Beslenme alışkanlıkları değişiyor, Avrupa'da et tüketimi azalıyor

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün yayınladığı rapora göre Avrupa ülkelerinde et tüketimi gelecek 10 yıl içinde azalacak.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) hazırladığı ortak rapora göre Avrupa Birliği ülkeleri ve Japonya'da et tüketimi gelecek 10 yıl içinde azalacak. Rapora göre bu gelişmede çevre ve sağlık bilincinin gelişmesi rol oynadı. Tüketicilerin kırmızı et yemekten uzaklaştığı ve bunu süt ürünleriyle ikame ettiği kaydedildi.

Raporda 2030 yılına kadar tüm dünyada tarım ve hayvancılığın durumuna, üretim ve tüketimdeki artışlara ilişkin öngörüler yer alıyor.

Tahminlere göre Avrupa Birliği ülkelerinde 2018 ile 2020 arasında ortalama 38 bin 442 kiloton olan yıllık et tüketimi, 2030 yılında 37 bin 630 kilotona gerileyecek. Japonya'da da 2018 ile 2020 arasında ortalama 6 bin 531 kiloton olan yıllık et tüketiminin 2030'da 6 bin 443 kilotona gerilemesi bekleniyor.

Bu ülkeler dışında tüm dünyada 2030 yılında kaydedilecek yıllık et tüketiminin 2018 ile 2020 arasında kaydedilen ortalama tüketimden daha yüksek olacağı tahmin ediliyor. Türkiye'de 2018 ile 2020 arasında ortalama 3 bin 246 kiloton olan yıllık et tüketimi rapora göre 2030'da 3 bin 777 kilotona çıkacak.

Dünya geneline bakıldığında tüketimdeki artış hızında azalma olduğu görülüyor. 2011 ile 2020 yılları arasında tüm dünyada et tüketimindeki artış yüzde 1,43 olarak ölçülürken 2021 ile 2030 yılları arasında et tüketimindeki artışın yüzde 1,17 olması bekleniyor. Türkiye'de de gelecek on yılda et tüketimindeki artışın geçen on yıldaki artışa göre az olacağı tahmin ediliyor. Türkiye'de 2011 ile 2020 arasında yıllık et tüketiminde yüzde 3,35'lik bir artış kaydedilirken 2021 ile 2030 yılları arasında tüketimdeki büyümenin yüzde 1,46 oranında olacağı öngörülüyor.

Sağlıklı gıdaya erişim zorlaştı

Raporda korona pandemisi sırasında alınan tedbirler karşısında tarım ve gıda sektörünün dayanıklı olduğu ifade edildi. Ancak gelir düşüşü ve gıdada tüketici fiyatlarının artması insanların sağlıklı gıdaya erişimini zorlaştıran nedenler olarak not edildi.

Uzmanlar 2030 yılına kadar gıda temininin yüzde 4 oranında artacağını ve kişi başına düşen günlük gıdanın enerji miktarının 3 bin 25 kilokalori olacağını tahmin ediyor. Bu gelişimin daha ziyade kalkınmanın eşiğindeki ülkelerde hissedileceği belirtilen raporda yoksul kalkınmakta olan ülkelerde bir değişiklik görülmesi beklenmiyor.

Gelecekte yağların beslenmenin büyük bir kısmını oluşturmayı sürdürmesi bekleniyor. FAO ve OECD meyve ve sebzenin günlük kişi başına düşen gıdadaki payının yüzde 7 olacağını tahmin ediyor. Dolayısıyla iki kuruluş, Dünya Gıda Örgütü tarafından tavsiye edilen kişi başına günlük 400 gram meyve ve sebze tüketimini mümkün kılmak için hükümetlerin gereken adımları atmasını istedi.

FAO ve OECD uzmanları biyoyakıt sektöründe yavaş bir büyüme bekliyorlar. Avrupa Birliği ve ABD'de teşvik edilen elektromobilitenin (elektrikle taşımacılık) biyoyakıt tüketiminin de azalmasına neden olacağı öngörülüyor. Ancak bu trendin küresel olmadığı, Brezilya, Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerde şeker kamışından ya da yemeklerde kullanılan yağlardan biyoyakıt üretiminin artması ve biyoyakıt kullanımının sürmesi bekleniyor.

DW, dpa / EC, BK

©Deutsche Welle Türkçe

Gündem Haberleri