Kısa Dalga - Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM), ülkemizdeki özel yetenekli öğrencilerin yetenekli oldukları alanları fark etmeleri ve yetenekleri doğrultusunda gelişebilmeleri amacıyla okullarına ek olarak eğitim aldıkları kurumlardır. Öğrenciler bu kurumlara özel bir sınavla giriyor. İlkokul 1, 2 ve 3’üncü sınıflarda okuyan öğrenciler sınava başvuru yapabiliyor. Sınavı kazanan öğrenciler okullarına ek olarak haftada iki gün bu kurumlarda eğitim alıyor. BİLSEM’ler Milli Eğitim Bakanlığı’nın en güzel uygulamalarından biridir. Bu güzel uygulama 1993 yılında başlatıldı.
Gelelim asıl meseleye….
Haziran ayı içerisinde BİLSEM sınavları yapılmaya başlandı. Geçtiğimiz haftalarda 3’üncü sınıfların sınavı yapıldı. Bu hafta sonu 2’nci sınıfların sınavı yapılıyor. Yarın da 1’inci sınıfların sınavları yapılacak.
Öncelikle üniversite sınavının yapıldığı hafta sonu BİLSEM sınavlarını yapan aklı kutluyorum. Birçok veli çocuğunu bu sınava yetiştiremedi. Ayrıca okulların çoğu sınava hazırlanmamıştı. Sınavda görevli öğretmenler sınıflara sıra ve masa taşıyarak sınıfları sınava hazır hale getirdi. Sınava giren her bir öğrencinin bir öğretmene MEBBİS üzerinden tanımlı olması gerekirken birçok okulda bu öğrencilerin öğretmenlere tanımlanmadığı ortaya çıktı. Ayrıca sınav salonunda bulunan öğrenciler ile öğretmenlerin elindeki listelerin birbirini tutmadığı görüldü.
Geçtiğimiz hafta Ankara Yücetepe İlkokulunda sınav yapan öğretmenler bu duruma itiraz etse de sınav sorumluları bu durumu kabul etmedi.
Öğretmenler MEBBİS üzerinden notlarını girmesi gerekirken tutanakla bina sorumlusuna teslim etti. Aslında komisyonlardaki öğretmenler birbirlerinin notunu bile görmezler. Kim hangi öğrenciye kaç puan verdi bilmezler. Ancak öğretmenlerin verdikleri notlar gizli kalması gerekirken bina sorumlusunun insafına terk edildi. Öğrencilerin değerlendirilmesi amacıyla resim, müzik ve genel yetenek alanında sınav yapılıyor. Örneğin resim dersinden komisyonlarda bulunan beş öğretmen 10 ayrı not veriyor. Ve sistem ortalamayı buluyor. Her bir komisyon neredeyse 80 öğrenciyi değerlendiriyor. Ve her öğretmen 800 not veriyor. Beş kişilik bir komisyonun verdiği 4 bin notu teslim alan yetkililer bu notları nasıl girecekler? Ve Sayın Yusuf Tekin ben size haber vereyim ancak kimse duymasın 9 Haziran’da yapılan sınavın notları hala MEBBİS’e işlenmemiş durumda.
Bu aksaklıklar yaşanırken Milli Eğitim Bakanlığı ile iletişime geçiliyor. Ancak Bakanlık yetkilileri ne hikmetse bir türlü sistemi düzeltmiyor. Bugün çeşitli okullarda 2’nci sınıfların BİLSEM sınavı yapılıyor. Yine aynı sorunlar yaşanmaya devam ediyor. Öğrenciler öğretmenlere tanımlanmamış, öğretmenler sitem üzerinden notlarını girmeleri gerekirken yine notlarını bina sorumlularına teslim ediyor. Ve Bakanlık yetkilileri bu durumu düzeltmemek için direniyor.
Ülkemizde 2010 yılından beri sınavlara karıştırılan şaibeler tartışılıyor. KPSS soruları çalındı. Açıköğretim sınavlarında kopya çekildi. ÖSYM Başkanı bile tutuklandı bu ülkede.
2017 yılında TEOG sınavında 17 bin birinci çıkmış, Batman’da bir sınıfta da 10 öğrenci birinci olmuştu. Ve dönemin Müsteşarı Yusuf Tekin “şaşırtıcı değil”, “TEOG bir sınav değil” demişti.
9 Haziran’dan bu yana BİLSEM sınavlarında yaşanan şaibelere Bakanlık kulak tıkamış uzaktan izliyor. Ey Yusuf Tekin siz hangi Bakanlığı yönetiyorsunuz? BİLSEM sınavını yapan öğretmenler bas bas bağırıyor, çığlık çığlığa BİLSEM sınavlarında usulsüzlük olduğunu Bakanlığa duyurmaya çalışıyor.
Neden öğretmenlerin kendi notlarını girmelerine izin verilmiyor?
Öğretmenlerin notlarını teslim alan görevliler kimler?
8, 9, 10 yaşındaki çocuklarımızın notlarını usulsüz bir şekilde öğretmenlerden teslim alan görevlilere nasıl güvenelim?
9 Haziran’dan bu yana bazı sınav komisyonlarındaki öğretmenlerin sistem üzerinden not girmesine izin verilmeyen bu sınav derhal iptal edilmelidir.
(Haber Merkezi)