Yeşil Sol Parti'den milletvekili adayı gösterilmesi sonrası adı tartışmalara konu olan ve Türkiye'ye dönen Cengiz Çandar Artı Gerçek'ten Seda Taşkın'ın sorularını yanıtladı.
Mevcut siyasi iklimin, Kürt sorununda yeni bir çözüm süreci olamayacağını söyleyen Çandar, "cumhurbaşkanı ve parlamento aritmetiği değişirse, Kürt sorunun çözümünde aktif rol almak ister misiniz?" sorusuna, "Seve seve" yanıtı verdi.
'Beklemiyordum ama şaşırmadım'
Çandar adaylık teklifine ilişkin şunları anlattı:
'5 Nisan akşamı Fransa’dayken gece bir telefon aldım. Aday olarak gösterilmem konusunda mutabakat komisyonunda böyle bir karar oluşmuş. Ama bu karara çok şaşırmadım. Beklemiyordum, ancak zaten seçimlerde Türkiye’ye dönme gibi bir planım da vardı. Hatta önce mi geleyim yoksa bir hafta sonra mı gelsem diye kararsızdım. Hasan Cemal aday olarak ilan edilince, herhâlde bilinç altımın derinlerinde bana da teklif gelebilir kavramı oluştu. Onun için teklif geldiği zaman şaşkınlık duymadım. Daha sonra aynı gece Mithat Sancar ile konuştuk.
Mithat Sancar benim aday gösterilmeme ilişkin bir karar oluştuğunu söyledi. Ben de bundan çok onur duyduğumu, özellikle Yeşil Sol Parti’den bana adaylık teklifi gelmesinden de ayrıca onur duyduğumu söyledim. Mithat Sancar ile uzun zamandır arkadaş olmam nedeniyle ondan bu haberi almanın da ayrıca beni mutlu ettiğini söyledim.
'Eleştiri değil bu operasyon'
Eleştiriler yok, operasyon var. Eleştiri ayrı şey, operasyon ayrı şeydir. Söylenenlerin dozunu, kullanılan sözcükleri adetini, temposunu, ritmini görünce neyin ne olduğunu anlamak için çok fazla da vakit geçmesi gerekmedi. Bu konularda yeterince tecrübem ve algılama yeteneğim de var. Bunları bir operasyon ve kişilik katli olarak gördüm. Haksız ve gerçek dışı bir kampanya olarak görüyorum.
Benim için önemli olan başka unsurların tepkisinin nasıl olacağıydı. Aday gösterildiğim Diyarbakır hanesi ve Kürt kamuoyunun tepkisi benim için çok önemliydi ve demokrasiden yana olduğunu bildiğim Türk kimlikli bireylerin. Onlar nezdinde hiçbir sorun yok. Dolasıyla o zaman iyice benim için sırıttı, bu sizin eleştiri, benimse operasyon dediğim bu durum. Açıkçası daha önce de maruz kalmadığım, bilmediğim durumlar değil. Bunu da mücadelenin bir parçası olarak algıladım. Bunu yapanların üzerine sol elbise giymiş olması, solun eleştirisi gibi algılamam sonucunu yaratmadı. Operasyonda sol kıyafet giydirilerek rol almış kişilerin, kişilik katli kampanyası ve operasyon olarak gördüm."
HDP bileşenleri de vardı
Çandar'ın YSP listelerinden aday gösterilmesine geniş kesimlerden itirazlar gelmişti. Çandar'ın "kişilik katli kampanyası ve operasyon" olarak nitelediği itirazları yapanlar arasında HDP bileşeni Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve SODAP (Sosyalist Dayanışma Platformu) da yer alıyordu.
'Son 30 yılımdan pişman değilim'
Siyasi çizgi olarak son 30 yılına dair bir pişmanlığı olmadığını ifade eden Çandar, "Hepsini neden yaptığımı, niye yaptığımı, nasıl yaptığımın idrakindeyim, biliyorum. Ama ayrıntılarda şu ifade daha iyi olabilirdi dediğim konular olsa da siyasi doğrultuda pişmanlık duyduğum bir konu yok. Zaten başıma gelen belalarda ondan sonra oldu. Ondan önce gayet makbul Türk elitinin kabul gördüğü ‘Türkiye’nin bir mensubuydum’. Bu sıkıntılara girmeye hiç gerek olmayabilirdi" dedi.
'Kürt sorunu için en kapsamlı kitabı yazdım'
Çandar K‘Türkiye’nin üstesinden gelemediği konu: Kürtler Savaş ve Barış’ isimli kitabı için "Bana sorarsanız alçak gönüllük sığınağının içine girmeden söyleyeyim; Kürt sorununu tarihçesi, kökleri, bütün gelişim süreci ve bu arada da çözüm süreçleri konusunda da yazılmış hem pratikten gelen bilgilerle hem de bir sürü teorik çalışmalarla yazılmış en kapsamlı kitap. Bu kitapta bu konuların otopsisi çıktı" die konuştu.
'Erdoğan'la olmaz'
Çandar yeni bir çözüm süreci olasılığına ilişkin olarak ise "Bugün yeni bir dönem başlayacaksa şayet, Erdoğan cumhurbaşkanı kalır, parlamento aritmetiği mevcut iktidar koalisyonu ağır basarsa Kürt sorununun çözümü falan olmaz. Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olursa, parlamento aritmetiği de bugünkünden farklı bir görüntü verirse olabilir" dedi.
'Kürt sorunu Türkiye demokratikleşmeden çözülmez'
Çandar, yeni bir çözüm sürecinde rol alıp almayacağı sorusuna ise "İşler oraya varırsa elbette seve seve rol almak isterim. Ama Türkiye’de Kürt sorunu şu anda kriminalize edilen bir konu. Türkiye hala normal bir ülke değil. Türkiye’nin önceliği normal bir ülke halini almasıdır. Kürtlerin seçilmiş temsilcilerinin kimisi cezaevi kimisi yurt dışındayken ki sadece Kürtlerle sınırlı değil, bu konularda normalleşme olmadan, demir kapılar açılmadan, sürgündekiler ülkelerine dönmeden Kürt sorununu konuşamayız" dedi. (Kısa Dalga)