Kısa Dalga - TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin 'Türkiye'de yaşanan orman yangınlarının nedenlerinin araştırılması' için verilen grup önerisi görüşüldü.
Grup önerisi üzerinde söz alan CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya şunları söyledi:
"Orman yangını riskinin en yüksek olduğu, teyakkuza geçmemiz gereken zamandayız. İki yıl önce memleketim Manavgat'ta yaşanan yüzyılın en büyük yangın felaketine tanık oldum. 10 günün sonunda ancak söndürülebilen bu yangında 75 bin hektar alanımız yandı. Bunun 60 bin hektarı ormanlık alandı. Bu felaketin sadece ağaçların yanması değil bir ekosistemin, yaban hayatın yok olması anlamına geldiğini gördüm. Ülkemizin yüz ölçümünün yüzde 29, 4'ü ormanlarla kaplı. Orman yangınlarıyla mücadele siyaset üstü bir meseledir. Dünya'nın en öncelikli konularından biri olan iklim değişikliğinin etkilerini her geçen gün daha çok hissediyoruz. Küresel ısınma nedeniyle sıcaklıkların artması, yağış düzenlerinin değişmesi orman yangınlarının sıklığını ve şiddetini arttırmakta. Ülkemizin iklim değişikliğine hazırlık performansı yeterli ülkeler arasında yer almıyor, 67 ülke arasında 56. sırada yer alıyoruz. En zayıf olduğumuz alan ise, iklim politikası; 67 ülke arasında sonuncu sıradayız. Orman bölgeleri yangın riskiyle karşı karşıya kalan bir ülke için kabul edilebilir bir sonuç değil. Eğer iklim politikası tasarlayamıyorsanız bari ormanları koruma konusunda çekimser olmayın."
"Haziranda çıkan orman yangını sayısı 5 kat artmıştır"
İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, şu ifadeleri kullandı:
"Bu yıl tarihin en sıcak ilkbaharının yaşanmasından sonra çok sayıda orman yangınıyla karşılaşacağımız zaten bekleniyordu. Geçen yılın Haziran ayına göre Haziran ayında çıkan orman yangını sayısı yaklaşık beş kat artmıştır. İklim değişikliğine bağlı olarak bu trendin bundan sonra da artarak devam edeceğine şüphe yoktur. Sayısı ve çapı giderek artacak orman yangınlarına karşı Türkiye hazırlıklı mıdır? Son yangınlarda ortaya çıkan gerçek şudur; iktidar 2021 yılındaki büyük yangın felaketinden hiç ama hiç ders almamıştır. Yangınlarla mücadelede ihmaller ve eksikler devam etmektedir. Hala yangın söndürme araçlarının eksikliğini ve enerji nakil hatlarını konuşmamızın başka bir anlamı yoktur. Hızlı ve etkili müdahale için çok katmanlı bir organizasyon gerekiyor."
"Yıllardır biz DEDAŞ'ın yolsuzluklarını anlatıyoruz"
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç, şunları söyledi:
"Sayın Diyarbakır Valisi'nin akla ziyan bir açıklaması var. Gece saat 02.00'de çıkıp diyor ki, 'anızdan dolayı Diyarbakır'da yangın çıktı' diyor. Bu Sayın Vali ya Diyarbakır'ı hiç görmedi ya da sırça köşkünden hiç aşağı inmedi. Bilir ki Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde hasadın yüzde 80'i yapılmamışken hiçbir aklı evvel orada anız yakmaz. Anız yakma dönemi de değildir zaten. Sayın valinin yapmak istediği aslında başka bir şey var; bir algı yaratmaya çalışıyor. O algıyı yaratmasının temelinde de aslında bizim yıllardır defalarca bu parlamento gündemine taşıdığımız DEDAŞ meselesini örtbas etmektir. İnsanlar orada yangında can verirken sayın vali DEDAŞ'ı yangından kurtarıyor. İnsanlara, hayvanlara, bitkilere sırtını dönmüş sadece DEDAŞ'ı kurtarmaya çalışıyor. 2020 DEDAŞ raporumuzda, Mardin'de 150 dönüm alan yanmış, traktörlerle müdahale edilmiş ve södürülmüş; Mardin'de şikayetlere rağmen tamir edilmeyen tellerde bir kişi hayatını kaybetmiş. Başka bir tarihte köyde çocuklar elektrik kesintilerini protesto ediyor ve jandarma o çocuklara müdahale ediyor. Yıllardır biz DEDAŞ'ın yolsuzluklarını, usulsüzlüklerini, halka yaptığı zulmü dile getirmeye çalışıyoruz ama nedense hiçkimse buna kulak asmadı. 15 insanımız hayatını kaybetti."
Yapılan görüşmelerin ardından CHP'nin grup önerisi reddedildi. (Haber Merkezi)