Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 9 yaşından itibaren, 9 yıl boyunca akrabası Vedat Tarhan'ın cinsel istismarına uğrayan Emre Yıldır, 29 Nisan 2019'da 23 yaşındayken 5'inci kattaki evlerinin penceresinden atlayarak intihar etti. Ölümünden 1 ay önce ailesine 2002-2003 yıllarında evlerinde kalan Vedat Tarhan'ın 2011 yılına kadar kendisine cinsel istismarda bulunduğunu açıklayan Emre Yıldır, sanık ile yüz yüze gerçekleştirdiği görüşmeye ait ses kaydıyla Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Ancak başsavcılık dilekçeyi, Emre Yıldır'ın ölümünden sonra işleme koydu.
Emre Yıldır'ın intiharından sonra gözaltına alınan ve 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' iddiasıyla tutuklanan Vedat Tarhan, davanın görülen ilk duruşmasında tahliye edildi. Savcının itirazının ardından hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan Vedat Tarhan, 19 Ağustos 2019'da Çanakkale'de yakalanıp, tutuklandı. Tarhan, Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Kasım 2020'de görülen 10'uncu duruşmada, 'çocuğun nitelikli istismarı' suçundan herhangi bir indirime gidilmeden, 26 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, davaya ilişkin gerekçeli kararını da açıklayarak, Tarhan'ın 26 yıl hapis cezası almasını sağlayan en kritik delil konumundaki gizli ses kaydını 'hukuka uygun ve hükme esas delil' olarak kabul etti.
Tarhan'ın avukatının itirazı ile dava dosyası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25'inci Ceza Dairesi’nce ele alındı. İncelemeyi geçen yıl mart ayında tamamlayan 25'inci Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararının yerinde olduğunu hükmetti.
Bu karar da Yargıtay'a taşındı. Dosya, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin önüne geldi. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Yıldız, 10 Ağustos 2021'de 9'uncu Ceza Dairesi'ne gönderdiği yazıda, sanık avukatlarının temyiz talebinin reddi, istinaf mahkemesi kararının da onanması yönünde görüş bildirdi. Ancak dosyaya bakan 9'uncu Ceza Dairesi, istinaf mahkemesinin kararını bozarak, Tarhan'ın tahliye edilmesine karar verdi.
Emre Yıldır'ın annesi Oya Yıldır, Vedat Tarhan'ın tahliye haberi ile büyük üzüntü yaşadığını söyledi. Oğlunun tişörtüne sarılarak ağlayan Yıldır, şunları söyledi:
"Bu haberle yeniden öldük, artık yaşamak istemiyorum. Oğlum öldü, kurtuldu. Ben de onun gibi ölmek istiyorum, başka bir şey istemiyorum, çaresizim. Oğluma diyordum; avukatlar, hakimler, savcılar var, bizi korurlar. Hep onu teselli ediyordum. Ama olmadı demek ki, bilmiyorum. Tekrar söylüyorum; adalete güveniyorum. Ne olur gereğini yapsınlar, bu adamı içeri atsınlar ve en ağır cezayı versinler. Başka bir şey istemiyorum, acımız hiç bitmedi. Bu gidişle bitmeyecek."
Emre Yıldır'ın ablası Derya Gür de tahliyeyi Vedat Tarhan'ı yolda görüp, kendilerine haber veren kişilerden öğrendiklerini belirterek şunları anlattı:
"Benzetmiş olabilirler, olamaz dedik. Çünkü resmi olarak da herhangi bir tebliğimiz, herhangi bir haberimiz yoktu. Avukatımızla beraber bunun takibini gerçekleştirdik. Maalesef ki, çok acı ki avukatımız kişinin tahliye olduğu bilgisini verdi. Avukatımız resmi olarak bir bildiri gelmediğini de iletti. Adamın nasıl dışarıya çıktığını anlayamadık. 'Tahliye kararı' denilen bir belge varmış. Dosya kapanmamış olmasına rağmen tahliye kararıyla bu kişi, elini kolunu sallaya sallaya dışarıda geziyor. Çok kötüyüz, her gün ölüp ölüp diriliyoruz." (DHA)