Kısa Dalga yazarı ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi başkanı Tezcan Karakuş Candan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki incelemelerini bugünkü '21 yıllık iktidardan yüzyılın en büyük enkazı' yazısında anlattı.
Candan, deprem öncesinde alınmayan önlemleri, yanlış kentleşme politikalarını, deprem sırasında ve sonrasında yaşanan yönetim sorununu eleştirdi.
Candan şunları kaydetti: "Gittiğimiz tüm bölgelerde, ilk 3 gün tam da arama kurtarma sürecinin altın saatlerinde, herkesin ihtiyacı olduğu dönemde merkezi yönetimin orada olmadığı, insanların kendi çabaları ile kurtarma yaptıkları sıklıkla dile getirildi. Oysa deprem olduktan sonra ilk yapılması gereken can kaybını en aza indirmek için arama kurtarmanın öncelikli olarak başlaması, temiz içme suyu, gıda ve hijyen koşullarının sağlanmasıydı. Bu gerçekleşemedi. Herkes tek bir noktadan emir bekledi. Süreç yönetilemedi. Deprem öncesinde önlem almayan iktidar deprem sonrasını da yönetemedi. Yönetim biçimi enkaz altında kaldı."
Kültür varlıklarının çevresinde önlem alınmadı
Kısa Dalga yazarı, deprem sonrası kültürel mirasa önem verilmediğini kaydetti: "Antakya’da tarihi merkeze geçebilmek için neredeyse her sokaktan geçme girişimimiz hep bir enkazla tıkandı ve hep geri döndük. Ezan sesiyle çan seslerinin birbirine karıştığı kültürler coğrafyası kentlerde, kültür varlıklarının yıkımı geleceğe taşınması gereken değerlerin yıkımıydı. Adıyaman’da Ulu Cami’nin yıkıntıları üzerindeki kepçe, kültür bilmezlik olarak belleğimizde yerini aldı. Gaziantep’te surlar, kiliseden camiye dönüştürülen Kurtuluş Cami, Maraş’ta Ulu Cami ve Arasa Cami, Malatya’da Yeni Cami yıkıntılarının çevresinde hiçbir önlem alınmamıştı. Sürece müdahil olacağını ifade eden Kültür Bakanlığı ise biz oradayken maalesef yoktu. Kültür varlıkları ve bellek mekanlarımız enkaz altındaydı." (Kısa Dalga)