DİSK-AR: Asgari ücretin alım gücü kaybı 5 ayda 5 bin TL'yi aştı

DİSK-AR raporuna göre; asgari ücretlilerin gıda enflasyonu, Mayıs 2022’de yüzde 119-135 bandına oturdu

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), mayıs ayına ilişkin ‘Asgari Ücret Raporu’nu bugün açıkladı. Buna göre; 2022’nin ilk 5 ayında asgari ücretteki toplam alım gücü kaybı 5 bin 7 TL oldu. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığı belirtilen raporda şunlar kaydedildi:

'AÇIKLANAN ENFLSAYON ORANLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR'

TÜİK, Mayıs 2022 dönemine ait Tüketici Fiyat Endeksi’ni (TÜFE) yıllık yüzde 73,5, 2022 yılının ilk beş ayı için yüzde 35,64 olarak açıkladı. Yıllık gıda enflasyonu ise yüzde 91,6 olarak açıklandı. Ancak bu enflasyon oranları, farklı gelir gruplarının gerçeğini yansıtmıyor. DİSK-AR tarafından yapılan hesaplamaya göre; asgari ücretlilerin gıda enflasyonu, Mayıs 2022’de yüzde 119-135 bandında gerçekleşti.

'EMEK GELİRLERİ ENFLASYONUN ALTINDA KALIYOR'

Enflasyon her ay tırmanırken işçiler, memurlar ve emekliler ise 6 ayda veya yılda bir zam alıyor. Böylece emek gelirleri enflasyonun altında kalıyor. Pahalılığın temel nedeni, ücretlerin geç artırılması ve resmi enflasyona endekslenmesidir. Nitekim bunun sonucunda asgari ücret ve diğer ücret gelirleri enflasyonun altında ezildi.

'2022 KAYBI EN AZ 20 BİN 726 TL'

2021 Aralık ayında yüzde 50,5’lik artışla 4 bin 253 TL olarak belirlenen net asgari ücret, 2022 yılında enflasyon karşısında hızla eriyor. 2022’nin ilk 5 ayı için asgari ücretin toplam alım gücü kaybı 5 bin 7 TL’yi buldu. Öte yandan asgari ücret artırılmazsa ve 4 bin 253 TL olarak uygulanmaya devam edilirse asgari ücretlinin 2022 yılı için kaybı en az 20 bin 726 TL olacak.

‘Asgari ücret enflasyona karşı korunuyor’ iddialarına rağmen gerçek böyle değil. Asgari ücretli, son 5 yıldır resmi enflasyona dahi eziliyor. TÜFE’den daha yüksek seyreden gıda fiyatlarının ise çok daha altında kaldı.

'ÜCRETLER ENFLASYONA HAPSEDİLMEMELİ'

Asgari ücreti sadece enflasyonla karşılaştırmak yanıltıcı olacaktır. Ücret ve emek gelirlerinin artışları resmi enflasyona hapsedilmemeli. Enflasyon, alt sınır olmalı. Asgari ücretin kişi başına gayri safi yurt içi hasılaya oranı giderek düşmektedir. Ulusal gelirin artışına, ülkenin ekonomik büyümesine esas katkıyı sağlayan işçiler, memurlar ve emekliler bu büyümeden pay almalıdır.” (ANKA)

Ekonomi Haberleri