Demirtaş: "İktidar, bazı muhalefet partileriyle parlamenter sisteme dönmek için el altından pazarlık yapıyor"

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhur İttifakı'nın yeni anayasa çağrılarına ilişkin iki ihtimale vurgu yaparak; "Öyle tahmin ediyorum ki bazı muhalefet partileri ile el altından gayri resmi şekilde yeni anayasa için parlamenter sisteme dönüş dahil bazı pazarlıklar yapıyorlar. Bunlar arasında bildiğim kadarıyla HDP yok." şeklinde düşüncesini aktardı.

Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde yaklaşık beş yıldır tutuklu olan Gazete Karınca'dan gazeteci Nedim Türfent,  Edirne Cezaevi'nde tutuklu Demirtaş ile mektupla söyleşi gerçekleştirdi.  Demirtaş'ın yanıtları özetle şöyle:

"Bizim süregelen siyasi yargılamalarımız Türkiye siyasetini ve seçimleri doğrudan etkileyen en önemli etkenlerden biridir. İktidar odakları varlıklarını koruyup sürdürebilmek için bizimkiler dahil birçok önemli davaya doğrudan ve açıkça müdahale etmekten çekinmiyor. Bu müdahalenin AYM veya AİHM nezdinde şimdi ve ileride ağır hak ihlalleri ile sonuçlanmasını da umursayan bir anlayışa sahip değiller. Yargıya müdahale edip bizi içeride tutmayı başaramazlar ise iktidarlarını kaybedip çok daha ağır bir fatura ile karşılaşacaklarını düşündüklerinden olsa gerek ki ağır hak ihlallerine sebebiyet vermek onlar için hafif bir bedelmiş gibi düşünüyorlar.

Siyasi dengeler değişmeden de bu tür siyasi yargılamalarda ‘Adalet’ asla gerçekleşmez. Biz de bunun fazlası ile farkındayız halkımız da bunu çok iyi anlıyor. O nedenle tüm gücümüzle demokratik siyasi mücadeleyi büyütmeye gayret ediyoruz. Toplum demokrasi ve özgürlüğe kavuşmadan biz dahil kimse adaletle buluşamaz.

Yeni anayasa

İktidar odaklarının demokratik bir anayasa derdinin olmadığını, olmayacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok. Uygulamalar ve söylemler zaten ortada ancak yeni anayasa söylemi bir gündem değiştirme faaliyeti değil gibime geliyor. Bana kalırsa bununla iki temel hedef güdülüyor. Birincisi iktidarın yeni ve pozitif bir hikaye ihtiyacı var. Bu açığı yeni anayasa tartışmaları ile doldurmak, kapatmak istiyor. İkincisi de mevcut sistemde seçim kazanamayacağı kesinleşince muhalefetle uzlaşarak parlamenter sisteme dönüşün kapısını ve pazarlık imkanını açık tutmak istiyor. Öyle tahmin ediyorum ki bazı muhalefet partileri ile el altından gayri resmi şekilde yeni anayasa için parlamenter sisteme dönüş dahil bazı pazarlıklar yapıyorlar. Bunlar arasında bildiğim kadarıyla HDP yok. Tabii MHP’yi kızdırmamaya, köpürtmemeye özen göstererek, mevcut sistemden dönüşün imkânlarını aradıklarını net olarak söyleyebilirim.

TBMM Başkanı sürekli çağrı yaparak muhalefeti anayasa masasına boşuna davet etmiyor. ‘Önce bir oturulsun, orada her şey konuşulabilir’ falan diyor. Bunu kişisel fikri olarak beyan etmiyor elbette, alttan da habire haber gönderiliyor muhalefete. Fakat bildiğim kadarıyla henüz bu çağrılara olumlu bir cevap verilmiş değil. AKP, eğer muhalefeti yeni anayasa konusunda ikna eder ve parlamenter sisteme dönüşü seçim öncesi yapmayı kabul ettirebilirse, Cumhur İttifakı dağılır ve yeni siyasi dengeler ortaya çıkar. Bunlar gerçekleşir mi bilmiyorum. Ama AKP’nin yoğun bir arayışı, kulis çalışması var. Sıkışmışlığını aşmanın bir yolu olarak, o nedenle yeni anayasa tartışmalarını gündemde tutuyorlar. Yoksa yeni anayasa yapacak meclis çoğunluğuna sahip olmadıkları biliniyor. Dertleri başka, yani keşke samimi ve ciddi bir şekilde gerçek bir sivil demokratik anayasa yapmaya girişselerdi. Fakat durum öyle değil.

HDP'nin kapatılması için tek hukuki delil yok

HDP ise tüm birimleri ve varlığı ile buna direniyor, direnecek. Partimizin kapatılması için tek bir hukuki delil ve gerekçe yoktur, olamaz. Eleştiriler olabilir, bunları da anlayışla karşılarız ama söylem ve faaliyetlerimize suç atfedilemez. Umarım AYM siyasi baskılara boyun eğmeden hukuka uygun bir karar verir. Ancak olası bir kapatma kararına karşı da HDP merkez yönetimi ne gerekiyorsa yapacak ve tedbir alacaktır. Bunu içeriden bizim bilmemiz veya karar vermemiz mümkün değil. Tüm tarihi sorumluluk mevcut yönetimin omuzlarındadır. Eminim ki arkadaşlarımız sorumluluklarının farkındadır

"Bu şekilde söyleşi yapmak çok üzücü"

Demirtaş, kendisi de tutuklu olan gazeteci Nedim Türfent'in "İlk kez mektupla söyleşi yapıyorum, kalemimin diline heyecan taşarsa af buyurunuz. Tutukluluğunuzun 52. ayındasınız, dile bile kolay değil. Sağlık durumunuz nasıl, psikolojik olarak nasıl hissediyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

Yaptığı haberden dolayı cezaevinde olan bir gazeteci ile bu şekilde söyleşi yapmak çok üzücü ve can sıkıcı maalesef. Senin ve haksız yere hapishanelerde olan herkesin en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum. Bizim içeride ve dışarıda yarattığımız siyasi mücadelenin önemli başlıklarından biri de ‘Adalet’ meselesidir. Halkın ortaya koyduğu kararlı irade ve cesaretle hep birlikte başaracağımıza bu haksızlıkların üstesinden gelerek demokrasiyi ve özgürlüğü kazanacağımıza yürekten inanıyorum.

Ben ve Abdullah Zeydan arkadaşım, dört buçuk yıldır birlikte kalıyoruz. Bazı sağlık sorunlarımız olsa da üstesinden geliyoruz. Moral açısından ise gerçekten çok iyi ve güçlüyüz.

Peki pandemi ile beraber katı izolasyon cezaevi yaşamınızı nasıl etkiliyor? Zaten kısıtlı olan haklarınızı kullanabiliyor musunuz? Açık ziyaretler, spor-sohbet faaliyetleri ne koşullarda yapılıyor?

Biz burada bugüne kadar hiçbir mahkumla karşılaşmadık. Avukat ve aile görüşlerine bile sadece ikimiz çıkarılıyoruz. Bizim için burası iki kişilik bir cezaevinden farklı değil. Sosyal haklardan yararlanırken de sadece ikimiz çıkıyorduk. Yani pandemi ile değişen pek bir şey olmadı bizim için. Ama genel olarak avukat ve aile görüşleri bir hayli sınırlandı elbette. Açık aile ve açık avukat görüşleri bir yıldır yapılamıyor. Spor falan da aylık bir saat kadar oluyor, bunları çok dert etmiyoruz doğrusu.

Gündem Haberleri