Beyoğlu'nda göçmen krizi raporu: Sağlık ve eğitim haklarına ulaşamamaları büyük tehdit

TÜSES tarafından hazırlanan raporda İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde göçmenlerin ve düzensiz göçmenlerin yaşadıkları sorunlar ve sorunların topluma etkileri saptandı.

Orta Doğu'da sona ermeyen çatışmalar ve iç savaşlar nedeniyle Türkiye mülteciler ile sığınmacıların dünyada en fazla yaşadığı ülkelerden biri oldu.

2012 yılında Suriye'de başlayan iç savaş ile birlikte Türkiye'deki sığınmacı sayısı artarken Türkiye Ekonomik Sosyal Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) için Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin katkısıyla Prof. Dr. Hatice Kurtuluş, Prof. Dr. Deniz Yükseker ve Dr. Esra Kaya Erdoğan’ın yaptığı “Hak Temelli Yerel Politika Bağlamında Beyoğlu’ndaki Göçmenler” başlıklı araştırma yayımlandı.

Araştırmada İstanbul’un çok yoğun göçmen barındıran Beyoğlu ilçesinde yaşanan sorunlar ve tehditler saptandı.

KAYITSIZ SURİYELİLERİN ÇOCUKLARI ARASINDA ÇOCUK İŞÇİLİĞİ YAYGIN

Araştırma farklı göçmen grupları, mahalle muhtarları, STK temsilcileri, sağlık çalışanları ve gönüllülerle gerçekleştirildi. Raporda göçmenlerin insani koşullarda barınamadığı, sağlık hizmetlerine erişimlerinin yetersiz olması nedeniyle de halk sağlığının tehdit altında olduğu tespit edildi. Öte yandan kayıtsız ve düzensiz göçmenlerin çocuklarının örgün eğitime erişiminin olmadığının vurgulandığı raporda, özellikle kayıtsız Suriyelilerin çocukları arasında çocuk işçiliğinin yaygın olduğu belirtildi.

GÖÇMENLERİN SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞEMEMESİ HALK SAĞLIĞINI DA TEHDİT EDİYOR

Merkezi idareye ve yerel yönetimlere çözüm önerileri de araştırma sonucunda elde edilen raporda vurgulanırken ailelerinin statüsü ne olursa olsun göçmen çocukların temel eğitimden yararlanması, yine statüleri ne olursa olsun, göçmenlerin temel sağlık hizmetleri ve salgın hastalıklara karşı korunma (aşılama) ve tedaviye erişebilmesinin önemine dikkat çekildi.

ÇÖZÜM STRATEJİLERİ TÜM GRUPLARI KAPSAMALI

Raporda ikamet yeri İstanbul olmayan mültecilerin İstanbul’da temel insani ihtiyaçlarına erişebilmeleri için ABD ve Avrupa kentlerinde uygulanan türde bir kentsel kimlik kartı uygulamasının geliştirilmesini, böylece göçmenlerle dayanışma içinde olan iş yerlerini, sağlık kurumlarını, kültürel kurumları ve gönüllüleri bir ağ içinde bir araya gelmesi de önerildi. Çözüm önerileri sunulan raporda hazırlanan plan ve stratejilerin yerli sakinleri ve göçmenleri, kadınları, çocukları, yaşlıları, engellileri, LGBTİ+ grupları kapsaması gerektiği ifade edildi.

KAPSAYICI BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI GEREKLİ

TÜSES Başkanı Celal Korkut Yıldırım, “Kapsayıcı bir belediyecilik anlayışıyla, temel insan haklarını gözeterek, kentsel kamusal hizmetlerinin göçmenleri de kapsayacak şekilde tasarlanması olanaklı ve zaruridir. Popülist siyasete karşı mültecilerin mağduriyetlerini savunmak hepimizin insani görevidir” dedi.

BEYOĞLU BEKLEME ODASI

Beyoğlu’nun göçmenler için “bekleme odası” işlevi gördüğüne vurgu yapılan araştırmada sığınmacıların kaldıkları konutların insani şartlarda olmadığı belirtildi. Kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtsızlığının da Beyoğlu’nda yerleşimini kolaylaştırdığına dikkat çekilirken ilçedeki kayıt dışı istihdam olanaklarının da kayıtsız göçmenler için cezbedici olduğu hatırlatıldı.

Seks ve uyuşturucu ticaretinin de göçmenlerin ilçedeki yerleşim ve istihdamını etkilediğine dikkat çekilen araştırmada bu bireylerin sağlık hizmetlerine erişimlerinin olmayışının bulaşıcı hastalıklar için tehlikesi nedeniyle halk sağlığını da tehdit ettiği hatırlatıldı.

Gündem Haberleri