Cumartesi Anneleri 1000. kez Galatasaray'da: Vazgeçmiyoruz!

27 Mayıs 1995'ten bu yana Galatasaray'da kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri 1000. kez bir araya geldi.

İlk kez 27 Mayıs 1995'te, gözaltında kaybolan yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması için toplanan Cumartesi Anneleri, bugün 1000. kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi.

Galatasaray Meydanı’ndaki eylemler 28 Ağustos 2018’de 700’ncü hafta polis saldırısıyla yasaklanmış, meydan ise ablukaya alınmıştı. Galatasaray Meydanı’nda uygulanan abluka ve yasak, 300 hafta sonra bugün kaldırıldı.

.

Hatimoğulları ve Bakırhan'dan açıklamalar

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Kısa Dalga'ya değerlendirmelerde bulundu.

Hatimoğulları, bininci haftanın çok ağır bir atmosferde geçtiğini belirterek şunları dedi:

"Kayıp yakınlarının bir mezar taşı talep etmeleri, kayıplarının bulunmasını talep etmeleri bizleri çok etkiledi gerçekten. 1980’den bu yana, öncesinde başlayan kayıplar ve bu kayıpların bulunmaması, akıbetlerinin belli olmaması, ailelerde derin iz bıraktı. Bu bir siyasi iklimdir. Kayıplar bulunmalıdır, ailelerin talepleri mutlaka yerine getirilmelidir.

Bakırhan ise açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"1000. hafta oldu. Yaklaşık 20 yıldır insanlar yakınlarını arıyor, kemiklerini arıyor, insanların bir mezar yerleri yok. Ama bu süreçte adalet de yok, adaleti sağlamaya yönelik irade de ortada yok. Bu ülkede normalleşmeden bahsediliyor. Cumartesi Anneleri’nin talepleri karşılanmadan neyin normalleşmesi olacak? En iyi gösterge işte bugün bu ailelerin talepleriydi. Biz aileleri tebrik ediyoruz. 1000 haftadır bıkmadan usanmadan, yılmadan mücadelelerini devam ettiriyorlar. Biz de DEM Parti olarak her zaman onların yanında olacağız. Başta kayıpların bulunması, katledenlerin, kaybedenlerin yargılanması için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyacağız. Bugün Valilik izni olmasaydı da biz burada olacaktık. Biz meşruiyet arıyoruz. Bu bir haktır, ailelerin yaptığı doğrudur, ailelerin yaptığı da doğrudur, bu izne tabi bir durum değil. Biz yine gelirdik."

"Onlardan geriye sadece isimleri ve kucaklarımızdaki fotoğrafları kaldı"

İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon'un bu haftası basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Bugün burada, 1000. kez aynı derin acı ve aynı ısrarla bir araya geliyoruz.

1000 hafta… Yani 7000 gün, 229 ay… Yani arayışla geçen bir ömür…

Biz Cumartesi Anneleri/ İnsanlarıyız. Anneyiz, babayız, eşiz, kardeşiz, evladız, yeğeniz, torunuz. Yani sizler gibiyiz.

Ama aslında bir farkımız var sizden.

Bizim kalbimizde aynı derin yara sızlıyor; sevdiklerimizin mezarlarına bile sahip olamamanın tarifsiz acısı.

Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan sevdiklerimizden bir daha haber alamadık. Ya aylar, uzun yıllar sonra “kimliği meçhul kişi” olarak gizlice gömüldükleri kimsesizler mezarlığında ağır işkence izleri taşıyan bedenlerine ulaştık ya da hiçbir iz bulamadık. Onlardan geriye sadece isimleri ve kucaklarımızdaki fotoğrafları kaldı.

Kucağımızda fotoğraflarını taşıdığımız sevdiklerimize bir bakın. Onlar da sizin gibiydiler. İşçilerdi, esnaflardı, taksicilerdi, çiftçilerdi, doktorlardı, eczacılardı, hemşirelerdi, gardiyanlardı, avukatlardı, gazetecilerdi, öğretmenlerdi, mühendislerdi, iş insanlarıydı, ilköğretim, lise ve üniversite öğrencileriydi, siyasetçilerdi, sendikacılardı. Onlar bizim en sevdiğimizdi…

1000 haftadır, hiç dinmeyen bir ağrıyla ve aynı zamanda hiç bitmeyen bir umutla Galatasaray Meydanı’nda bir araya geliyoruz: Devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi istiyoruz! Akıbetlerini bilmek istiyoruz!

1000 haftadır, soruyoruz: Kayıplarımız nerede?

1000 haftadır, soruyoruz: Sevdiklerimizi kaybedenler, bu insanlığa karşı suçun fail ve sorumluları neden cezasızlıkla korunuyor?

1000 haftadır haykırıyoruz: Unutmuyoruz, unutmuyoruz, asla unutmayacağız.

1000 haftadır haykırıyoruz: Vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, asla vazgeçmeyeceğiz.

27 Mayıs 1995’ten beri, her hafta saat 12:00’de Galatasaray Meydanı’nda toplandık. Galatasaray bizim ve kayıplarımızın sesi oldu. Kimi zaman engellendik, kimi zaman yasaklandık. Şiddetle, zorla dağıtıldık kimi zaman. Gözaltına alındık, yargılandık. Ama ısrarımızdan bir an için bile olsa vazgeçmedik. Nasıl vazgeçelim; onlar bizim gözbebeğimizdi!

Gözaltında kaybedilen sevdiklerimize dokunamıyoruz ama her cumartesi onların resimlerini gururla taşıyoruz. Mezarlarına çiçek koyamıyoruz, ama her cumartesi onlar için Galatasaray Meydanı’na bir karanfil bırakıyoruz.

Bu gelenek kuşaktan kuşağa aktarılarak sürüp gidecek. Galatasaray Meydanı’na bakan her göz, o meydandaki her taş, devletin bu büyük utancının ve Cumartesi Anneleri’nin direncinin tanığıdır!

1000. haftamızda kamuoyunun karşısına tek bir taleple çıkıyoruz; kayıplarımızı istiyoruz.

Karanfillerimizi Galatasaray’a değil, sevdiklerimizin gerçek mezarlarına bırakmak istiyoruz.

Doğdukları, yaşadıkları topraklarda bir izleri, bir mekanları olsun istiyoruz.

1000. haftamızda bir kez daha ilan ediyoruz: Sevdiklerimizi bulana kadar onları aramaktan vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz." (Kısa Dalga)

Özel Haber Haberleri