Nefret söyleminin ve şiddeti kışkırtan mesajların yayılmasına neden olduğu gerekçesiyle Almanya'da mesajlaşma uygulaması Telegram'a yönelik eleştiriler artıyor. Birçok siyasetçi Telegram'a yönelik sert önlemler talep ediyor.
Telegram Almanya'da son zamanlarda nefret söylemleri yayanların ve aşırılık yanlısı grupların en çok rağbet ettiği yazışma platformuna dönüştü.
Telegram'a karşı sert önlemler alınmasına yönelik talepler son zamanlarda özellikle korona kısıtlamalarının protesto edildiği ve aşı karşıtlarının düzenlediği gösterilerde şiddet eylemlerinin artması üzerine yoğunlaştı. Telegram aracılığıyla örgütlenerek düzenlenen bu gösterilerde polisler ve medya çalışanları çoğu zaman saldırılara maruz kalıyor. Aşı karşıtlarının yanı sıra aşırı sağcılar da sıklıkla şiddete başvurulan gösterilerini bu uygulama aracılığıyla duyurup, etkinliklerine taraftar topluyor.
Ülkedeki siyasi liderler de Telegram'ın nefret söylemleri ve komplo teorilerinin rahatlıkla yayıldığı bir ortama dönüşmesinden rahatsızlar.
Muhalefetteki Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisinden milletvekili Alexander Dobrindt Federal Hükümet'ten Telegram'a karşı önlemlerin artırılmasını talep etti. Anayasaya aykırı ve nefret söylemi içeren mesajların silinmesi için Telegram'a belirli bir süre tanınmasını öneren Dobrindt, bu süre sonunda söz konusu içerikler silinmediği takdirde Telegram'ın Almanya'da bloke edilmesinin değerlendirilebileceğini söyledi.
Thüringen Eyaleti İçişleri Bakanı Georg Maier Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği demeçte, "Telegram'a devlet hızlı tepki göstemeli" dedi. Uygulamanın sahibi olan şirketin, nefret söylemleri ve kışkırtmaların internet ortamından yayılmasına izin vermemesi gerektiğini belirten Bakan, "Eğer bunu yapmazsa cezalandırılmalı" diye konuştu.
Merkezi Dubai'de bulunan Telegram'ın Almanya İçişleri Bakanlığı'nın daha önce kendilerine iletilen şikayetlere tepki göstermediği belirtildi. Aynı şekilde Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapılan hukuki yardım talebinden de sonuç alınamadığı kaydedildi.
Thüringen Eyaleti İçişleri Bakanı Maier, şirketin Rus kurucusu Pavel Durov'un uyarılara rağmen, sakıncalı içeriklerin silinmesine yönelik talepleri görmezden gelmesi halinde Almanya'da önde gelen akıllı telefon işletim sistemi operatörleri olan Alphabet (Android) ve Apple'dan (iOS) destek istenebileceğini belirterek, coğrafi engelleme de dahil bir dizi önlem alınabileceğini sözlerine ekledi. Ancak Bakan, bu adımın çok uzak bir ihtimal olduğunu da vurguladı.
Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Roland Völler de kamu televizyonu Phoenix'te konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Telegram'ın "inanılmaz bir mobilizasyon gücüne" sahip olduğunu belirterek, aşırı sağcı küçük grupların böylece halka nüfuz edebildiklerini belirtti.
Völler, Telegram'ı işleten şirketin bundan kaynaklanan suçlardan sorumlu tutulmasını ve ceza soruşturmaları için kullanıcıların açık isimlerinin polise verilmesi gerektiğini ifade etti.
Saksonya'da geçtiğimiz günlerde yapılan bir medya araştırması, Telegram'da açılan bir sohbet grubunda Eyalet Başbakanı Michael Kretschmer'e yönelik cinayet planlarının tartışıldığını ortaya koymuştu. Kısa süre önce de aşırılık yanlısı gruplar Eyalet Sağlık Bakanı Petra Köpping'in özel konutunun önünde meşalelerle yürüyüş yaptıkları yasa dışı etkinliği Telegram aracılığıyla örgütlemişlerdi.
Almanya'da internet hizmetlerini düzenleyen Ağ Uygulama Yasası'na (NetzDG) göre 2017 yılından bu yana büyük platformlar, nefret içerikli mesajları 24 saat içinde silmekle yükümlü. Ayrıca 1 Şubat 2022'den itibaren de operatörler, nefret suçları kapsamındaki yasadışı içerikleri Federal Asayiş Dairesi'ne bildirmek zorunda olacak.
Ancak NetzDG'nin kuralları mesajlaşma hizmeti sağlayan operatörleri değil, sadece büyük internet platformlarını kapsıyor. Telegram da bu bağlamda kurumun uygulamalarının kendileri açısından bağlayıcı özellik taşımadığını savunuyor. Ancak iletişim uzmanlarına göre bu tartışmalı bir konu. Telegram klasik bir mesajlaşma uygulaması değil, sistem aynı zamanda özel sohbetlere ek olarak, halka açık gruplar ve kanallar da sunuyor. Bu husustan hareketle yeni kurulan koalisyon hükümetinin en büyük ortağı olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) yönetimindeki Federal İçişleri Bakanlığı da Telegram'ı NetzDG kapsamına girmesi gereken bir sosyal ağ olarak görüyor.
Koalisyon ortakları Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) siyasetçiler ise NetzDG'nin Telegram'ı da içerecek şekilde değiştirilmesini istiyor.
Koalisyonun büyük ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) Eş Genel Başkanı Saskia Esken ise Deutschlandfunk radyosuna yaptığı açıklamada, güvenlik birimlerinin kendi olanaklarıyla bu uygulamadaki suç kapsamına giren paylaşımları takip ederek, gerekli cezai müeyyideleri uygulaması gerektiğini ifade etti.
DW/TY,JD
© Deutsche Welle Türkçe