Ayhan Bora Kaplan duruşmasında işkence ifadeleri: Kaplan salondan çıkarıldı, avukat gazetecileri hedef aldı

Emniyet, yargı ve iktidarda krize sebep olan Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturmada haklarında dava açılan 28’i tutuklu 61 sanığın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün Sincan Cezaevi’nde görüldü. Türkiye'nin gündeminde ise soruşturmada görev alan emniyet müdürlerinin tutuklanması duruşmaya da damga vurdu. Duruşmada yaşanan tartışmanın ardından Ayhan Bora Kaplan salondan çıkarıldı, sanık avukatları gazetecileri hedef aldı.

Emniyet ve yargıda üst düzey krize sebep olan ve emniyet mensuplarının da dahil olduğu Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasının üçüncü yargılanması bugün 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevinde görüldü.

Duruşmanın başında mahkeme başkanı 'Ü5W1G8K6L3' kod adlı gizli tanığın ifadelerini geri çektiğini açıkladı.

Duruşmada ayrıca "Müştekilerden eski patronu olduğunu söylediği eski AKP Ankara İl Yöneticisi Barış Kurt’un yönlendirmesi üzerine alacağını istediği için Ayhan Bora Kaplan ve adamları tarafından dişleri sökülerek kendisine 2 gün boyunca işkence edildiğini" öne süren müşteki Erkan Doğan dinlendi.

'Ayhan dişlerimi çekti, Muhammed ve Adnan yardım etti'

Doğan, "Bu olay benim hayatımı geri dönülmez şekilde etkiledi. Benim olayımla ilgili temel sebep Barış Kurt'tur. Şirketin her işine koşturduğum için Kurt bana güvenirdi. Her yere beraber giderdik. Zamanla bildiklerim bana ağır geldi. Yasal olmayan işlere karışıklığı için vicdanen rahat değildim. Daha sonra yanından ayrılmayı kafama koydum. Kurt, bana o tarihte hakkımı vermek istemedi. Yanından ayrıldıktan sonra iletişimimiz kesilmedi. Ben daha sonra bir büfe aldım kendim. 25 Temmuz'dan birkaç gün sonra mesaj atıp alacağımı istedim. Artık canıma tak etmişti. Alacağımı vermezse ‘Kimse Yok mu Derneği’ ile bağlantısını açık ederim diye mesaj attım. O da rahatsız oldu bundan. Beni 2 gün bir yerde alıkoydular. Ayhan dişlerimi çekti, Muhammed Kaplan ve Adnan Kaplan yardım etti.” iddiasında bulundu.

'Canları sıkıldıkça bana şiddet uyguluyorlardı'

Bunun üzerine Muhammed Kaplan, Erkan Doğan’a bağırdı ve salonda gülüşmeler oldu. Mahkeme başkanı araya girerek ‘’Dışarı atarım, bir daha buradan ses çıkmayacak’’ dedi. Mahkeme Başkanı'nın uyarısının ardından açıklamalarına devam eden Doğan şunları söyledi:

"Tuvaletim geldiğinde ‘seni tuvalete mi götüreceğiz, altına yap’ dediler. Canları sıkıldıkça bana şiddet uyguluyorlardı. Ben onlara ‘beni öldürün ama bana eziyet etmeyin’ dedim. Ama bunu yapmadılar çünkü Ayhan Bora Kaplan bunu yapmak zorundaydı çünkü yanına Barış Kurt’u çekmek istiyordu ve bunu da başardı. Ben kaçırıldım, eziyet gördüm, aç bırakıldım. Semih Arslan ile aralarında ‘Bağlum’da mı halledelim’ dediğini duydum. Beni öldürüp intihar sürü vereceklerini anladım. Bunlar o kadar profesyonel ki kendi deyimleriyle ‘siyasi konjonktürü’ de arkalarına alarak hareket ediyorlar. Yasaklı madde kullanıp sızdıkları bir anda ellerimin bağını çözerek kaçtım ve o sırada beni gören memurlar 155’i aradılar ve ardından zaten polis geldi.”

'Polisin ve devletin beni koruyacağına inancım kalmamıştı'

Doğan yaşadıklarını anlatmaya şöyle devam etti:

"Hastanedeki hemşireler beni görünce şok oldular. Ardından karakoldan sonra Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüm. Kozan Umut olduğunu öğrendiğim polis memuru ‘Ayhan Bora Kaplan’ı tanırım. Senin gibiler ondan para koparmak için bunları yapar. Böyle bir şey varsa sana dünyayı dar ederim’ dedi o sırada Ayhan Bora Kaplan’ın adamı geldi ve ‘dışarda büyük abi bekliyor’ dedi. İki polisin yanında böyle tehdit edilince polise güvenemeyeceğimi anladım.

Ardından Esat Karakolu’na gittim ve bana dışarda Ayhan Bora Kaplan’ın adamı ‘sakın şikayette bulunma yoksa başına bir şey gelir’ diye tehdit ettiler. İfadem de zaten ben gelmeden önce hazırlanmıştı. Bende beni polisin ve devletin koruyacağına inancım kalmamıştı o sırada ve imzaladım. Emniyet, adliye ve siyasi güçler olduğu için mücadele edemeyeceğimi anladım ve ne bir hayatım ne bir evim ne de bir ailem oldu bu sürede. Savcılığa ifade verdim, dişlerimi gösterdim. Ayhan Metin isimli savcı beni dinledi ama kayıta geçirmedi. Bunun üzerine yargıda da bir sonuç alamayacağımı anladım ve Ankara’yı terk ettim. Yeni emniyet kadrosuna yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya güvendim ve o yüzden buradayım. Ayhan Bora Kaplan, siyasetçi olduğu için Barış Kurt’a yaranmak için bana bunları yaptı. Ben Ayhan Bora Kaplan’ı saldığı korku ve uyuşturucu ticareti nedeniyle bilirim. Hayatımı elimden alan bu kişilerden şikayetçiyim.''

Ayhan Bora Kaplan duruşma salonundan çıkarıldı

Tutuklu sanıklardan Barış Kurt’un müşteki Erkan Doğan’a soru sorması sırasında Ayhan Bora Kaplan’ın müdahale etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Ayhan Bora Kaplan’ı ‘düzeni bozduğu’ gerekçesiyle duruşma salonundan çıkardı.

Tutuklu sanık Muhammed Kaplan: 'Organize polisleri Erkan Doğan’ı yönlendiriyor'

Tutuklu sanık Muhammed Kaplan, müşteki Erkan Doğan’a "Organize Şube polisleri size en son ne zaman ulaştı, bu 2-3 gün içerisinde ulaştılar mı?" diye sordu. Doğan, "Resul Aydoğdu isimli polis memuru ulaştı" dedi. Bunun üzerine Muhammed Kaplan, "Yönlendiriyorlar Erkan Doğan’ı" iddiasında bulundu.

'Dün akşama kadar bazı meblağlar sunuldu'

Erkan Doğan, açıklamalarının sonunda Barış Kurt’un yakınlarının, televizyonlara çıkmaması için aradığını ve dün akşama kadar kendisine bazı meblağlar sunulduğunu öne sürdü. Doğan, istendiğinde bunları Mahkemeye sunabileceğini de belirtti.

Tutuklu polisler soruldu, Halk TV ve Sözcü TV hedef gösterildi

Sanık avukatlarından birinin Erkan Doğan’a "Tutuklu polisler bize göre çete olan Şevket Demircan, Murat Çelik, Ufuk Gültekin ve Gökhan Yücel ile iletişime geçtin mi?" sorusuna ise ‘’Ben sadece Emniyet’e gittiğimde onlarla el sıkıştım ‘merhaba, merhaba’ oldu. Ben sadece Mustafa Süvari, Resul Aydoğdu ve soyadını hatırlamadığım Çağlar isimli polis iletişime geçti" yanıtını verdi.

Sanık avukatı ise "Uğur Dündar ile de iletişime geçti, Sözcü TV’ye çıkıp bilgi verdi. Zamanında Samanyolu TV, Zaman gazetesi varsa şu an da Halk TV vardır" dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı gazeteciler hakkında böyle bir ifade kullanılmamasına ilişkin uyarıda bulundu.

'Kumpas için sana ifadeyi kurdurmuşlar, savcıyı da tezgahlarına düşürmüşler'

Duruşmada sanık avukatları, Erkan Doğan'ın periodontitis (diş eti çekilmesi) isimli bir hastalığının olup olmadığına dair rapor düzenlenmesini talep etti. Tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan, müşteki Erkan Doğan’a, ''Resul Aydoğdu benimle konuştu’ dedin. Görüştüğün polis Murat Çelik’in (Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı) adamı o işte'' dedi. Kaplan ,ayrıca Doğan’ın dişlerini çekmediğini ve şiddet uygulamadığını da öne sürdü ve “Kumpas için sana ifadeyi kurdurmuşlar, savcıyı da tezgahlarına düşürmüşler'' ifadesini kullandı.

'Organizede görevli olan polisler salondan çıksın'

Ayhan Bora Kaplan, “Organizede görevli olan polisler lütfen çıksın salondan, onların çıkartılmasını talep ediyorum. Çünkü onlar buradayken Erkan Doğan doğru şeyleri söyleyemiyor.” talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Kaplan’ın bu talebini reddetti. Erkan Doğan, ‘’Beni kimse etki altına almadı. Dilimin döndüğünce bunu anlatmaya çalışıyorum.” dedi.

Duruşma sıradında tutuklu sanık Barış Kurt'un, Erkan Doğan'ın avukatının savunmasını yaparken müdahale etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Kurt'u salondan dışarı çıkardı. Doğan'ın avukatı, ''Müvekkilim karşı taraftan sürekli olarak davadan çekilmesi yönünde baskı görüyor. Ama bu baskılara boyun eğmeyerek bugün buraya geldi'' diye konuştu.

Semih Arslan'ın annesi: 'Benim oğlumu öldürdüler'

İddianameye göre, Mahfuz Tatar'ı Ayhan Bora Kaplan’ın azmettirmesi ile Muhammed Kaplan ile birlikte öldüren, ancak olaydan bir gün sonra şüpheli şekilde bir binanın 9'uncu katından düşerek ölen ve ölümüne ilişkin intihar süsü verildiği iddia edilen Semih Arslan'ın annesi Adalet Arslan, ''Benim oğlum kendini öldürecek bir insan değildi. Benim oğlumu öldürdüler. Ben oğlumun Ayhan Bora Kaplan'ın yanında çalışmasını istemiyordum. Oğlumun 2 tane silahı vardı bunlar da Ayhan Bora Kaplan'ın silahlarıydı. Sabah 06.00 gibi çıkar ertesi gün 04.00-05.00 gibi eve gelirdi. Savcı'ya gittim ben oğlumun ölümüne dair adli tıp raporunu istedim. Savcı beni azarladı 'senin oğlun intihar etti ne öldürülmesi' diye. Ben savcıya Ayhan Bora Kaplan, Muhammed Kaplan ve Sercan Keleş'ten şikayetçiyi olduğumu söyledim. Benim 95-100 kilo olan oğlum Adli Tıp Raporu'nda 60 kilo çıktı. Bu nasıl rapor hakim bey? Benim oğlum kesinlikle öldürüldü'' diye konuştu.

'Benim oğlum senin kara kutundu'

Ayhan Bora Kaplan'a dönerek konuşan Adalet Arslan, ''Sen oğlumu yok ettin. Benim oğlum senin kara kutundu. Sen kurşunları yere sıkıyorsun ama Semih'e öldürttürüyorsunuz. Siz benim aslan gibi oğlumu kara toprağa soktunuz ama siz hayattasınız. Siz benim oğlumu yediniz. Ben para ile satılacak annelerden değilim bunu iyi bil. Semih senin için o kadar değerliydi de neden bana gelip 'başın sağolsun' demedin. Ben davacıyım sonunda ölüm de olsa'' dedi.

Mahkeme Başkanı'nın ''Morgda başkaları da var mıydı'' sorusu üzerine ''(Fethi Koyuncu'yu morgda görmüş) dediler'' yanıtını verince Koyuncu, ''Para almışlar bunlar kesin'' diye bağırdı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Fethi Koyuncu'yu duruşma salonundan çıkardı.

'Organize'nin verdiği gazla konuşuyor burada'

Semih Arslan'ın kardeşi Sercan Arslan da ''Ağabeyim bana 'ben Ayhan'ın korumasıydım' diyordu. Son zamanlarda Ayhan Bora Kaplan ağabeyime araba vermişti üstünde üç hilal olan bir araba. Ağabeyim bana Ayhan Bora Kaplan'ın uyuşturucu işi yaptığına dair de konuşmuştu'' dedi. Ayhan Bora Kaplan ise ''Semih'in kardeşi Organize'nin verdiği gazla konuşuyor burada. Semih ile o kadar samimiyetim olsaydı cenazesine gelirdim'' iddiasını dile getirdi.

'İfademde polis telkini var'

Müşteki Emirhan Bostancı ise öğrenciyken Ayhan Bora Kaplan'ın mekanlarından birinde çalıştığını, 2 günlük verilmeyen ücreti nedeniyle bir kavga meydana geldiğini ve olaydan 1,5 yıl sonra Organize Şube Müdürlüğü'nden polislerin konuya ilişkin iletişime geçtiklerini belirterek, ''Kanber Keskin'i telkinle ifademde geçirdim, ifademde zorlama var. Telkini bana polis memurları yaptı. Eğer olayın buraya geleceğini bilseydim asla konuşmazdım'' iddiasında bulundu ve davaya katılma talebinin olmadığını belirtti.

Duruşma yarın sabah 09.00'da devam edecek.

Neler yaşandı?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, soruşturmada görev alan emniyet müdürlerine yönelik, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin davanın ‘firari’ gizli tanık Serdar Sertçelik’in iddiaları üzerine, “suç işlemek için anlaşmak”, “adil yargılamayı ve tanığı etkilemeye teşebbüs”, “görevi kötüye kullanma” ve “suçluyu kayırma” suçlarından başlatılan soruşturma ise sürüyor. Gözler bugün (20 Mayıs 2024) devam edecek olan Ayhan Bora Kaplan Davasına çevrildi. Davadan çıkacak sonuç ise merakla bekleniyor.

Cumhur İttifakı ortağı Bahçeli ' komplo' olarak nitelendirmişti

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği partisinin grup toplantısında Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki bazı emniyet görevlerinin açığa alınmasını, MHP, AKP ve Cumhur İttifakı’na “komplo” olarak nitelendirerek ''Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı taşırmasınlar” ifadelerini kullandı.

Bahçeli; Ankara Emniyeti’ndeki üç ismin görevden alınmasını kastederek, “Bugünlerde iç işgal cephesinde toplanıp, aynı zamanda emniyet ve yargı içine yuvalanmış soysuz ve kripto çetelerin yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığı görülmektedir” dedi.

Bu girişimlerin "ağır sonuçları" olacağını belirten Bahçeli, "akıbetleri için 15 Temmuz gecesine dikkatle bakmaları ikaz ve ihtarımdır" ifadesini kullandı.

Emniyet müdürleri ne yaptı?

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin iddialarda adı geçen ve İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırılan Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde görevli kamu görevlileri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatılmış, bu kapsamında evlerinde 13 Mayıs tarihinde arama yapılmıştı.

Şüpheli 3 emniyet görevlisi hakkında “suç işlemek için anlaşmak”, “adil yargılamayı ve tanığı etkilemeye teşebbüs”, “görevi kötüye kullanma” ve “suçluyu kayırma” suçlarından soruşturma yürütülüyor.

İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı ön rapor üzerine Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ve yardımcısı Şevket Demircan açığa alınmıştı.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün iki numaralı ismi ve davanın gizli tanığı olan Serdar Sertçelik'in iddiaları sonrası başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 8 kişiden 7'si tutuklandı. Tutuklananlar arasında açığa alınan iki emniyet müdürü, bir komiser ve CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir dönem danışmanlığını yapan isim de var. (Kısa Dalga)

Gündem Haberleri