TBMM Genel Kurulu’nda 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler bugün yapılıyor. Genel Kurul’da bütçe teklifinin lehinde söz alan BBP Genel Başkanı Destici, şunları söyledi:
“Gönül ister ki hiç faiz giderimiz olmasın"
“Maruz kaldığımız yaptırım maliyetleri bugün ekonomiyle ilgili yaşadığımız problemlerin önemli bir kısmına zemin hazırlamıştır. 2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe giderleri 4 trilyon 469 milyar 500 milyon TL, buna karşılık olarak Merkezi Yönetim Bütçe gelirleri ise 3 trilyon 810 milyar 149 milyon TL olarak tahmin edilmektedir. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 3,5 olmaktadır. Yüzde 3,5 rakamı tek başına anlamlı olmakla birlikte, geçmiş yıllarla da mukayese edersek mevcut durumu daha iyi görürüz. Son zamanlarda yükseliş halinde olan faiz giderlerinde de durumumuzu daha iyi anlamak için yine geçmişle mukayese etmenin doğru olacağını düşünüyorum. Yine son 15 yıla bakacak olursak faiz giderlerinin genel bütçe giderleri içindeki payı en yüksek 2006 yılında yüzde 25,8 ile gerçekleşmiştir. En düşük ise 2017 yılında yüzde 8,36 ile gerçekleşmiştir. Bu on beş yılın ortalaması ise yüzde 14,19 olarak gerçekleşmiştir. 2023 bütçesinde ise bu oranın yüzde 12,65 olarak gerçekleşmesi tahmin edilmektedir. Gönül ister ki hiç faiz giderimiz olmasın. Fakat her ne kadar son yıllarda bir yükseliş olsa da son 15 yılın ortalamasının altında, üstelik enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir dönemde gerçekleşmesi tahmin edilen bir faiz gideri kalemi bütçede yer almıştır.
Biliyorsunuz 2022 yılında da hane halklarının kullanmış olduğu elektrik ve doğalgaz faturalarının önemli bir kısmı bütçeden sübvanse edilmiştir. Desteklemeler, hane halkı asgari geçim tutarı, kullanım miktarı ve gelir düzeylerine göre yapılmalıdır. Görüyoruz ki, bu durum 2023 bütçesinde de devam edecek. İçinden geçtiğimiz şartlarda, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, ‘sosyal devlet’ olmanın gereğini yerine getirmiştir. Bütçeden en fazla ödenek ayrılan 5 kurum içerisinde; Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’nın yer alması ve toplam giderler içerisinde paylarının her geçen yıl biraz daha yükselmesini önemli ve kıymetli buluyoruz.
Gönül ister ki ülke olarak güvenlik risklerimiz daha az olsa ve bu alana ayrılan payı başka alanlarda kullanabilseydik. Ancak, bulunduğumuz coğrafyada, kimseye boyun eğmeden durabilmemiz için, savunma harcamalarımız, her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. ABD de Avrupa Birliği de onların uşağı terör örgütleri ya da içerideki uzantıları da ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar; kendi İHA’larımızı, SİHA’larımızı, kendi savaş uçağımızı, kendi füzelerimizi yapmaya; ülkemizin ve milletimizin varlığına savaş açmış olanları, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, bulup yok etmeye devam edeceğiz.
Vergi reformu talebi
2023 Bütçesi’nde, toplam gelirlerinin yaklaşık yüzde 84’lük çok önemli bir kısmı vergi gelirlerinden oluşmaktadır. Vergi gelirlerinin büyük kısmı ise hala dolaylı vergilerden karşılanmaktadır. Bu oran oldukça yüksek olup, gelişmiş ülkeler ortalaması olan yüzde 35-40 seviyesine çekilmesi, gelir dağılımındaki adaletin de sağlanması açısından zarurettir. Ücretlileri, toplumun dar gelirli ve dezavantajlı kesimlerini, şartlara ezdirmemek adına, gerekli tedbirlerin alındığını görmekteyiz. Lakin iyileştirmelerin artırılmasını elzem görüyoruz. Bunun en önemli yollarından birinin, dolaylı vergilerin oranın düşürülmesi, bu kapsamda yapılacak bir vergi reformu olduğunu düşünüyorum. Bakınız, bu dönemde, pek çok kesimin talepleri karşılanmış, mağduriyetler giderilmiştir.
"Biz, Ronaldolarla, Messilerle değil; Ardalarla, Emirhanlarla, Keremlerle, Abdulkadirlerle kazanacağız"
Kamu çalışanları için 3600 Ek Gösterge düzenlemesi; taşeron işçilerin kadroya alınması, kredi borcu olanların faiz ve enflasyon farklarının silinmesi, emeklilerin maaş artışları, tarımsal desteklemeler gibi önemli düzenlemeler yapıldı. Şimdi de inşallah önce kamuda çalışan yaklaşık 500 bin sözleşmeli personelimiz ve KİT’lerde çalışan 80 bin taşeron işçi kadroya; 5 milyon EYT’li, emeklilik haklarına kavuşacaklar. Son olarak, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın, ekonomi yönetimini yabancı bir danışmanın kılavuzluğunda yürüteceğini açıklamasını, -en hafif tabirle- Türk bürokratlarına ve Türk akademisyenlerine yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendiriyorum. Kendileri Genel Kurul’da ‘Ronaldo’yu, Messi’yi getireceğim’ dedi. Biz Kurtuluş Savaşı’nı da öz evlatlarımızla kazandık, istikbalimizi de öz evlatlarımızla kuracağız. Biz, Ronaldolarla, Messilerle değil; Ardalarla, Emirhanlarla, Keremlerle, Abdulkadirlerle kazanacağız.
"'Türkiye Halkları’ ifadesi kullanılmıştır"
Bütçe görüşmelerinde, bu kürsüde ‘Türkiye Halkları’ ifadesi kullanılmıştır. Bu ülke ‘tek millet’tir, onun adı da Türk Milleti’dir. Yine bu kürsüde; ‘Kapatma Davası’na ‘Kumpas Davası’ diyenler, Meclis kürsüsünde hukuka ve yargıya hakaret etmişlerdir. Hiçbir gelişmiş devlet, hiçbir hukuk devleti, şiddetle, hele terörle iltisaklı yapıların legal görünümlü organizasyonları kullanmasına izin vermez. Venedik kriterleri de AİHM kararları da ortadadır. Her konuyu olduğu gibi bütçeyi de terör propagandasına dönüştüren, terör uzantılarının Gazi Meclis’teki varlıkları Türkiye için bir milli güvenlik meselesidir. Sizin avukatlığını, sözcülüğünü yapmaya soyunduğunuz PKK terör örgütünün ülkemize ve milletimize maliyeti, Türkiye’nin borcundan, bütçede eleştirdiğiniz açıklardan kat be kat fazladır. Sokaklarda, okullarında, bombalı saldırılarda katledilen çocukların katillerine bile terörist diyemeyenler, bütçenin savaş ve faiz lobilerinin bütçesi olduğunu söylemesi ‘utanmazlık’tır.” (ANKA)