AKP adayı profesör editörlüğünü yaptı: Mirastan kadına eşit pay, erkeğe haksızlık

Giresun AKP adayı Nazım Elmas’ın hazırladığı kitapta kadına ilişkin tartışmalı sözler var. Kitap aynı zamanda Özgecan Aslan’ın öldürülmesinin ardından üniversitelerde atılan eşitlik adımlarının ne hâle geldiğini gösteren çarpıcı bir örnek.

TUĞBA TEKEREK


Kadına mirastan eşit pay verilmesi erkeğe haksızlık olur… Kadının dindar olanıyla evlenmek gerekir… Boşanan kadının çocuğunun eşcinsel olma ihtimali daha yüksektir…

Bunlar Giresun Üniversitesi’nde okutulan Kadın ve Aile Hayatı dersinin aynı isimli kaynak kitabında yer alan tezlerden bazları. Kadın ve Aile Hayatı kitabının editörü ise Prof. Nazım Elmas; Giresun’dan AK Parti 1. sıra milletvekili adayı, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimin ardından Meclis’e gitmesi kesin gibi.

Giresun Üniversitesi’nde Özgecan Aslan’ın ölümünün ardından müfredata önce Toplumsal Cinsiyet Eşitliği dersi kondu, sonra yanına Kadın ve Aile Hayatı dersi eklendi. Bu derste Nazım Elmas’ın kitabını okuyanlar kadınların erkeğin hatalarını hoş görmesi gerektiğini öğreniyorlar.

Kadın: “İffet abidesi”

Nazım Elmas, milletvekili adayı olmak için istifa edene kadar Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi dekanıydı. 2016-2019 döneminde rektör danışmanı olan Elmas, 2017 yılında ise üniversitede çapında seçmeli olarak verilen Kadın ve Aile Hayatı dersinin kaynak kitabının editörlüğünü yaptı. Kitap bugün de pek çok bölümün ders kataloğunda kaynak kitap olarak yer alıyor. Editör Nazım Elmas kitapta önsözü dönemin rektörü Cevdet Coşkun’a vermiş. Önsözün ilk paragrafında kadın şöyle tarif ediliyor:

Eğitimi ve çalışmaları Türk edebiyatı alanında olan Nazım Elmas, Giresun Üniversitesi Rektör Danışmanı olarak görev yaptığı 2017 yılında, Kadın ve Aile Hayatı kitabının editörlüğünü üstlendi. Kitap, bugün de pek çok bölümde, Kadın ve Aile Hayatı dersinin kaynak kitabı olarak üniversitenin ders kataloglarında yer alıyor.

O, Habibullah’ın (S.A.V) annesi Amine, sevgili eşi ve ilk dayanağı Hatice, kâinatın iffet abidesi Meryem’dir. O, gül bahçesinde devşirilen gül ağacının kokusu hiç gitmeyen nadide yaprağı, insanoğlunun ilk öğretmenidir. Ve O, Yüce Yaratıcının (C.C.) bizlere emaneti, “canan”dan önce gelen “can”ımız, kimselere benzetemediğimiz her dem kendi kalabilmeyi başarabilmiş herkesin kimsesidir.

Ağdalı ifadelerle dolu bu önsözde, kadın “ailenin mihenk taşı,” “çocuğun ilk öğretmeni” diye de anlatılıyor ama asla hakları olan eşit bir birey olarak konumlandırılmıyor. Kadına yönelik şiddetten, kadının toplumdaki ikincil pozisyonundan hiç bahsedilmiyor.

Peygamberin tavsiyesine uyun

Kadın ve Aile Hayatı kitabındaki en çarpıcı makalelerden birisi İslami İlimler Fakültesi’nden Mustafa Tuncer tarafından yazılan, İslam Dininin Kadına ve Aileye Bakışı başlıklı makale Tuncer, makalede İslam dininin bakışını aktarmaktan ziyade, dersi alan öğrencilere doğrudan tavsiyelerde bulunuyor.

Kurulacak aile yuvasının mutlu bir şekilde sürdürülebilmesi için Hz. Muhammed (sav)’in eş seçimi konusunda “Kadın dört haslet için evlenilir; malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar olanı tercih et, mesut olursun” şeklindeki tavsiyelerine uygun hareket edilmelidir.

Aynı makalede şu ifadeler de geçiyor:

Kadın ve erkeğe mirastan aynı oranda pay verildiği takdirde, hisseleri aynı olduğu halde erkek ailenin geçimini sağlarken, kadının ise bu konuda bir sorumluluğunun olmaması nedeniyle denge erkek aleyhine bozulmuş olacaktır ki bu durum erkeğe haksızlık edilmesi anlamına gelecektir. Bu itibarla kadına erkeğin yarı oranında mirasın verilecek olması aslında adaletin sağlanmasını temin edecektir.

Yazar, Kuran’da liderlik/reislik görevinin erkeğe verildiğini belirtirken, aile reisliği konusunda şunları söylüyor:

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki İslam’da kocanın izni olmadan karısının çalışması caiz değildir.(…) Aile disiplini, karşılıklı sevgi ve saygıya dayanırsa da haklara saygı göstermeyen, sınırları aşan, kafasını eseni yapmaya kalkışan aile fertlerine dur diyecek birisine ihtiyaç vardır.

Erkeğin hoş görülmesi gereken hataları

Nazım Elmas, kitapta doktorasını ilahiyat alanında yapan, sosyoloji bölümünde öğretim üyesi olan Hayrettin Karadeniz’in Boşanma ve Nedenleri makalesine de yer vermiş. Makale neredeyse başından sonuna kadar neden boşanılmaması gerektiği üzerine:

Boşanma eşler arasında ortaya çıkan problemler için bir çözüm yolu olsa da esasında bir çözümsüzlüktür.

Yazar boşanmanın olumsuz yönlerini anlatırken, “evin tamirat gibi işlerini yapmakla ilgili sıkıntı”dan kadının boşanmak istediği eşi tarafından öldürülme ihtimaline kadar çok sayıda madde sıralıyor. Boşanan çiftlerin çocuklarıyla ilgili olarak ise şunu yazıyor:

Bu tür çocuklarda zamanla alkol ve uyuşturucu kullanımı, eşcinsellik gibi sosyolojide ‘sapma’ diye ifade edilen yanlış tutum ve davranışlara eğilim gösterme olasılığı normal bireylere göre daha fazla olabilmektedir.

Yazara göre evlilikte daha hoşgörülü olması gereken taraf kadın:

Erkekler hoşgörü gösterilmesi gereken hataları daha fazla yaparlar. (…) Dolayısıyla kadınlar evlilik hayatında eşlerine toleranslı olduklarında ailede mutluluk kapıları açık kalacaktır.

Dersin tarihçesi: Özgecan Aslan’ın ardından…

Aslında bu kitap Özgecan Aslan’ın öldürülmesiyle başlayan sürecin geldiği noktayı göstermesi açısından son derece önemli. 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan 2015 yılında vahşice öldürülmüş, YÖK bunun ardından toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak üzere bir dizi tedbir alacağını açıklamış, bu kapsamda üniversitelere toplumsal cinsiyet eşitliği dersleri konulacağını açıklamıştı.

Giresun Üniversitesi, 2015-2016 eğitim döneminde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği dersini müfredata ekleyerek, tüm öğrencilerin almasını sağladı. Ancak bu dersi veren bir akademisyenin anlatımına göre, bir süre sonra üniversitede Toplumsal Cinsiyet Eşitliği dersine karşı “ciddi bir muhalefet” oluştu ve “Derse muhalif bir kısım hoca, dersi kaldırmayı başaramadıkları için etkisini azaltmak istediler.” İşte bunun sonucu olarak 2016-2017 yılında müfredata seçmeli ders olarak Kadın ve Aile Hayatı dersi ve ayrıca İş Ahlakı ve Değerler Eğitimi dersi de eklendi.

İş Ahlakı ve Değerler Eğitimi dersinin kaynak kitabı, İslami İlimler Fakültesi’nden Mustafa Çakmak editörlüğünde hazırlanırken, Kadın ve Aile Hayatı kitabının editörlüğünü de bugün Giresun AK Parti 1. Sıra milletvekili adayı olan Nazım Elmas yaptı. Kitaptaki 11 makale arasında, kadın konusunda çalışmaları olan akademisyenlerin eşitlikçi bir perspektifle yazdığı makalelerin yanı sıra son derece tartışmalı makalelere de yer verdi.

Giresun Üniversitesi’nde bugün pek çok bölümde seçmeli olarak Toplumsal Cinsiyet Eşitliği değil Kadın ve Aile Hayatı ya da İş Ahlakı ve Değerler Eğitimi dersi veriliyor. Bazı hocalar kaynak olarak farklı kitaplar belirleyebiliyor ancak Özgecan Aslan’ın ölümünden sonra toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için çıkılan yolda, Giresun Üniversitesi’nde kimi öğrencilere kadınların mirastan erkeğin yarısı kadar pay almasını öğretiliyor.

Nazım Elmas: Sorumluluk yazarların

“Kadın ve Aile Hayatı” kitabındaki tartışmalı makalelerle ilgili sorularımı yanıtlayan Nazım Elmas “Bütün makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir” dedi. Ayrıca makale yazarıyla ilgili olarak “Bilimsel düşüncesine saygı göstermeniz lazım” ifadesini kullandığım. Elmas’a göre, yukardan alıntıladığım ifadeler “bilimsel düşünce” sınıfına giriyor.

Beş yıldır vekaleten dekan

AK Parti milletvekili adayı Nazım Elmas’la ilgili eleştirilerden birisi de Tirebolu İletişim Fakültesi’nde 5 yıl boyunca vekaleten dekanlık yapmış olması. Elmas’ın uzmanlık alanı iletişim değil, kadrosu Giresun merkezdeki Eğitim Fakültesi’nde Türkçe Öğretmenliği anabilim dalında.

CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan 6 Kasım 2022’de konuyu Meclis’e taşıyıp Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e “Tirebolu İletişin Fakültesi 4.5 yıldır YÖK yasası ve teammüle aykırı şekilde vekil dekan tarafından, hem de iletişim mezunu olmayan bir dekan tarafından yönetiliyor. Bu ısrarın sebebi nedir?” diye sormuştu. YÖK bir ay sonra üniversitelere bir yazı göndererek vekaleten dekanlık hususunun yükseköğretimin görünümünü olumsuz etkilediği belirtti ve asil dekan tekliflerinin en kısa zamanda yapılmasını istedi. Ancak Nazım Elmas bu yazıdan sonra da vekil dekanlığını sürdürdü.

Elmas vekaleten dekanlığıyla ilgili sorumu da “Rektörlüğün takdirinde olan bir husustur. (…) Dekanlık noktasındaki çalışmaları, asaleten bu görevi yapan bir dekanın yapabileceği seviyede yaptığımı düşünüyorum” şeklinde yanıtladı.

Öğrencilere pankart yasağı

Tirebolu İletişim Fakültesi’nden 2022 yılında mezun olan öğrenciler mezuniyet törenine “Bu pankart sansüre uğramıştır” diyen bir pankart taşımışlardı. Zira dönemin dekanı Nazım Elmas, öğrencilerin aktarımına göre mezuniyette siyasi içerikli her türlü pankartı yasaklamıştı.

2018 genel seçimlerinde AK Parti Giresun’dan yüzde 54 oy aldı. Böylece şehrin 4 vekilinden 3’ü AK Parti listelerinden Meclis’e girdi. Bu seçimde daha önce herhangi bir siyasi partide görev yapmamış bir akademisyeni, Nazım Elmas’ı liste başına koyan AK Parti’nin alacağı oy merak konusu.

Gündem Haberleri