Yer, İzmir – Çeşme… Bu ilçede son bir yılda iki polis memuru “hırsızlık yaptıkları” iddiasıyla soruşturma geçirdi. Her ikisi de intihar etti. Yürütülen “intihara neden olma” soruşturmalarından birinde takipsizlik kararı verildi, birinde de varlığı yalanlanmayan en önemli delilin tutanağa bağlanmadığı ortaya çıktı.
Türkiye, Mart ayı sonunda Çeşme Alaçatı Şehit Doğan Polis Merkez Amirliği’nde görevli 41 yaşındaki Polis Memuru İsmail Zeybek’in intiharını konuştu. İddiaya göre Zeybek, aynı merkezde görevli Komiser Yardımcısı Halil Özgür Y.’nin güneş gözlüğünü çalmıştı. Evi, üstü arandı. Gözlük ortaya çıkmadı. Zeybek intihar etti.
Bu olay konuşulurken bir taraftan da başka bir soruşturma yürütülüyordu. Aynı ilçede geçen yıl 16 Ocak’ta 2.5 yıllık Polis Memuru Muhammed Emin Kaya intihar etmişti. Kaya da hırsızlıkla suçlanmış hatta hükmün açıklanması ertelense de 1 yıl 4 ay 20 günlük hapis cezası siciline işlenmişti.
İLK İNTİHARDA TAKİPSİZLİK
Gürcan Alev’in Emniyet Müdürü olduğu Çeşme’de geçen yılın başında yaşanan Muhammed Emin Kaya’nın intiharı ile ilgili soruşturma başlatılmıştı. Bu soruşturma dosyasındaki iddialara göre Kaya, dilencilere yapılan bir operasyon sonucunda ele geçirilen 315 TL’yi almış, evine götürmüştü. Hakkında “zimmet”ten dava açıldı. İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi, “zimmet yok, hırsızlık var” dedi ve Kaya’yı 1 yıl 4 ay 20 gün hapse mahkum etti, hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verdi.
Kaya, hakkındaki dava devam ederken “açıkta” tutuldu. Dava sonunda görevine iade edildi ama bu kez kendisi hakkında soruşturma yürüten savcıların hatta mahkumiyet kararı veren hakimlerin kaldıkları yere “nokta nöbetine” verildi. Yani sabah akşam bu hakim – savcılarla yüz yüze geldi. Kaya’nın intihar etmeden önce avukatına anlattıklarına göre Emniyet Müdürü Gürcan Alev kendisine, “Seni Çeşme’de barındırmayacağım, sen hırsız damgası yedin. Tayinini çıkartacağım. Belki buna gerek de kalmaz. Soruşturman (idari soruşturma) devam ediyor. Umarım ihraç olursun. İhraç olman için elimden geleni yapacağım” şeklinde sözler söylemişti.
Muhammed Emin Kaya, yine intihar etmeden önce avukatına, çalıştığı polis merkezindeki Komiser Yardımcısı İsmail Baral’ın, görevli olmadığı halde kendisini nöbet yerinde kontrole geldiğini, “Lan it, ayağını denk al… Çeşme’de göreve başladım diye çok sevinme, seni Kiraz’a sürerim. Hakim – savcı lojmanından daha pis noktalar var” dediğini anlatmıştı.
İntihardan sonra Emniyet Müdürü Alev ve Komiser Yardımcısı Baral hakkında açılan soruşturma dosyasındaki iddialardan biri de Alev’in, Kaya’nın intiharından sonra olay yerine gittiğinde cesedine karşı, “Lan hıyar, görevine iade edildin işte, kendini öldürmene ne gerek vardı” dediğiydi.
İntihar soruşturmasını Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı yaptı. Savcılık, soruşturma sırasında çoğunluğu halen Gürcan Alev’in emrinde olan polis memurlarını tanık olarak dinledi. Bu tanıkların tamamına yakını, “Muhammed Emin Kaya’nın maddi zorluklar yaşadığını, kız arkadaşı ile inişli çıkışlı ilişkisi olduğunu, intihar etmesi için bir neden bilmediklerini” anlattılar.
Savcılık yürüttüğü soruşturma sonunda her iki şüpheli hakkında da takipsizlik kararı verildi. Savcılığın takipsizlik kararını gerekçe olarak aldığı delillerden biri oldukça ilginçti. Buna göre Çeşme Emniyet Müdürü Gürcan Alev ve Komiser Yardımcısı İsmail Baral, Kaya hırsızlık suçundan yargılanmaktayken kendisine 5 üzerinden ortalama 3.76 puan ile “iyi” sicil notu vermişti. Bu sicil notu evrakı Çeşme Başsavcılığı’na intihar soruşturması yürütürken gönderilmişti.
Kaya’nın ailesinin avukatları, Çeşme Başsavcılığı’nın takipsizlik kararına karşı itiraz etti. Bu itirazı halen Sulh Ceza Hakimliği inceliyor.
İKİNCİ İNTİHAR: GÖZLÜĞÜN TUTANAĞI DOSYADA YOK
Çeşme’de yaşanan ve “gözlük onuru” olarak da kamuoyuna yansıyan ikinci intihar ise geçen ay yaşandı. Yine iddia “hırsızlık”tı. Bu seferki iddiaya göre 41 yaşındaki Polis Memuru İsmail Zeybek Komiser Yardımcısı Halil Özgür Y.’nin 644 TL değerindeki güneş gözlüğünü “çalmış”tı.
Soruşturma başlatıldı, soruşturmayı tarafsız olsun diye Jandarma yürütüyor. Soruşturma sırasında savcının emriyle Zeybek’in evinde, üzerinde arama yapıldı. Halil Özgür Y.’nin gözlüğü aramalarda bulunamadı. Zeybek’in evinden bir güneş gözlüğü çıktı ama kendisi, intihar etmeden önce, gözlüğün faturasını göstermişti, yani zaten kendisinindi. Nitekim Halil Özgür Y. de evden çıkan gözlüğün kendi gözlüğü olmadığını söylüyordu.
Soruşturmanın ilk günlerinde Hürriyet Gazetesi’nde bir haber yer aldı. Bu habere göre, gazetecinin polis merkezindeki kaynakları kendisine, Halil Özgür Y.’nin güneş gözlüğünün çay ocağında bulunduğunu aktarmıştı.
İntihar eden İsmail Zeybek’in ailesinin vekalet verdiği Avukat Ayşe Esra Ünlü Polat dosyanın örneğini aldığında ilk önce baktığı evrak, güneş gözlüğünün bulunduğuna dair tutanak oldu. Çünkü bu tutanak, İsmail Zeybek’in güneş gözlüğünü çalmadığının en önemli kanıtı olacaktı. Ancak dosyada böyle bir tutanak yoktu.
İlginç olansa, ne Çeşme Emniyet Müdürlüğü ne de diğer ilgili makamların, “gözlük bulundu” haberinden sonra “hayır bulunmadı” açıklaması yapmamasıydı.
“ÖNCE O TUTANAĞA BAKTIM AMA YOKTU”
Avukat Polat bu durumu değerlendirirken, “Ben de anlamış değilim. Gözlük bulunduysa bunun tutanak altına alınmış ve dosyaya girmiş olması gerekirdi. Dosyada buna ilişkin bir tutanak bulunmuyor. Bulundu da tutanağa mı geçirilmedi yoksa bulunmadı mı bunu soruşturma aşamasında öğreneceğiz” diye konuştu.
KADERE BAK: DOSYASINDA BİLİRKİŞİYDİ
Bir yıl içinde intihar eden iki polisin yolları, genç Polis Memuru Muhammed Emin Kaya’nın ölümü sırasında kesişmişti.
İsmail Zeybek, Muhammed Emin Kaya’nın intiharı ile ilgili soruşturma sırasında telefon ve bilgisayar gibi dijital materyaller üzerinde inceleme yapan bilirkişiydi. Hatta Zeybek, Kaya’nın intiharı ile ilgili de ifade vermiş ancak bu ifade takipsizlik kararına alınmamıştı.
Savcı takipsizlik kararında, diğer tanıkların “Muhammed Emin Kaya’nın intihar etmesi için bir neden yoktu, parasal sorunları vardı, kız arkadaşıyla ayrılmıştı” diyen ifadelerden uzun uzun yararlanırken, İsmail Zeybek ve bir grup polisin ifadesi için şu değerlendirmeyi yapmakla yetinmişti:
“Tanıkların beyanlarında; yine müşteki beyanlarını (intihara Emniyet Müdürü ve Komiser yardımcısının sürüklediği iddiaları) destekler herhangi bir beyanda bulunmadıkları tespit edilmiştir.”