Gazeteci Nuray Babacan, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu öncesi AKP kulislerinde yaşananları aktardı. Seçim günü Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da olduğu halde Ankara’ya gittiği “yalanının” AKP’de rahatsızlık yarattığını belirten Babacan, ikinci tur hazırlıkları konusunda Millet İttifakı’nın, Cumhur İttifakı’ndan daha istekli göründüğü kaydetti.
Babacan’ın Gazete Pencere’deki yazısından ilgili bölüm şöyle:
“*Seçim gecesi, olağanüstü bir durum yaşanacağı duygusunun İçişleri Bakanlığı İstihbarat kaynaklı olduğu konuşuluyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ankara’ya gelmediği halde şaşırtmaca yapılarak İstanbul’da kalmaya devam etmesinin ‘güvenlik’ gerekçesiyle açıklanması partideki birçok kişiyi de rahatsız etti. Bu duygunun abartılı olarak beslendiğini düşünenler az değil. Hatta parti yöneticileri, Cumhurbaşkanının Ankara’ya geldiği konusunda kendilerine de yalan söylenmesine kızmış görünüyorlar.
Avantaj ve dezavantajlar
*İkinci tur hazırlıkları konusunda Millet İttifakı’nın, Cumhur İttifakı’ndan daha istekli göründüğü kabul ediliyor. AKP’liler ‘seçmen rehavetinden’ korkuyor. ‘Nasıl olsa kazanırız’ duygusu nedeniyle seçmenin sandığa gitmemesini önlemek için çalışıyorlar. Erdoğan’ın ve AKP’nin büyükşehirlerde Türkiye ortalamasının altında oy alması ekonomik gerekçelere bağlanıyor. Hayat pahalılığı ve ekonomik krizin kentlerde daha çok hissedildiği saptaması yapılıyor.
*İktidar kanadında, Millet İttifakı’nın dezavantajları da değerlendiriliyor. HDP seçmeninin sandığa gitme motivasyonunun düşük kalacağı, ‘Erdoğan kazanacak’ beklentisinin Kılıçdaroğlu’na oy veren seçmen tabanında umutsuzluk oluşturduğu, Kılıçdaroğlu’nun söylem değişikliğinin HDP seçmenini olumsuz etkileyebileceği öne sürülüyor. Aradaki farkı kapatmanın zor olacağı dile getiriliyor.
Seçmen ne yapar?
*Seçmen analizine gelince. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda 64 milyon 190 bin seçmenden 8.5 milyona yakını sandığa gitmedi. 1 milyon 400 bin geçersiz oy kullanıldı. Geçersiz oyların büyük bölümünün ‘bilinçli olarak’ bu tercihi yaptıkları hesaplanıyor. Bu seçmenlerin bir bölümünün Muharrem İnce seçmeni olabileceği değerlendiriliyor. Kızgın seçmenin tercihi konusunda kimse emin olamıyor.
*Sinan Oğan’ın seçmeni ve durumu tam bir muamma. İktidar kanadı bu seçmenin yüzde 40’ının oyunun almayı planlıyor. Oğan ile pazarlıklar yapılsa da, kendisinin seçmeni bir bütün olarak yönlendiremeyeceği de kabul ediliyor.
Tam oy hesabı
*Diğer bir önemli değerlendirme, Erdoğan’ın alabileceği oyların tamamını aldığı yönünde. Muhalif seçmenden ve iktidara kızgın olduğu için geçersiz oy kullananlardan umut olmadığına göre, geriye Oğan’ın seçmeni kalıyor. O yüzden tek umutları olan bu kapı için bastıracaklar.
*Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi ittifakındaki eksik oyları tamamlama olasılığı, İYİ Partideki firenin geri dönme ihtimali, sandığa gitmeyen gençlerin muhalif kanata daha yakın olması, Oğan’ın seçmenden oy alma olasılığı, MHP’lilerin Oğan ve ekibini dışlayan açıklamaları, AKP’lileri tedirgin ediyor.
Ekonomi yine başsız!
*Bu arada birinci tur analizlere ve ikinci tur hazırlıkları dışında AKP kulislerinde konuşulan bir başka konu, seçimin kazanılması durumunda olası kabinede kimin olacağı. Herkesin bakan veya bakan yardımcısı olmakla ilgili planı var. Bu nedenle Erdoğan ailesine yanaşmaya çalışanlar, bunun için kulis yapanlar olduğu konuşuluyor.
*’Ekonominin başına güçlü bir ekip gelecek’, ‘Mehmet Şimşek oluşturulacak ekonomik kurulun başına getirilecek’ yalanı da uzun sürmedi. Şimşek’in kampanya boyunca kürsüde görünmek istememesi gibi, böyle bir kurulda görev alması, ekonomiyle ilgili herhangi bir görev almasının söz konusu olmadığı ortaya çıktı. Şimşek’in kendisine seçim sonrası süreçte görev alıp almayacağını soran partililere çok net olarak ‘hiçbir görev üstlenmeyeceğini’ söylediği biliniyor.” (Kısa Dalga)