CHP milletvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Genel Kurulu’nda, Hazineye Ait Taşınmazların Değerlendirilmesi ve KDV Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerinde konuştu. "Bakalım bu taşınmazlar kimlere veriliyor" diyen Başarır, şu bilgileri aktardı:
"Bodrum Gölköy’deki Cennet Koyu’ndan başlayalım. Burası 2013’te Cengiz İnşaat’a satılıyor. Danıştay, bu satış işlemini iptal ediyor. Özelleştirme Yüksek Kurulu, Danıştay’ın kararına rağmen satışın devamına karar veriyor. 2020’de Danıştay bir kez daha iptal ediyor. Devreye Cumhurbaşkanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı giriyor. Diyor ki ‘Burayı Cengiz İnşaat’a vereceğiz’. Burayı 2. derece doğal sit alanından çıkartıyor, buraya konut ve otel yapılmasına izin veriliyor. Bodrum Belediyesi buna ilişkin dava açıyor ve bir kez daha iptal ettiriyor. Bakın, üç tane mahkeme kararına rağmen bugün Cengiz İnşaat otel yapmaya başlıyor. Dünyadaki ünlü otel şirketlerinden biriyle isim hakkında anlaşıyor. Şimdi, bu yasanın ne anlamı var?
“BÖYLE AYRICALIKLI BİR ŞİRKET DAHA VAR MI”
Cengiz İnşaat, 2002’den bugüne kadar Türkiye’nin değişik yerlerinden 195 tane taşınmaz almış. Samsun’da almış, Muğla’da almış, İstanbul’da almış, her yerde almış. Böyle ayrıcalıklı bir şirket daha var mı merak ediyorum. Biz ‘Beşli Çete’ dediğimiz zaman kızıyorsunuz. Bence kızmakta da haklısınız. Çünkü bu beş şirket, Cengiz İnşaat, sarayın silueti, izdüşümü, sarayın şubesi durumunda. Bu beş şirket bize dava açmıyor. Bu beş şirket bize bir şey söylemiyor. Beyefendiye ne oluyor merak ediyorum. Neden 1 milyon TL’lik dava açıyor? Bu beş şirketin, bize bugüne kadar açtığı tek kuruşluk dava yok. Şirket avukatlarının bir ihtarnamesi yok, saraya ne oluyor? Saray neden dava açıyor? Sarayın bu beş şirket ile nasıl bir ilişkisi var merak ediyorum.
“BU UTANÇ VERİCİ BİR MANZARADIR”
Bu şirketler, Türkiye’nin her yerinde taşınmazları, madenleri, enerji kurumlarını, elektrik ihalelerini, köprü ihalesini, otoyol ihalesini alıyor. Bununla da yetinmiyorsunuz, vergi ve sigorta istisnası bunlara veriyorsunuz. Bununla da yetinmeyip bu şirketler için finans kurumlarından milyonlarca dolarlık kredi çekiyorsunuz. Bu, utanç verici bir manzaradır benim ülkem için. Artık herkes aklını başına almak zorunda. Türkiye, bu şirketlere verilen imtiyazları, garantileri artık kaldıramıyor. 84 milyon çalışıyor ama bir avuç yarattığınız zengin bu paraları tüketiyor."( ANKA)