Müzeden camiye dönüştürülen Ayasofya'nın 1500 yılık 'İmparator Kapısı’nın tahrip edilmesi tepki çekti. Haberi duyuran Sanat Tarihi Derneği, kapıdaki hasarın fotoğrafını paylaşırken, nöbetçi müdürün de 'kamera kayıtlarının olmadığını ve zaten büyütülecek bir şey olmadığını, kendilerinin orayı tamir edeceklerini söylediğini' aktardı.
Peki İmparator Kapısı'nın önemi nedir? Bu kapı, sanat tarihi açısından neyi ifade ediyor?
6'ncı yüzyıla tarihlenen kapı, Bizans İmparatorluğu döneminde sadece imparatorlar ve üst düzey din adamları tarafından kullanılıyordu. İmparator elinde büyük bir mumla yapıya buradan giriyor, koro ayine başlarken üç kez eğilerek selam verip geçiyordu.
'İmparator Kapısı’, Ayasofya'nın dış narteksinde 'Kutsal Üçleme'yi temsil eden üç ana kapıdan en büyüğü. Ayasofya’da iç narteksten ana mekana geçişi sağlıyor. 7 metre yüksekliğinde; meşe ağacından yapılmış ve bronz bir çerçevesi var. Kanatlarının üzeri de tunç levhalarla kaplı. Doğu Roma kaynaklarına göre, kapının kendisi de Bizans döneminde altın ve gümüş plakalarla kaplıydı.
Doğu Roma kaynaklarında, kapının Nuh’un Gemisi’nden elde edilen tahtalardan yapılmış olduğu da rivayet ediliyor. Bir diğer rivayete göreyse, kapının üzerindeki metal kutunun bir 'tabut' olduğu iddia ediliyor. Rivayet o ki, yılanlardan korkan bir Bizans imparatoriçesi metal bir tabuta gömülmek istemiş...
Kapının üzerindeyse, 1930'lu yılların başındaki restorasyon çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan ilk mozaik bulunuyor. Bu mozaik, iki yıl önce verilen cami statüsü sonrası 'perdeleme sistemi' ile örtülmüştü.
Sanat ve mimarlık tarihi açısından simgesel bir önemi de ‘İmparator Kapısı’ndaki tahribat tepki çekti. Hasarı duyuran Sanat Tarihi Derneği, söz konusu fotoğrafı bir ihbar üzerine çektiklerini açıkladı; yetkililerin kapıyı 'kendilerinin tamir edeceğini söylediğini' de duyurdu. Derneğin açıklamasında, şu ifadeler kullanıldı:
“Gelen bir şikâyet fotoğrafı üzerine bu akşam (18.04.2022) saat 20.45 civarı Ayasofya Camisinin, tarihi ‘İmparatorluk Kapısının’ bu halde olduğunu tespit ettim ve fotoğrafladım. Nöbetçi güvenlik müdürünün bilgim yok demesi üzerine isminin Talip Bey olduğunu söyleyen ve Ayasofya’nın Sorumlu Müdürü olduğunu belirten şahsın kan donduran konuşmasına şahit oldum maalesef. Birinci dereceden tarihi eser olan Ayasofya’ya zarar vermenin kanunen suç olduğunu belirtip, tutanak tutularak kameralardan suçlunun teslim olmasını talep ettim.
Fakat komik bir şekilde kamera kayıtlarının olmadığını ve zaten büyütülecek bir şey olmadığını kendilerinin orayı tamir edeceklerini söyledi. Hatta bu şekilde olmaz suçlunun bulunması İçin Savcılığa başvuracağımızı söyleyince ise kötü niyetli olduğumuzu ve olay çıkarmak istediğimizi söyledi. Böyle bir şahsın dünyanın en önemli mimari eserlerinden Ayasofya Camisi’nden sorumlu olmasını asla kabul etmiyoruz ve de etmeyeceğiz. Hem tarihi kapıya zarar verenlerin tespit edilmesi için hem de bu şahsın bir an önce bu görevden uzaklaştırması için ayrı ayrı şikayetçi olacağız.”
İBB: SAVCILIĞA TAŞINMALI
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat da Sanat Tarihi Derneği’nin konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı alıntılayarak şöyle dedi:
“Ayasofya’nın tarihi kapısının özel bir çaba ile tahrip edilmesi çok acı. Bu tahribatı yapan kişi veya kişiler kamera kayıtları ile tespit edilmeli. 1. Derece tarihi yapı Ayasofya’ya kasten zarar vermeleri nedeniyle konu 2863 sayılı Kanun 65. maddesi uyarınca savcılığa taşınmalı. Bu işlem tarihi yapıya kasten zarar verme ve tahrip etme suçudur. Kanunda karşılığı ‘iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası’dır.”
İmparator Kapısı'nın, aşırı kalabalık ve bariyerler nedeniyle tahrip olmuş olabieceği düşünülüyor. (Kısa Dalga)
Fotoğraf: Twitter / ferhat_tasvir