İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Ankara Keçiören’de gerçekleşen "İYİ Parti Ankara İftar Buluşması"nda konuştu.
Akşener burada yaptığı konuşmada, "AK Parti'yi de eleştireceğiz, CHP'yi de" diyerek CHP'yi ve CHP'li isimleri hedef aldı. Akşener, "Hür ve müstakil" kararlarının ardından çeşitli yerlerde partililerinden CHP'nin yönlendirmesi ile istifalar geldiğini iddia etti.
Akşener, Ankara Büyükşehir Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin adayı Mansur Yavaş'ın da bu dönemde benzer bir tavır sergilediğini iddia ederken Yavaş için "Artık CHP Genel Merkezi'nin ev kölesidir" dedi.
Akşener; "Türkiye'yi bu ucubue sistemden kurtarmak için kazanmayı samimiyetle isteyen bir tek bizdik ama gelin görün ki hırsız içeriden olunca kapı kilit tutmuyormuş. Her şeyden önce koltuğunu düşünenlerle hiçbir yere varılamıyormuş. İstanbul'u, Ankara'yı, Adana'yı, Antalya'yı kazanmak Türkiye'yi kazanmaya yetmiyormuş" diyerek CHP'yi hedef aldı.
ABB Başkanı Yavaş’ın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek’in ve İBB Başkanı İmamoğlu’nun haksızlığa uğradıklarında İYİ Parti olarak yanlarında olduklarını ancak buna karşılık bugün hepsinden ihanet gördüklerini iddia eden Akşener, şöyle konuştu:
"Hepsinin teker teker hainlik ettiği de maalesef biz olduk"
"2019 yılında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, istifayı bastığı CHP'den yeniden aday olması engellendiğinde yanında biz vardık. 2022 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in hastalığını fırsat bilip, ayağını kaydırmak isteyenlerin karşısında bir tek biz vardık. 2022 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hapis cezası haberini aldığında Saraçhane'ye koşan bir tek biz vardık. Ama heyhat bugün geldiğimiz noktada aldığımız karara saygı göstermek yerine hepsinin teker teker hainlik ettiği de maalesef biz olduk, İYİ Parti oldu. Evet bir zamanlar haksızlığa uğradıklarında yanına koştuğumuz dünün mağdurları, maalesef bugünün zorbaları oldular. Biz onlardan saygı bekledik, onlar bizim parya gördü. Biz onlardan ahlak bekledik, onlar bize her türlü ahlaksızlığı yaptı. Muhteremlerin dalına bastığımız anda takkeler düştü, keller göründü. Her türlü çirkinlik ortaya saçıldı. Varsın olsun. Biz hala haksızlığın karşısındayız. Biz hala zorbaların karşısındayız. Biz hala vesayetin karşısındayız.
"CHP'nin kirli pazarlıklarına, operasyonlarına karşı mücadele edeceğiz"
Biz bugün de dürüstlükten bahsedip riyakarlığın külliyatını yazanların karşısındayız. Biz bugün de millete sadakatten bahsedip ihaneti yol bilenlerin karşısındayız. Biz bugün de adaletten bahsedip hakka girenlerin karşısındayız. Biz bugün de demokrasiden, hürriyetten bahsedip en küçük eleştiride sansüre sarılanların, zülf-i yare dokununca küfür kıyamet düz gidenlerin karşısındayız. Nasıl ki AK Parti'nin besleyip büyüttüğü yandaş medyaya karşıysak, Özgür Özel'in deyimiyle; emekleriyle var ettikleri yoldaş medyaya da, Saraçhane medyasına da karşıyız. Nasıl ki AK Parti'nin devletimizin kaynaklarını seçim finansmanı olarak kullanmasını eleştiriyorsak CHP'nin belediye kaynaklarıyla seçim finanse etmesini de, bir büyük şehrin seçim bütçesinin 500 milyon lira olmasını da, bir ilçe belediyesinin seçime 250 milyon lira harcamasını da elbette eleştireceğiz, eleştiriyoruz. Nasıl ki AK Parti'nin siyasi dümenlerine ayak oyunlarına, operasyonlarına karşı yılmadan mücadele ediyorsak CHP'nin kirli pazarlıklarına, iftiralarına, operasyonlarına karşı da elbette yılmadan mücadele edeceğiz."
"O artık CHP Genel Merkezi'nin 'ev kölesi' olmuştur"
"Seçimlere hür ve müstakil girme kararı aldığımızdan beri Antalya'daki belediye meclis üyelerimiz istifa ettirildi. İstanbul'daki belediye meclis üyelerimiz CHP'den liste garantisiyle istifa ettirildi. Ama pazarlıkların en çirkini nerede oldu biliyor musunuz? Burada Ankara'da oldu. Hatta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, geçenlerde çıktığı bir televizyon programında kendi ağzıyla olanı biteni bir de itiraf etti. Partimizden istifa ettirdiği il başkanının, ilçe başkanlarının, Ankara teşkilat mensuplarımızın şu anda kendisiyle çalıştığını söyledi. İzleyince vallahi şaşırdım ama yanlış anlaşılmasın, biz bunları zaten biliyorduk. Ben ben bunu alenen televizyonda itiraf etmesine şaşırdım. Yani ben bu pişkinliğe şaşırdım. Böyle bir ahlaksızlıkla böbürlenen bu şuursuzluğa şaşırdım. Bundan daha 12 ay önce görmek isteyip de maalesef göremediğimiz bu cürete, bu özgüvene, bu cesarete de ayrıca şaşırdım. Malcom X der ki; 'Tarihte iki tür köle vardır. Bunlardan biri ev kölesidir, diğeri ise tarla kölesidir. Ev kölesi, efendisine yakın yaşayan köledir. Efendisinin evinde, çatı arasında veya bodrumda yaşar. Efendisi gibi giyinir, efendisinin kullanılmış giysilerini giyer, efendisinden artan yemekleri yer ve efendisini, efendisinin kendisinden bile daha çok sever.' İşte bugün geldiği noktada Mansur Yavaş da tam olarak budur. O artık CHP Genel Merkezi'nin 'ev kölesi' olmuştur. O nedenle de İYİ Parti'ye gelince aslan kesilen bu arkadaşımızın mevzubahis CHP olduğunda dün olduğu gibi bugün de munis ve itaatkar bir tutum sergilemesi fevkalade doğaldır.
"Ev kölesi Mansur Yavaş, efendisini kızdırmamak için çıkıp tek bir kelime söyleyemedi"
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın 1980 Darbesi sürecinde cezaevinde işkenceye uğrayan ülkücüler olan Taş Medreselilere karşı sözlerine ilişkin konuşan Meral Akşener, şunları kaydetti:
"Bildiğiniz gibi Mansur Yavaş’ın Adana’daki dava arkadaşı Zeydan Karalar’ın "Taş medresede yetişenler bizim kardeşimiz olmaz' dediği, sonra da gelecek tepkilerden korkup 'burayı keselim' diye eklediği bir videosu ortaya çıktı. Peki 'Büyük Ülkücü' Mansur Yavaş’tan bir ses bir itiraz çıkabildi mi? Elbette hayır. Taş medreselilere yapılan bu büyük terbiyesizlik karşısında 'ev kölesi' Mansur Yavaş, efendisini kızdırmamak için çıkıp da tek bir kelime söyleyemedi. Bu ibretlik manzara karşısında öncelikle şunu söylemek isterim; kendi ikbalini Türk istiklalinden çok sevenler elbette ki taş medreselileri abi kardeş bilemezler. Bugün çıkıp bize ahkam kesen çiftlik muhafazakarlarından da, tatlı su milliyetçilerinden de, ılıman iklim demokratlarından da Taş Medreselilere vefa beklemiyoruz. Taş Medreseliler; İYİ Parti olarak bizim onurumuzdur, gururumuzdur. Kimsenin onlara saygısızlık etmesine izin vermeyeceğiz. Kimsenin onurumuzu çiğnemesine izin vermeyeceğiz."
"Demeyin kardeşim, Bana abla, mabla demeyin"
'Bir de çıkmış utanmadan 'Ben Meral Hanım’a abla derim' diyor. Bu da artık iyice moda oldu. İşi düşen, işine gelen hemen 'abla' edebiyatına sarılıyor. Ama ben artık CHP yöneticilerinin yüzüme 'abla' deyip sonra yoldaş medyalarında bana ve partime küfür kıyamet sövdürmelerinden gerçekten sıkıldım. İYİ Partililere CHP’ye kazandırdığı sürece 'iyi insanlar' deyip, kendi yolumuzda yürüdüğümüzde 'bunlar A-ka-peli', 'bunlar faşist', 'bunlar sağcı' diye saldırmalarından artık bıktım. Ez cümle beni, partimi ve bizi destekleyen vatandaşlarımızı sürekli CHP’ye bir şeyler kazandırmak zorunda olan paryalar olarak görme şımarıklığından da artık usandım. O nedenle demeyin kardeşim. Bana abla, mabla demeyin. Çünkü sizin bana vıcık vıcık bir riyakarlıkla abla demeniz; beni samimiyetle ablası, annesi, kardeşi gören milletimize de; bu çetin yolu benimle birlikte yürüyen dava arkadaşlarıma da, yapılan tüm ahlaksızlıklara benimle birlikte göğüs geren İYİ Partili gerçek kardeşlerime de yapılmış koca bir hakarettir."
Akşener sözlerini şöyle noktaladı:
"31 Mart’ta milletimizden aldığımız güçle Türk milletini seçeneksizliğe mahkûm edenlerin sahte yüzlerini ortaya çıkartacağız. Ucuz siyasi oyunlarla "-mış gibi" yapanların maskelerini düşüreceğiz! Türk siyasetini esir alan bu maskeli baloyu milletimizle birlikte dağıtacağız ve 1 Nisan sabahı gelip çattığında turuncu zulmün, kızıl yalanın, mor ihanetin karşısında altın güneş olup sırmalar saçacağız." (Kısa Dalga)