CHP, HDP ve İYİ Parti’nin doktor milletvekilleri, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile birlikte, TBMM’de düzenledikleri basın toplantısında; hekimler ve sağlık çalışanlarının özlük ve emeklilik haklarının düzeltilmesini talep etti. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, “Her gün onlarca hekim yurt dışına gidiyor, emekli oluyor, istifa ediyor. Türkiye sağlıkçıları ile birlikte sağlığını da kaybediyor” dedi. Fincancı ise “Alanda çalışan meslektaşlarımız hazır. Sağlık sistemimiz tümüyle durma noktasına gelebilir. Aciller dışında tüm sağlık sistemi durdurulabilir. Böyle mi olmasını istiyoruz? Hayır. Ama çığlığı duymasını istiyoruz, siyasi otoritenin” dedi.
CHP, HDP ve İYİ Parti’nin doktor kökenli milletvekilleri, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
“TÜRKİYE SAĞLIĞINI KAYBEDİYOR”
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, şunları söyledi:
“Biliyorsunuz, Meclis’te, görüşülmekte olan yasanın içinde; müteahhitlerin sorunlarının çözümüne dair yasa maddeleri de var. Ama geçen yıldan verilen bir söz vardı. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının çalışma şartları iyileştirilecek. Özlük hakları kendilerine yeterince verilecek, diye bir açıklama vardı. Meclis’ten geçtiği halde bu yasa tekrar geri çekildi. Hekimler bir an önce özlük hakları ile ilgili, emeklilik hakları ile ilgili ve sağlıkta şiddet ile ilgili çalışma koşulları ile ilgili düzenlemenin Meclis’ten geçmesini bekliyorlar. Her gün onlarca hekim yurt dışına gidiyor, emekli oluyor, istifa ediyor. Sadece onları kaybetmiyoruz. Türkiye sağlıkçıları ile birlikte sağlığını da kaybediyor.”
“SAĞLIK ÇALIŞANI SAĞLIKSIZ OLDUĞUNDA TOPLUMU SAĞLIK KILAR”
Şebnem Korur Fincancı, şu açıklamayı yaptı:
“Haklarımızın elde edilebilmesi için mücadeleye yemin ettik. Ve bu mücadelede ne iyi ki tüm meslektaşlarımız Meclis’te de sesimiz olmaya gayret ediyorlar. Öncelikle hepimiz sağlık alanında emek veren sağlık çalışanları olarak, hekimler olarak, haklarımızın elde edilebilmesi için mücadeleye yemin ettik. Tüm meslektaşlarımız sesimiz olmaya gayret ediyorlar. Bizlerle bu mücadelenin öznesi oldular. Neden mücadele ediyoruz? Aslında görünen hekimlerin hakları içinmiş gibi olsa da aslında sağlık çalışanları sağlıksız olduğunda bu toplumu sağlıksız kılan bir sürecin devamı olacak. O nedenle biz toplumun sağlığı için de TTB olarak halk sağlığı için mücadelenin bir parçası olarak sağlık çalışanlarının sesini duyurmaya çalışıyoruz.
“ACİLLER DIŞINDA TÜM SAĞLIK SİSTEMİ DURDURULABİLİR”
Doktor Ali Şeker vekilimiz de söyledi. Biz hekimlerimizi yitiriyoruz. Kamudan ayrılıyorlar, kamuda çalışamaz hale geldiler. Bugün aldıkları ücretler açlık sınırına dayandı. Biz açlıkla imtihan ettiğimiz bu hekimlere şimdi de salgının yükünü daha da ağır yüklemek üzere planlar yapmaya devam ederken, onların haklarını tanımadığımızda çok daha büyük sorunlarla karşılaşacağız. Kamuda çalışmayıp özele geçiyorlar da özelde hakları veriliyor mu? Hayır. Ciro baskısıyla, daha fazla hasta görmeye itilerek tümüyle nefes almadan çalışmayla, aslında bu kölelik düzenin devamından başka bir şeyle karşılaşmıyoruz. Özellikle genç meslektaşlarımız artık bu ülkeden umudu kesiyorlar, gitmek üzere yol alıyorlar. 10 yılda sağlığın tahrip edildiğini ve haklarımızın tümüyle görmezden gelindiğini gösteren bir tablodur. Bu aslında tehlike çanlarının tüm Türkiye için çaldığını göstermektedir. Biz birlikte bu hakları almalıyız. Beyaz Yürüyüş ile seslerini duyurduğumuz otorite, bir düzenleme yapmaya çalıştı, olmadı, geri çekildi, yeniden getireceğiz dediler, yine olmadı. Bu böyle gitmez. Biliyoruz ki alanda çalışan meslektaşlarımız hazır. Sağlık sistemi tümüyle durma noktasına gelebilir. Aciller dışında tüm sağlık sistemi durdurulabilir. Böyle mi olmasını istiyoruz? Hayır. Ama çığlığı duyması gerektiğini söylüyoruz, siyasi otoritenin.
“200’DEN FAZLA HEKİM, 500’DEN FAZLA SAĞLIK ÇALIŞANI HAYATINI KAYBETMİŞTİR”
TBB Merkez Konseyi Üyesi Çiğdem Aslan, şöyle konuştu:
“İktidar sorumluluğunu hekimlerin örgütüne saldırarak unutturamaz. İş yükü karşısında iktidar daha da kötü çalışma koşullarıyla hekimlere teşekkür etmiştir. 200’den fazla hekim, 500’den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir. ‘Covid-19 meslek hastalığı sayılsın’ talebimiz bile bizlere fazla görülmüştür. TÜİK fazladan ölümlerle ilgili verileri hala yayınlamamıştır. Tıkanan sağlık hizmetlerinde toplum karşısında muhatap bulamamıştır. Tıkanan sağlık hizmetleri ile birlikte sağlık yasası kadük hale getirilmiş ve uygulanmamıştır. İktidar sağlık kadar ekonomiyi de kötü yönetmektedir. Hekimlerin maaşı çoktan yoksulluk sınırı altına inmiştir. Randevu vermeyen Sağlık Bakanlığı ve iktidar, hızla tasarı getirmiştir. Geri çekilen tasarı hakkında bir açıklama yapmamıştır. Bilimin gereklerini ifade etmeye ve gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Hekimlere hakaret etmek gerçekleri değiştirmez. Toplum ve sağlık için bir şeyler yapmak istiyorsanız, saydıklarımızdan başlayabilirsiniz. Hekimler için sorumluluklarımızı yerine getirebilirsiniz. Mevzuat düzenlemesini hızla yasalaştırın. Karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına mesleğimize sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz.”
(ANKA)