İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedef gösterdiği manşetlerin Can Dündar'ın yayın yönetmenliği döneminde atıldığı yönünde açıklama yapan Cumhuriyet gazetesine de Can Dündar ve dönemin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'dan yanıt geldi.
Eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı'nın bir önceki Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç, "Susuyorsak Cumhuriyet'le çalışanlarına olan saygı ve sevgimizdendir. Ömrümün yarıdan ve eylemli yaşamımın üçte ikiden fazlasını Cumhuriyet gazetesinde geçirdim. İkinci Cumhuriyetçilerin 10 Kasım 2015'te okurlarına sunduğu kitapçığı anımsatmak zorunda kaldığım için üzgünüm" diyerek, yazarı olduğu "Atatürk'ün ardından ne yazdılar?" kitabının 2015'te 95 bin adet basılarak okuyucuya ücretsiz dağıtıldığını hatırlattı.
Gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar , açıklamada isminin geçmesi ardından Twitter hesabından Cumhuriyet’e yanıt verdi. Dündar, "Doğrudur. Bütün sorumluluk benim. Ve bunu gururla söylüyorum. Kimseyi suçlayıp ihbarcılık yapmadan... Soylu’nun gözüne girmeye çalışmadan; utanmadan...” ifadelerini kullandı.
Dönemin Cumhuriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı olan Akın Atalay da, Cumhuriyet’in açıklamasına ilişkin, “Dün ve bugün... Ne farkınız kaldı Soylu’dan, iktidar yanaşmalarından... Gazetecilik, jurnalciliği ağır bir yük gibi sırtında taşıyanların yapabileceği bir iş değildir” dedi.
NE OLMUŞTU?
Suç örgütü lideri Sedat Peker’in çektiği videolarda bir dizi iddiada bulunarak suçladığı Soylu, TRT Haber’de çıktığı özel yayında bazı manşetlerini ‘terör manşetleri’ ifadelerinin yer aldığı bir dosya ile göstererek Cumhuriyet gazetesini hedef almıştı.
Gazete, bugün yayımladığı editoryal yazı ile Soylu’ya yanıt verdi. Yazıda "Soylu, TRT Haber’deki programda, Cumhuriyet gazetesini suçlarken verdiği örneklerin çoğunluğu, Can Dündar’ın başında bulunduğu İkinci Cumhuriyetçi bir ekibin Cumhuriyet gazetesini yönettiği döneme denk gelmektedir. Oysa, bugün Cumhuriyet gazetesi, bu ekibin yayın çizgisi ve tutumlarına karşı Cumhuriyet okur ve emekçileri ile birlikte dört yıl yürüttüğü hukuksal mücadele ve Yargıtay’ın da onadığı bir mahkeme kararı sonucu yönetime gelen Cumhuriyetçi kadro tarafından yayımlanmaktadır" denilmişti.