Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu, Anayasa Komisyonu’ndan AKP ve MHP’lilerin oylarıyla tek oturumda geçirilen Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin teklifle ilgili görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.
“Adil Seçim için Seçim Güvenliği Platformu seçimlerde kimin kazandığından çok ne kadar adil bir seçim olduğu ile ilgilenmektedir” denilen açıklamada, Anayasa Komisyonu’nda tespit edilen sorunlar sıralandı.
Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu şu tespitleri paylaştı:
Katılımcı, Demokratik Bir Tartışma Ortamının Kurulamadığı Görüldü
Anayasa Komisyonu toplantısı 23 Mart 2022 saat 15:05’de başladı ve 24 Mart 07:38’de bitti. Seçim Kanunu gibi önemli bir konunun 17 saat 33 dakika süren tek bir toplantı ile geçiştirilmesi durumun vehametini göstermektedir.
Kanun görüşmeleri halka, seçmene, ilgili sivil kuruluşlara kapalı yapıldı. Önerilmesine karşın Adil Seçim İçin Seçim Güvenliği Platformu da dahil olmak üzere, oturuma kimse davet edilmedi. Komisyona dışarıdan davetli olarak sadece Adalet ve İçişleri Bakanlığı, Yüksek Seçim Kurulu, Yargıtay, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Hâkim ve Savcılar Kurulu temsilcileri alındı.
14 Partinin 8’i Toplantıya Katılmadı
Meclisteki partilerin Komisyon üyeleri dışındaki vekilleri de toplantıya ilgi göstermedi. Mecliste vekili bulunan 14 partiden sadece Komisyonda grubu bulunan beş parti ve grubu bulunmayan bir parti katılırken, sekiz partinin vekillerinin ve bağımsız vekillerin böylesi önemli bir konuda toplantıya katılmamaları, seçim güvenliği yasasının, seçim güvenliği konusundaki rolünün ve öneminin, hakettiğince fark edilmediğini düşündürüyor.
Birinci Partiye Açık Imtiyaz Tasarlanmıştı
Komisyon toplantısında Teklif büyük oranda değişmeden geçti. Sadece seçmen kütüğünü taşımayı bir yıl öncesi ile sınırlayan maddede değişikliğe gidildi ve süre üç aya çekildi.
Toplantı notları üstünden yapılan tartışmalar incelendiğinde; il barajı görevi görecek ve birinci partiye imtiyaz sağlayarak, diğerlerinin temsil hakkına el koyacak bir düzenlemenin getirildiğini, kıdemli hakimlerin tasfiye edilmeye çalışıldığını, Cumhurbaşkanı’nın geçen seçimde görülen adil olmayan uygulamalarının meşrulaştırılacağı anlaşılmaktadır.
İktidarın, Seçim Kanunu Teklifi’ni halkın sesine ve katılımına kapatması, demokratik bir seçimin gerçekleştirilmesini engellemektedir. Muhalefet partilerinin de, iktidar tarafı ne yaparsa yapsın, seçimi kazanacaklarına dair güveninin seçim yasasının mümkün olan en adil ortamı tanımlamasını gölgelememesi gerekiyor. Seçimlerde temsil şansı kalmayan pek çok seçmenin, sandığa uzak durabileceği, küsebileceğinin de önemle göz önüne alınması gerekir.
İktidarın bundan sonra da seçim konusundaki çalışmalarının adil seçimi engellememesi, tüm siyasetçilerin, sivil toplumun sorumluluğudur.
Seçmene Görev Düşüyor!
28 Mart Pazartesi günü partilerin şerhleri Komisyon başkanına teslim edildi ve Komisyon Raporu tamamlandı. Komisyon toplantısına katılamamış partilerin, bundan sonraki sürece aktif katılımlarını, seçmenlerinin de sürece katılmasını sağlamalarını, adil bir seçim için parti-seçmen birliğini hayata geçirmelerinin önemini vurguluyoruz.
Bunun da ötesinde, bütün partilerin ortak hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. TBMM çatısı altında pek çok kanun maddesinin ya da kanun teklifinin engellenmesinde, partiler ve seçmenler ötesi iş birliklerinin etkili olduğunu, geçmiş örneklerden biliyoruz.
Adil Seçim için Seçim Güvenliği Platformu seçimlerde kimin kazandığından çok ne kadar adil bir seçim olduğu ile ilgilenmektedir. Bu nedenle ilk seçim ve sonraki seçimlerde de görevini sürdürecektir. Bu çerçevede sandık güvenliği için seçim sürecinin bir bütün olduğunu, sürecin tümünün güvenliğinin önemli olduğunu düşünüyoruz."