar gün boyunca partimiz tarafından gönderilmiştir. Bu mesajlar arasında, oy pusulası ve oy zarflarının sandık kurulu mührü ile mühürlenmesi gerektiği uyarısı da bulunmaktadır. Partimize, gün içerisinde çok sayıda sandık kurulunun oy pusulalarını ve oy zarflarını mühürlemediğine ilişkin şikayetler bildirilmiştir. Bu durum karşısında, sandık kurulu üyelerimize ve müşahitlerimize mühürsüz oy pusulası ve zarflarla kaç seçmenin oy kullandığının tutanak defterine geçirilmesi gerektiği konusunda ayrıca mesaj atılmıştır. Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz oy pusulaları ve zarflarının geçerli olduğuna dair yanlış kararının çıkması üzerine de sandık kurulu üyelerimiz ve müşahitlerimiz bu durumdan haberdar edilmiş ve yine mühürsüz oy pusulası ve zarflarla kaç seçmenin oy kullanıldığının tutanak defterine geçirilmesi istenmiştir.
“AİHM 21 kasım 2017 tarihinde başvuruyu reddetmiştir”
Ardından Yüksek Seçim Kurulu’na 18/04/2017 tarihinde halkoylamasının iptali istemli başvuru yapılmıştır. Bu başvuruda seçim takvimi boyunca yapılan usulsüzlükler ve gizli oy ilkesinin ihlali yanında mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması konularının tümüne değinilmiştir. YSK 19/04/2017 tarihli, 573 sayılı kararı ile başvurumuzu reddetmiştir. Bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 04/07/2017 tarihinde başvuru yapılmıştır. Başvuru AİHM tarafından 48818/17 numaralı dosya ile incelenmiştir. AİHM 21 Kasım 2017 tarihinde başvuruyu reddetmiştir. AİHM’in kararı, https://hudoc.echr.coe.int/#{%22itemid%22:[%22001-179280%22]} linkinde bulunmaktadır.
Bu kararda YSK kararının doğru olduğu yönünde bir görüş belirtilmemiştir. Başka bir ifadeyle AİHM, başvuruyu reddederken mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması kararının haklı olduğunu ifade etmemiştir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak seçimlere ilişkin temel ilkemiz, halk iradesinin adil ve tarafsız şekilde tecelli etmesidir ki bunun için kanıtlayabildiğimiz her türlü hukuksuz gelişmeye karşı yasal haklar zamanında kullanılmıştır. İç hukuk mekanizmasının iktidarın güdümüne girmesinden kaynaklı uluslararası düzeyde de girişimlerimiz yapılmıştır. İddia edildiğinin aksine her türlü hukuksal girişimde bulunduğumuz referandumun iptalinin CHP elindeymiş gibi gösterilmesi en basit ifadeyle çarpıtmadır.”
Ne olmuştu?
Eski CHP milletvekili Atilla Kart, gazeteci Nevşin Mengü'nün YouTube kanalında 2017 Türkiye Anayasa Değişikliği Referandumu'nda geçerli sayılan mühürsüz oylarla ilgili yaşanan gelişmeleri anlatmıştı.
Kart, AİHM'e gitmek için randevu aldığını ancak Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla CHP adına başvuru yapmasının engellendiğini söylemişti.
Kart'ı engellediği iddia edilenler arasında bulunan isimlerden CHP milletvekili Bülent Tezcan, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada "İddialar gerçek değil. Biz AİHM’e dava açtık. Önce YSK’ye 17 Nisan’da müracaat ettik, reddetti. Biz de AİHM’e 4 Temmuz 2017 tarihinde davamızı açtık. 30 Kasım 2017 tarihinde de AİHM bizim talebimizi reddetti” demişti. (Kısa Dalga)