ANALİZ | İktidar, Taksim için ‘kanunsuz’ dedi; peki kanunlar ve AYM kararı ne diyor?

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Saraçhane’de toplanarak Taksim’e yürümek isteyen işçilerin yürümesini engelleyen, yürümekte ısrar edenlere müdahale eden polisleri “Kanunsuz gösteri ve yürüyüşe” karşı koydukları için tebrik etti. Peki yapılmak istenen gerçekten “Kanunsuz” muydu? İlgili yasa ve AYM ne diyor?

İstanbul Valiliği, Taksim’de düzenlenmek istenen 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarını “Kanunsuz” diyerek yasakladı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Saraçhane’de toplanarak Taksim’e yürümek isteyen işçilerin yürümesini engelleyen, yürümekte ısrar edenlere müdahale eden polisleri “Kanunsuz gösteri ve yürüyüşe karşı büyük bir ferasetle, sağ duyuyla karşı koydukları” için tebrik etti.

Peki yapılmak istenen yürüyüş ve Taksim’de kutlama gerçekten “kanunsuz” muydu? Anayasa'ya göre herkes izin almadan barışçıl gösteri düzenleme hakkına sahip. Bu hak, ancak çok sınırlı hallerde kısıtlanabiliyor.

Anayasa'nın 34. maddesine bakalım:

"Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir."

Anayasa doğrultusunda hazırlanan kanun maddesi de aynı hakkı tanıyor.

Bir de 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 3. maddesine bakalım:

“Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”

AYM kararı ihlali açık tespit etti

Son olarak da 2015 yılında yine Taksim’in emekçilere kapatılması ve Taksim’e gitmek isteyenlere uygulanan polis şiddetiyle ilgili 12.10.2023 gün ve 2016/14517 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararına göre Taksim'de 1 Mayıs gösterisi düzenlenmesini yasaklamak Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne açık aykırılık oluşturuyor. AYM kararında Taksim yasağı nedeniyle yapılan başvuruda, "Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine" karar verildi. Ayrıca başvuruculara 18 bin TL tazminat ödenmesine hükmedildi. AYM, bu kararını İstanbul Valiliğine, İl Emniyet Müdürlüğüne ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına "benzer hak ihlallerinin önlenmesi amacıyla" gönderdiğini de kararına ekledi.

Yüksek Mahkeme ayrıca kararı Adalet Bakanlığına da gönderdi.

Taksim'e yürümek değil, engellemek suç

Bu karardan da görülebileceği gibi, Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği Anayasa Mahkemesi kararı ile açıkça 12 Ekim 2023’te belirlenmiş ve bu ihlal kararları İstanbul Valiliğine, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ve Adalet Bakanlığı’na gönderilmiş. Dolayısıyla İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın iddiasının aksine Taksim'de 1 Mayıs kutlaması değil, bu kutlamanın engellenmesi hukuka aykırı hale gelmiş durumda. AYM kararının gönderildiği Valilik ve Emniyet de Taksim'deki 1 Mayıs'ı engelleyerek "kanunsuz" bir işlem yapmış durumda. Bu da en hafif uygulama ile Türk Ceza Kanunu'ndaki görevi ihmal suçunu oluşturuyor.

Valilik ve Emniyet'in hukuka aykırı talimatına uyan kolluk görevlileri açısından da hukuksal sorumluluk doğuyor. Çünkü Anayasa'nın 137. maddesine göre "Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz."

Anayasa, kanun ve AYM kararı birlikte değerlendirdiğinde ortaya şöyle bir manzara çıkıyor: İktidar sözcülerinin ve medyasının aksine 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak isteyen emekçiler değil, AYM kararıyla tasdiklenmiş bu haklarını kullanmak isteyenleri engelleyen mülki idare ve kolluk amirleri ile onların emirlerine uyan kolluk görevlileri hukuku ihlal etmiş durumda. (Kısa Dalga)

Gündem Haberleri