Ankara'da "kayyum politikasına dönüş" endişesi

Hakkari'ye kayyum atanması, Ankara'da "normalleşme" beklentisini gölgeledi. DEM Parti, kayyum politikasına karşı muhalefetten "güçlü" destek bekliyor.

DEM Parti'nin 31 Mart yerel seçiminde kazandığı Hakkâri Belediyesi'ne operasyon düzenlenerek Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın gözaltına alınması ve kayyum atanması iktidarın önümüzdeki dönemde bu belediyelerle ilgili nasıl bir politika izleyeceği ile ilgili soru işaretlerini artırmış durumda.

DEM Partili Hakkâri Belediye Başkanı Akış'ın Van'da gözaltına alınması sonrasında İçişleri Bakanlığı dün Akış'ın görevden uzaklaştırıldığını ve yerine kayyum atandığını açıkladı. Bu gelişme üzerine özel gündemle toplanan DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu kayyuma karşı nöbet eylemleri yapma kararı aldı, muhalefet partilerini de kendilerine destek olmaya çağırdı.

DW Türkçe'nin konuştuğu DEM Partili yetkililer, kayyum atamasının Hakkari ile sınırlı kalıp kalmayacağına dair ellerinde bir bilgi bulunmadığını belirtiyor. DEM Partili bir yetkili, 2019 dönemini hatırlatarak "O zaman Ağustos'ta başlanmıştı, demek ki 4-5 ay kadar beklemişler. Şimdi ise iki ay bekleyip başladılar. Bundan sonra ne olacağını şu anda tam tam kestirmek mümkün değil" yorumunu yaptı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından getirilen kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) 2016'da başlanan kayyum uygulaması 2019 yerel seçimlerinin ardından da sürdürülmüştü. Mart 2019'daki seçimlerin ardından 19 Ağustos'ta HDP'li belediyelere kayyum atanması sürecine başlandı ve bu kapsamda HDP'nin kazandığı 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplam 65 belediyeden 48'ine kayyum atandı. Bu arada bazı belediye başkanlarının mazbataları verilmedi, bazıları da tutuklandı.

Kayyum politikası, AKP'nin bölgedeki oylarını ise eritti. 31 Mart seçim stratejisini HDP'den seçilen ancak yerlerine kayyum atanan belediyeleri yeniden almak üzerine de kuran Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) de bu amacına büyük oranda ulaştı ve pek çok belediyeyi yeniden kazandı.

Muhalefetin tepkileri yeterli görülüyor mu?

Hakkari'deki kayyum gelişmesinin ardından gözler muhalefet partilerinin ve özellikle de 31 Mart'ta birinci parti olan ve ardından iktidar ile normalleşme süreci başlatan CHP'ye çevrildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kayyum gelişmesinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı ilk açıklamada Hakkâri Belediyesine "kayyum atanmasını" reddettiklerini belirterek "Yaşananlar, henüz 2 ay önce tecelli etmiş Hakkâri halkının iradesini yok saymaktır. Kayyum görevlendirmesi geri çekilmelidir. Demokrasinin ve halk iradesinin yanında kayyum anlayışının karşısındayız!" ifadelerini kullandı.

Özel, partisinin bugünkü Meclis Grup Toplantısı'nda da Hakkari'ye kayyum atanmasını gündeme getirdi. Akış'la ilgili iddianameyi hazırlayan savcının Gülen yapılanması bağlantısından aranan bir firari olduğuna dikkat çekerek "Dava defalarca ertelenmiş dün yeni bir soruşturma açılıp belediye başkanı yeni soruşturmadan gözaltına alındı. Suçu varsa kaydı varsa elbette cezalandırılabilir ama usul yöntem bellidir" dedi. Eleştirilerini "14 yıldır yargıla, tutuklama, belediye başkan adayı olacağında temiz kağıdı ver, bir günde kayyum ata" şeklinde sürdüren Özel, "kayyum atamanın Hakkari halkının iradesine saygısızlık olduğunu" ifade etti.

Özel, "Hakkari'de atanan kayyumu CHP'nin bir belediyesine atanmasına nasıl tepki veriyorsak buna da öyle tepki veriyoruz" diye sürdürdü.

Ancak DEM Parti yetkilileri, CHP'den daha yüksek sesle destek beklediklerini söylüyor. 31 Mart seçimlerinin ertesinde Van'da seçilmiş büyükşehir eş belediye başkanı Abdullah Zeydan'ın mazbatasının verilmemesine yönelik protestolarla CHP diğer muhalefet partileri ile birlikte protestolara katılarak destek vermişti. Bu eylemler kamuoyunda hükümete yönelik baskı oluşturmuş ve Zeydan'a daha sonra mazbatası verilmişti. DEM Parti, Hakkari için desteğin Van'daki kadar güçlü olmasını istiyor.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de DEM Parti'nin İstanbul'da yaptığı açıklamaya katıldı. CHP ayrıca Hakkari'ye bir heyet gönderme kararı da aldı. CHP'li yetkililer Hakkari'ye giden heyetin bir rapor hazırlayacağını söylüyor.

CHP'de bundan sonraki muhtemel gelişmelere ilişkin ise karamsar bir beklenti var. Bölgeyi iyi bilen CHP'li bir yetkili ise kayyum atamalarının sürebileceği tahmininde bulunuyor.

"Normalleşme" Kürtler olmadan mümkün mü?

Hakkari'ye kayyum atanmasının CHP ile AKP arasında başlatılan "normalleşme" sürecine ve henüz başlamayan anayasa çalışmalarına etkisi de merak ediliyor.

DEM Partililer, daha önce yaptıkları açıklamalarda "Kürtler hariç" denilerek gerçek bir normalleşme olamayacağını dile getiriyorlardı. Son gelişme ile birlikte DEM Partililer iktidarın normalleşme sürecini kendilerini dışarda tutarak sürdürmek istediğini belirtiyor.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, bugünkü grup toplantısında "Bugüne kadar Ankara kriterleri deyip durdular. Ankara kriterleri meğer kayyum kriterleriymiş. Ankara kriterlerinin adı artık kayyum kriterleri olarak Türkiye'deki halklar tarafından kaydedilmiştir. Alın normalleşmenizi de yeni anayasasınızı da başınıza çalın" diye konuştu.

DEM Parti TBMM Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de son açıklamasında "normalleşme ve yumuşama" tartışmalarının "Kürtleri kapsamadığını" söyleyerek "Bu mudur normalleşme, bu mudur demokratik anayasa için attığınız ilk adım? AKP-MHP iktidarının normalleşme iddiası çökmüştür. Yeni anayasanın ve normalleşmenin Kürtleri kapsamadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır" ifadelerini kullandı.

Bayramdan önce Erdoğan'ın CHP ziyareti bekleniyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iade-i ziyaret için 9 Haziran'dan sonraki günlerde CHP'ye gideceğini açıklamıştı. CHP kaynaklarından edinilen bilgiye göre Özel ile Erdoğan'ın özel kalemleri uygun gün için temasta bulundu. Görüşmenin bayramdan hemen önce olabileceği belirtiliyor.

Erdoğan ile Özel'in 2 Mayıs'taki yaklaşık 1,5 saatlik görüşmesinin ardından iktidarın bazı alanlarda adım atabileceği beklentisi oluşmuş, Cumartesi Anneleri'nin bininci buluşmasına izin verilmesi ve 28 Şubat generallerinin yaş haddinden cezaevinden çıkmaları bazı kesimlerce bu çerçevede değerlendirilmişti. İktidara yakınlığı ile bilinen gazeteci Abdülkadir Selvi son yazısında Gezi tutuklularının bir sonraki adım olabileceğini iddia etmişti.

Bu arada Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet bahçenin bugünkü grup toplantısında kayyum atamaya değinerek İçişleri Bakanı'na kutlaması da dikkatleri çekti. Bahçeli, "İçişleri Bakanlığımız hukuk sınırları dahilinde devreye girmiştir. Bir PKK'lının seçimlere katılması başlı başına bir skandaldır. Terörist belediye başkanı, terörist milletvekili istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan gibi bazı dosyalar nedeniyle kulislere göre araları iyi olmadığı bilinen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Bahçeli'nin geçtiğimiz haftalarda bir araya geldiği konuşulmuştu.

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl ulaşabilirim?

Gündem Haberleri