NTV’nin haberine göre, ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 15 Temmuz nedeniyle ABD'yi suçlayan açıklamalarına değinen Satterfield, "Üst düzey Türk yetkililerin son dönemde Türkiyede yaşanan ve 15 temmuz darbe girişiminin de dahil olduğu gelişmeler nedeniyle ABD’yi sorumlu tuttuğu açıklamalardan endişe duyuyoruz" dedi.
Açıklamaları "temelsiz" olarak nitelendiren Satterfield, "Bu açıklamalar bir müttefikin ve stratejik bir ortağın sorumluluk taşıyan beyanları değiller ve üzüntü duyuyoruz" diye konuştu.
Boğaziçi protestoları
Satterfield, Boğaziçi Üniversitesindeki protesto gösterileri çerçevesinde tartışılan LGBTİ topluluklarına dönük ifadelere de tepki gösterdi. "Bu açıklamalar bu ifadeler nerede dile getirilirse getirilsin, çoğunluktan farklı olanları anlama, destekleme ve kabul etme anlayışına katkı sağlamaz" ifadelerini kullanan Büyükelçi şöyle devam etti:
"LGBTQi topluluk üyelerinin mutluluk ve barış içinde var olmaya hakları var. Ve bu dünyada nefret söylemiyle konuşmaya yer yok. Ne ABD'de, ne Türkiye'de, ne de herhangi bir yerde. Ki bu sorun Türkiye'ye özgü değil, küresel bir mesele."
S-400 Krizi
Satterfield, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilere de değindi, S-400 krizi için "üzücü" ifadesini kullandı.
"Türkiye’nin S-400 satın alması önceki ABD yönetimini bir Amerikan yasası uygulamaya ve Catsaa adı verilen yaptırımlara mecbur bıraktı" hatırlatmasını yapan Satterfield, şunları kaydetti:
"Fakat bu yaptırımları titizlikle hedefledik. Türk savunma sanayiini bir bütün olarak hedef almadık. Savunma Sanayii Başkanlığı'nın belli başlı lisanslarına dönük olarak uyguladık. Bu adımı üzülerek atmak durumunda kaldık. Türkiye’nin S-400 almasından kaynaklanan bu sorunal tatmin edici bir çözüm bulmak için bir yıldan fazla çalıştık. Gelinen noktada durum imkansız hale geldi ve ABD yasasını uyguladık. Yaptırımlar yasal bir gereklilikti. Şunu net bir şekilde belirtmek isterim ki S-400 konusunda Türkiye ve ABD arasında bir çalışma grubu söz konusu değil, olmayacak da. Bu durum ABD yasasının uygulanmasından ibaret. Umarız S-400 konusu çözülebilir. Ama çözülemese de yaptırımların etkilemediği diğer tüm alanlarda işbirliğine odaklanmaya devam edeceğiz."
"YPG politikası değişmeyecek"
ABD'nin YPG politikasında bir değişiklik olmayacağını da dile getiren Satterfield, "Suriye’nin kuzeyinde DAEŞ tehdidine karşı çalışmaya devam edeceğiz. Kuzeydoğu Suriye’de bu mücadelede SDG ile çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"Başka görüşmeler de olacak"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın geçtiğimiz günlerde, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile telefonda görüşmüştü. Basına 'ABD ile ilk temas' başlığıyla yansıyan görüşmeye ilişkin Büyükleçi şu ifadeleri kullandı:
"Washington'da ajanda mümkün kıldığında kısa süre içinde başka görüşmelerinde yapılmasını bekliyorum Türkiye ve ABD arasında."
"Sorun taahhütle çözüme kavuşabilir"
Satterfield'ın gündeminde Doğu Akdeniz'deki gelişmeler de vardı. Bölgesel konular çerçevesinde Türkiye ile Yunanistan arasında 61. kez yapılan görüşmeyi olumlu karşıladıklarını dile getiren Büyükelçi, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Atina'da yapılacak bir sonraki görüşmeyi bekliyoruz. ABD’nin, Avrupa’nın ve uluslararası toplumun büyük destek verdiği olumlu bir gelişme. Bu görüşmelerin devam etmesini ve her iki ülkenin de çabasının sürmesini diliyoruz. Biliyoruz kolay değil. Deniz sahası sorunları çözümü uzun süren karmaşık konular. Ama inanç, süreklilik arz eden çaba ve taahhütlerle bu sorun bir çözüme kavuşabilir."
Bir diğer konu başlığı da Libya'ydı. Satterfield, BM öncülüğünde yürütülen Libya Siyasi Diyalog Forumu'nu güçle şekilde desteklediklerini dile getirdi ve şöyle devam etti:
"Bugün cumhurbaşkanlığı konseyi ve başbakan seçimi çerçevesinde ilk toplantı yapıldı. Birleşmiş Milletlerin yürüttüğü bu süreci desteklemek bütün tarafların yararına. Özellikle ana hedef olan yıl sonundaki seçimlerin gerçekleşmesi ve ülkedeki tüm yabancı güçlerin çekilmesi çerçevesinde."
Türkiye-AB ilişkileri
Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için ortaya konan çabaya da tam destek verdiklerini söyleyen Satterfield, "Bu hem Türkiye’nin hem Avrupa Birliği'nin hem de ABD’nin çıkarına. Bu konuda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" değerlendirmesini yaptı.