Gülsen Solaker
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu hafta tüm belediyelerin çatı örgütü olan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) başkanlığına seçildi. Bu gelişmenin İmamoğlu'nun erkene çekilmemesi durumunda 2028'deki cumhurbaşkanlığı seçimine gidilen süreçte hareket ve manevra alanını genişletmesi bekleniyor.
Birliğin 5 Haziran'da düzenlenen meclis toplantısında yapılan oylamada İmamoğlu 515 oy toplarken AKP'nin adayı Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise 250 oyda kaldı.
TBB başkanlığını İmamoğlu'nun almasının 2028'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olası adaylığına hazırlık için önemli olduğuna işaret eden yorumlar yapıldı.
Ankara'da bu gelişme özellikle iktidar kanadından gelen "İBB Başkanı'nın başka şehirlerde ne işin var?" eleştirilerine karşı İmamoğlu için en önemli kazanım olarak görülüyor.
DW Türkçe'ye konuşan bir partili "Sayın İmamoğlu'nun bütün belediyelerle doğrudan iletişime geçme hakkı oldu. Kimse çıkıp da artık 'İBB Başkanı olarak sen Aydın'ı ziyarete hangi yetkiyle gidiyorsun?' diyemeyecek" değerlendirmesini yaptı.
Ekrem İmamoğlu için 2028 işareti mi?
Siyaset Bilimci Berk Esen de bu yönde düşünen isimlerden. TBB seçimini DW Türkçe'ye değerlendiren Esen, İmamoğlu'nun seçilmesini birkaç yönden önemli bulduğunu belirterek bunlardan ilkini CHP'nin ortak adayı olarak çıkması olarak gösteriyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın isminin de Cumhurbaşkanlığı seçimi için geçtiğini hatırlatan Esen, "Bu seçim ve ortak aday olarak gösterilmesi İmamoğlu'nun bence Yavaş'a nazaran bir adım daha önde olduğunun sinyali oldu" diyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart seçimlerindeki başarının ardından 8 Nisan'da yaptığı bir açıklamada "Şu anda takımda iki forvet var. Biri Mansur Yavaş, diğeri Ekrem İmamoğlu. Ama birçok yeni figür de parlıyor. Bu isimlerden en iyi takımı kurmak önemli. Belediye başkanlarımız kendi aralarında çok iyi işler yapacaklar. Günü geldiğinde de arkadaşlarımızdan biri cumhurbaşkanı adayı olacak" demişti.
Esen, İmamoğlu'nun seçim sürecine Mansur Yavaş'ın da karşı çıkmamasının TBB için ortada net bir tercih olduğunu ortaya koyduğuna işaret ediyor.
TBB başkanlığı İmamoğlu'nun hareket alanını genişletmesi bakımından da önemli görülüyor.
Bundan önce İmamoğlu'nun sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu, ancak bu yeni görevi ile istediği zaman Türkiye'yi dolaşabileceğini söyleyen Esen, şunları söylüyor:
"Böylelikle adaylık tartışmaları esnasında 2022'den sonra İmamoğlu'nun karşısına çıkarılan en önemli eleştiri konularından birini de bertaraf etmiş olacak. TBB Başkanı olmak sadece ülke genelinde seyahat etme hakkı kazanmasını değil, aynı zamanda o belediyelere dair bir şey söylemesi, o belediyelerle bağlantı kurması, o belediyelerle iş birliğine girmesini de sağlayacak ya da en azından buna uygun zemin hazırlayacak."
Esen: TBB, CHP için de kazanım olabilir
Esen'e göre TBB başkanlığı sadece İmamoğlu için değil CHP için de farklı bir kazanım sağlayabilir.
CHP'nin 31 Mart'ta belki de çok beklemediği bir başarı yakaladığını ve normalde hiç güçlü olmadığı birçok yerde de belediye kazandığını söyleyen Esen, bu yeni belediyeleri denetlemek, o belediyelere yol göstermek açısından da TBB'nin önemli olduğunu düşünüyor.
Bu arada TBB'nin Başkan Vekili Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar oldu. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise ikinci Başkan Vekili koltuğuna oturdu.
Kemal Kılıçdaroğlu döneminde CHP'nin kurumları zayıflatılan bir partiye dönüştürülmesinin kamuoyunda çok tartışılmadığına dikkat çeken Esen, TBB'nin bu açıdan anlamını şu sözlerle aktarıyor:
"Yeni dönemde CHP'nin kurumlarını inşa etmesi gerekiyor. Parti Meclisi'ni, MYK'sını güçlendirmesi, belki bir parti okulu açması, yerel yönetimlerini güçlendirmesi gerek. Çünkü zayıf kurumsal bir yapıya sahip olan bir parti, bir anda Türkiye'nin neredeyse yüzde 70'ini belediyeler üstünden yönetecek bir hale geldi. Dolayısıyla o belediyeleri partinin belli bir denetim altına alması, koordineli bir şekilde yürütmesi için kurumlara ihtiyacı var. TBB bu işlevi de görebilir."
TBB'nin yeni yapılanması nasıl oldu?
TBB 1945 yılında kamu yararına dernek statüsünde kurulurken 2005 yılındaki yasal düzenleme ile ulusal ve uluslararası düzeyde belediyeleri temsil etme yetkisine sahip ve bütün belediyelerin doğal üyesi olduğu tek mahalli idari birlik halini aldı. AKP'nin 2005 yılından bu yana çoğunluk olduğu ve bu nedenle başkanının da iktidardan seçildiği Birliğin delege yapısı son 31 Mart seçimleri ile değişti ve çoğunluk CHP'ye geçti.
CHP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede, TBB'nin çok sayıda uzman çalıştıran, belediyelerin İller Bankası'ndan aldığı pay üzerinden belli bir oranda kaynak aktarılan ve bunu da gelişmekte olan ya da geri kalmış bölgelerdeki küçük ölçekli belediyelere destek için harcayan, belediyelerin kendini geliştirmesine yardımcı olan bir birlik olarak önemine dikkat çekiyor.
"Burası siyaset yapılan bir alan değil" diyen Zeybek, bütün belediyelerin bu birliğin üyesi olduğuna ve kaynaklarından, çalışmalarından da adil bir biçimde yararlanması gerektiğini vurguluyor.
Birliğin yönetim yapılanmasının milletin seçimlerde ortaya koyduğu iradeye uygun bir biçimde şekillenmesi gerektiğini ve bu nedenle seçim öncesi tüm siyasi partilere bu nedenle çağrı yaptıklarını söyleyen Zeybek, diğer partilere ne dediklerini şöyle aktarıyor:
"Milletin size biçmiş olduğu yetki ve güç kadar Türkiye Belediye Birliği'nde de temsil edilmenizden yana bir siyasi görüşümüz var. Belediyelerin yarıdan çoğu CHP'de olduğuna göre yönetimin de yarıdan fazlası CHP'de olur, yönetim yapılanması da tıpkı TBMM'deki komisyonların dağılımı gibi bütün belediye kazanmış olan partilere güçleri oranda dağıtılır dedik. Ama bundan önceki dönemde böyle değildi."
Geçmiş dönemlerde AKP ve MHP'den oluşan çoğunluğun bütün komisyonları ve bütün yönetim encümenlerini kendi belirlediğini söyleyen Zeybek, kendilerinin yaptığı çağrıya Cumhur İttifakı'nın olumlu bakmadığını ve AKP'nin kendi adayını çıkardığını kaydetti.
Zeybek'in verdiği bilgiye göre seçim sonrasında daha önce olmayan komisyonlar kuruldu. Göç ve Uyum, Yerel Yönetimler Reformu, Mali Hizmetler, AB'yle Uyum Komisyonu gibi alanlarda yeni komisyonlar kurulduğunu belirten Zeybek, bu komisyonların raporlar hazırlayacağını ve birliğin meclis toplantılarında bunların ele alınacağını, yol haritaları oluşturacağını anlatıyor.
TBB'nin önünde nasıl bir yol haritası var?
Peki şimdi TBB yeni yapısıyla nasıl bir yol izleyecek ve İmamoğlu'nun etkisi ne olacak?
Zeybek'e göre İmamoğlu'nun İstanbul'da İPA yani İstanbul Planlama Ajansı ile de belediyeciliğin geleceğine ilişkin yapmış olduğu pek çok çalışma artık Türkiye Belediye Birliği üzerinden uygulanacak.
"Bu uygulama Türkiye'de alışıla gelmiş geleneksel belediyeciliği belki de bir üst seviye çıkaracak olan yeni bir anlayışı ifade ediyor ve bu başarılacak" diyen Zeybek, eskiden TBB'nin ve yönetiminin görünmez olduğuna, halk tarafından hatırlanmadığına işaret ediyor:
"Şimdi ise Belediyeler Birliği İmamoğlu ile birlikte önemli gündem haline geldi. Dolayısıyla bundan sonraki açıklamaları, yapacağı çalışmalar çok daha kıymetli ve değerli olacak."
Zeybek, planlar arasında Türkiye'deki diğer 17 belediye birliği ile ortak çalışmalar yapmak ve deneyimleri birleştirmek olduğunu da söylüyor.
Toplumun pek çok sorununun gündelik yaşamda yerel yönetimlerle ilgili olduğunu belirten Zeybek, "Merkezi hükümet daha çok ülke ekonomisi, ülke güvenliği, dış politika gibi konulara odaklanıyor doğal olarak. Oysa insanların yol, park, kreş gibi sorunları yerel yönetimlerle ilgili" diyor.