Erdoğan: "Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmek Kılıçdaroğlu'nun kişisel fikri midir?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirme fikri CHP’nin fikri midir? Yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri midir? Bu CHP’nin kurumsal fikri ise ülkemiz açısından çok vahim bir sorun var demektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "(Yeni anayasa) Eğer uzlaşı sağlanmazsa, (2023) seçim sonrasına kadar ortaya çıkacak tecrübeye ve birikime göre kendi düzenlemelerimizi hayata geçirme yoluna gideriz. Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirme fikri CHP’nin fikri midir? Yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri midir. Bu CHP’nin kurumsal fikri ise ülkemiz açısından çok vahim bir sorun var demektir" dedi.

Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları şöyle:

YENİ YÖNETİM SİSTEMİMİZİ İNŞA ETMİŞTİR: 2,5 aylık aranın ardından bir kez daha burada sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Geçtiğimiz yasama döneminde çok çalıştınız. Yaz aylarında şehirlerinizde teşkilatlarımızla yürüttüğünüz çalışmaları takip ettim. Bundan sonra hem Meclis'te hem şehirlerinizde yolunuza devam edeceğinize inanıyorum. Milli iradenin tecelligahı olan bu kurumda görev alan milletvekillerimiz halkımızla yönetim organlarımız arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri netleştirirken, uyumu da en üst noktaya çıkardık. Bu Meclis milli mücadeleyi zafere taşımıştır, Cumhuriyetimizi kurmuştur. Ülkemizi çok partili siyasi hayata geçirmiştir. Demokratik ve ekonomik kalkınma hamlelerine destek olmuştur. Yeni yönetim sistemimizi inşa etmiştir. Kurucu ve devrimci vasfıyla hem kazanımlarımıza sahip çıkmakta hem ufkumuzu aydınlatmaktadır.

Biz Türkiye'nin gündemine getirdiğimiz ülkemizin ilk sivil anayasası teklifimizde samimiyiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz. Diğer partilerden de hazırlıklarını paylaşmalarını bekliyoruz. Diğer partilerin anayasa teklifleriyle kendi hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek yasama yılı bitmeden neticelendirebiliriz. Öncelikle diğer partilerin anayasa tekliflerini açıklamaları gerekiyor. Uzlaşma olmazsa 2023 seçimlerinde hep birlikte milletin terazisine çıkarız. Milletimizin kararı da başımız gözümüz üzerinedir. Burada temel belirleyici ülkemizin yönetim sistemidir. Bizim bakışımız şöyle: Türkiye'nin elde ettiği avantajların ne kadar kritik olduğunu salgın döneminde yaşadık ve gördük. Sağlıktan sanayiye diğer ülkelerden kendimizi ayrıştırdık. Gerçekten iyi bir iş yaptık diyebiliyoruz. Eksikler, aksaklıklar yok mudur, vardır. Hepsinin de farkındayız. Bu doğrultuda yaptığımız çalışmalar da mevcut. Bunların hepsi de küçük revizyonlarla düzeltilebilecek tali meselelerdir. Böyle bir imkanın olmaması durumunda ise seçim sonrasına kadar ortaya çıkacak birikime göre biz Cumhur İttifakı çatısı altında kendi düzenlemelerimizi hayata geçiririz. 2023 sonrası için büyük ve güçlü Türkiye hedefimiz doğrultusunda daha kolay ve hızlı ilerlemeyi sağlayacak yol tayin ediyoruz.

ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİ


TBMM'nin yeni yasama yılı açılış konuşmamda ekonomiyle ilgili de kapsamlı değerlendirme yapmıştım. Demokrasi ve kalkınma hamlelerimizin ekonomimize etkisi IMF borcumuzdan kurtulmuş olmamızdır. Eski Türkiye'yi hatırlayanlar bu başarıyı çok iyi bilecekler. Baskıların, zulümlerin Türkiye'sinden bölgesinin ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline gelmesini unutamayız. Biz yeni anayasa diyoruz birileri de gerekirse ilk dört maddeyi de değiştiririz diyerek PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpıyor. Buradan soruyorum; acaba Anayasa'nın ilk 4 maddesini değiştirme fikri tüm CHP'lilerin iradesi midir, Kılıçdaroğlu'nun kişisel fikri midir? Bu CHP'nin iradesiyle ülkemiz için vahim bir sorun var demektir. Gördükleri her sakallıyı, kendilerinden olmayan herkesi linç eden bu alçakların pek çok insanı nasıl katlettiklerini biliyoruz. Okulları, yurtları, evleri, sokakları ateşe veren güruhu harekete geçirenler bugün hapishanede hesap veriyor. CHP'li kimi milletvekillerinin sergiledikleri rezillikleri saymıyorum. Tek parti dönemindeki faşist uygulamaları yüz karası olan CHP'nin 28 Şubat'tan 6-8 Ekim olaylarına kadar yakın tarihimizin her kritik meselesinde nasıl ülkenin ve milletin karşısında saf tuttuğunu unutamayız. Bu partinin yerli de milli de olmayan politikalarını anlatacağız. Tarih CHP gibi Cumhuriyetin en eski partisinin HDP gibi terör örgütü kuklasının emrine verenlerden hesap soracaktır.

AKŞENER'İ HDP VETO ETTİ: Bir de o ittifakın diğer partisi ve başındaki hanım var. HDP'nin Millet İttifakı'nın ortağı olduğu beyanlarla, CHP'nin belediye uygulamalarıyla inkarı olmayan bir gerçektir. İYİ Parti'nin buna kör sağır kalarak kendi konumunu koruma çabası sürdürülebilir değildir. Bu hanımefendinin başbakanlığa talip olması da bu trajikomik olayla ilgilidir. HDP, Millet İttifakı'ndaki hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Hayali bir makama talip olunmamasının gerisinde bu vetonun sineye çekilmesi vardır. Bu hanımefendinin '28 Şubat kararlarına ben imza attım, uygulanması gerektiğine inanıyorum' sözünü unutmadık. İnsanda ilke ve omurga olmayınca her devirde ne söylemesi gerekiyorsa onu saçmaktan geri kalmaz. Bize saldıran herkes gibi bunların da gerisi envai çeşit rezilliklerle doludur. 

Gündem Haberleri