CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Çaykur’un Sayıştay’ın 2021 yılı raporlarına yansıyan borçlarına ilişkin “Sayıştay’ın uyarılarına rağmen borçlarını çeviremediği için kredilere yüklenen Çaykur, 2021 yılında da 503 milyon TL zarar etti. Böylece Çaykur’un son 5 yıllık zararı 2 milyar 600 milyon lirayı aştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum; Çaykur’un faiz borcunu bitirin. Eğer bunu yapmazsanız ilk seçimden sonra Çaykur ile ilgili bütün faizlerini, borçlarını silecek uygulamaya geçilmesini ve Çaykur’un bölge halkı için güçlendirilmesini biz talep edeceğiz” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Sayıştay’ın 2021 yılı raporlarına yansıyan Çaykur’un mali durumu ile ilgili açıklama yaptı. Serter, konuya ilişkin bugün yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Çaykur’un son 5 yıllık zararı 2 milyar 600 milyon lirayı aştı”
Çaykur faiz batağına saplanmış durumda. Depoları dolu ama kasası boş. 588 milyon TL kredi faizi ödeyen Çaykur, 503 milyon lira zarar etti. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen çay üreticilerinden olan Çaykur, bankalara olan kredi borçları nedeniyle belini doğrultamıyor. 2021 yılında 16 milyar TL ile tarihinin en yüksek kredi kullanım miktarına ulaşan Çaykur, aynı yıl 588 milyon lira kredi faizi ödemek zorunda kaldı. Çaykur’u borç batağına sokan bu tek adam yönetimi, 4 milyar 280 milyon TL olan 137 bin tondan fazla seviyesinde çay stoku bulunduğu, bu stokları eritemediği için borç yükünün daha da arttığı vurgulandı. Sayıştay’ın uyarılarına rağmen borçlarını çeviremediği için kredilere yüklenen Çaykur, 2021 yılında da zarar açıkladı. 2017 yılında 267 milyon, 2018 yılında 657 milyon, 2019 yılında 635 milyon, 2020 yılında 547 milyon TL zarar eden Çaykur, zarar geleneğini bozmadı ve 2021 yılında da 503 milyon TL zarar etti. Böylece Çaykur’un son 5 yıllık zararı 2 milyar 600 milyon lirayı aştı.
“Çaykur’un faiz borcunu bitirin”
Kötü yönetimin sonucunun ve liyakatsizlik anlayışının neredeyse bütün kurumlara sirayet ettiğini görüyoruz. Dünyada en çok sevilen ve tüketilen çay üreten ülkelerden biriyiz. Ama Çaykur’a yazık ediyorlar. Çaykur’un içinde bulunduğu finansman darboğazı açılamadığı için yaş çay yaprağı alımı, üretim, stok ve satışlara ilişkin mevcut politikaların gözden geçirilmediği için Çaykur her gün daha büyük bataklığa sürükleniyor. Bu tedbirler alınmazsa Çaykur’u da kaybedecek ülkemiz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum; Çaykur’un faiz borcunu bitirin. Çaykur’u Rize’deki, Trabzon’daki, Giresun’daki ve çevre illerdeki çay üreticileri için Çaykur’u güçlü bir kurum haline getirin. Eğer bunu yapmazsanız zaten siyasi ömrünüz çok kısa, ilk seçimden sonra Çaykur ile ilgili bütün faizlerini, borçlarını silecek uygulamaya geçilmesini ve Çaykur’un bölge halkı için güçlendirilmesini biz talep edeceğiz.”
Ayrıca Sertel, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada da şunları ifade etti:
“2021 yılında 100 birim anapara ve faiz borcu ödemek için 106 birim borçlanmıştır”
“Sayıştay raporuna göre; 2021 yılında, kuruluşa 1 milyar TL tutarında sermaye ödemesi yapılmasına rağmen, yıl içi kredi kullanım miktarı önceki yıla göre yüzde 49 oranında 5 milyar 200 milyon TL artarak 16 milyar liraya yükselmiş. Yine Çaykur’un kredi anapara ve faiz borcu ödemesi için ne kadar borçlanma yapıldığını ifade eden borç çevirme oranı ise 2021 yılında yüzde 106 seviyesinde gerçekleşmiş. Yani Çaykur, 2021 yılında 100 birim anapara ve faiz borcu ödemek için 106 birim borçlanmıştır. Her geçen yıl büyüyen ve çevrilemez noktaya gelen bir borç var. Baktığınız zaman çay üreticisi mutsuz, Çaykur yönetimi daha da mutsuz. Mutsuzluğun ve iş bilmezliğin ana kaynağı; tıkır tıkır işleyen ve kar eden kuruluşları liyakatten uzak siyasi atamalarla batma noktasına getiren AKP iktidarıdır.
“Stokların maliyeti 4 milyar 280 milyon TL”
Sayıştay denetçilerine göre; 2021 yıl sonu itibarıyla Çaykur’un depolarında maliyeti 4 milyar 280 milyon TL olan 137,1 bin ton seviyesinde çay stoku bulunuyor. Kurumun son beş yıla ait mamul stokları; 2017 yılında 75 bin ton, 2018 yılında 104 bin ton, 2019 yılında 123 bin ton, 2020 yılında 132 bin ton ve son olarak 2021 yılı faaliyet dönemi sonunda ise 137,1 bin ton olarak gerçekleşmiş. Zaten ağır bir finansman yükü ile karşı karşıya olan ÇAYKUR’un satamadığı ve gereksiz yere depolarda tutmak zorunda kaldığı yaklaşık 60 bin ton stokun paraya çevrilememesi nedeniyle yaklaşık 1 milyar 800 milyon TL daha fazla kredi kullandığı ve bunun sonucunda da önemli miktarda ek faiz yükü ile karşılaştığı vurgulanıyor. Özetle nereden bakarsanız tutarsızlık, nereden bakarsanız liyakatsizlik.” (ANKA)