Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Başkanı Fahrettin Altun, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu'nun " ben o mahkemede iktidarın, yargılandığını göreceğim. Bütün bu yargılamaları da TRT ekranlarından canlı yayında vereceğiz. Uluslararası dillerde de vereceğiz ki herkes bilsin vatana ihanet etmesin. Vatana ihanet edenlerin ne hale düştüğünü herkes görsün" sözlerine yanıt verdi.
Altun, CHP’nin tarihi darbeleri destekleme tarihidir, darbelere ortam hazırlama tarihidir. Bu aktörlerin kendi başına bir gücü yok, kendi başına bir özgün ağırlıkları yok. Bunların talimatla hareket ettiklerini biz defaatle gördük, bugün de görüyoruz.” dedi.
"Milli iradeye parmak sallamak hiçbir anlam taşımıyor"
Fahrettin Altun A Haber'de yayınlanan Ajans Bugün programında, 103 emekli amiralin yayınladığı Montrö Sözleşmesi ve Kanal İstanbul Sözleşmesine dair de değerlendirmelerde bulundu.
"Bu antidemokratik bildirinin ima ettiği anlamı hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu bildiri, eski vesayet alışkanlığıyla milli iradeye ve onun seçilmiş meşru temsilcilerine parmak sallamaktan başka hiçbir anlam taşımıyor” diyen Altun, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ve bu skandal bildirinin arkasında, önünde kim varsa, onları kim cesaretlendirirdiyse, bunlara kim destek çıktıysa bunların hepsinin hukuk önünde hesap vereceğini dile getirdi.
"Bu aktörlerin kendi başlarına bir özgül ağırlıkları yok"
Altun CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğdu üzerinden CHP'ye şu sözlerle yüklendi: " Milletimiz bunu görsün. Ortada bir vesayet bildirisi var. Bu vesayet bildirisine destek verip ondan sonra seçilmiş hükümete, bu hükümetin temsilcilerine, bu hükümetin başındaki isme böylesi tehditler savurmak neyin nesidir? Bunu milletimiz görmeli. Burada bu unsurlar gerçekten gayri milli unsurlardır. Bu unsurların bütün demokrasi tarihimiz, siyaset tarihimiz boyunca ortaya koyduğu performans ortadadır. CHP’nin tarihi darbeleri destekleme tarihidir, darbelere ortam hazırlama tarihidir. Bu anlamda baktığınızda gayri milli medyanın tarihi darbeleri meşrulaştırma çabasıdır. Bu anlamda her tür ulusal, uluslararası antidemokratik girişimi desteklemeleri söz konusu. Bunların derdi başka. Bunlar kaos istiyorlar. Bunlar Türkiye küçülsün istiyorlar. Bunlar Türkiye yeniden bağımlılık düzenine girsin istiyorlar. Türkiye’nin kırdığı bu bağımlılık zincirini tekrar Türkiye’ye takmak istiyorlar. Bu yönüyle bizim mücadelemiz çok açık ve net. O yüzden söylüyoruz Türkiye’yi büyütme mücadelesinden bahsediyoruz. Bu yönüyle bu unsurlarla bir rekabet içerisinde değiliz. Bunları yönlendiren isimlerle mücadele halindeyiz biz. Biz bunu çok iyi biliyoruz. Çünkü bu aktörlerin kendi başına bir gücü yok, kendi başına bir özgün ağırlıkları yok. Açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum bunların talimatla hareket ettiklerini biz defaatle gördük, bugün de görüyoruz.”
Altun programda şu açıklamalarda bulundu:
"Biz bunu asla masum göremeyiz ve görmüyoruz. 15 Temmuz darbe girişimine tiyatro diyenler, şimdi bu 104 kişinin bir araya gelip böyle skandal bir bildiri yayınlayarak bir vesayet çerçevesi ortaya koyma girişimini birdenbire bir mağduriyet olarak ifade ediyorlar.
Hadsiz bir bildiriden menfaat sağlamaya çalışanlara diyoruz ki; siz kaybettiniz, günden güne daha da kaybediyorsunuz. Sizi ibretle izliyoruz ama işlediğiniz suçtur.
Cumhurbaşkanımızın 2002’den bu yana verdiği demokratikleşme mücadelesiyle milli irade namı çok ciddi bir mesafe kat ettik. Vesayetçiler kaybetti, millet kazandı. Biz bu darbe ve vesayet heveslisi zihniyetin milletimize ödettiği bedelleri çok iyi biliyoruz. O yüzden çok sert ve net duruyoruz, geri adım atmıyoruz."