Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi'nde düzenlenen TÜRGEV iftarına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada Beşiktaş'ta 29 kişinin hayatını kaybettiği gece kulübü yangınına ilişkin konuşan Erdoğan "Bu binaya inşaat ruhsatını, imar ruhsatını veren ve binanın en alt bodrum katlarını gazino haline getirmeye müsaade edenler kim? Sürekli işçinin emekçinin hakkından bahseden bu çevreler önceki gün Beşiktaş'taki yangında hayatını kaybeden 29 emekçiyle ilgili tek cümle kurmadılar. Şimdi, biz de savcılarımızla bunu takip ediyoruz, bunu kovalıyoruz. Kovalamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, yangının ardından bölgeye giden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ziyaretini kastederek "Birileri hemen koşup gittiler. Kendi günahlarını nasıl örtüreriz, bunun peşinde koştular" dedi.
"Birileri her fırsatı TÜRGEV gibi gençliğe hizmet çatılarını yıkmak için kullandı"
Erdoğan şunları söyledi:
"Meyve veren ağaç taşlanır. Birileri eline gelen her fırsatı TÜRGEV gibi gençliğe hizmet çatılarını yıkmak için kullandı. Ne siz ne de biz bunların hiçbirine aldırmadık. Hukuk, meşruiyet, hakka ve halka hizmet yolundan ayrılmadık. Bizi yok etmeye gelenlerin bizde hayat bulacağı yüksek bir ruh haliyle mücadelemizi kararlılıkla devam ettirdik. Sen doğru olursan, sen dürüst, samimi olursan eğri er ya da geç mutlaka bulur diyoruz. Ağızlarını her açtıklarında hak, hukuk, adalet kavramları üzerinden gönüllü kuruluşlarımıza dil uzatanların iki yüzlülüklerini çok iyi biliyoruz. Sürekli ahlak tüccarlığı yapan, işçinin emekçinin hakkından bahseden bu çevreler, önceki gün Beşiktaş'ta hayatını kaybeden 29 kişiyle ilgili çıkıp tek cümle kurmadılar.
"29 vatandaşımızın ölümüne göz yumanlar kimler?"
Bu binaya inşaat ruhsatını veren, imar ruhsatını veren ve binanın en alt bodrum katlarını gazino haline getirmeye müsaade edenler kim? Şimdi tabii ki savcılarımızla bunu takip ediyoruz. Bunu kovalıyoruz, kovalamaya devam edeceğiz. Kimler bunlar? 29 vatandaşımızın ölümüne göz yumanlar kimler? Skandallar zinciri karşısında başlarını kuma gömmeyi tercih ettiler. Birileri hemen koşup gittiler. Kendi günahlarını nasıl örtüreriz, bunun peşinde koştular. Daha önce aynı vicdansızlığı evlatlarını bölücü alçakların pençesinden kurtarmak için çırpınan annelere bunlar göstermişlerdir. Yüreği kan ağlayan bu anneleri yalnız bırakmışlardı.
Biz yaklaşık yarım asırdır, vakfımız 28 yıldır çetin mücadelenin içerisindeyiz. Bu zorlu süreçte sizlere hizmet etmekten, sizleri en donanımlı şekilde hayata hazırlamaktan başka gayemiz olmadı. Hep daha fazla çalıştık, daha fazla koştuk. Ne yaptıysak siz gençlerimiz için yaptık. Ülkemizi çok daha ileri götürebilmek için sizin enerjinize, yeteneklerinize, heyecanınıza ihtiyacımız var. Bunun için kendimizi başkalarına göre tanımlayacak, başkalarının bizi kendi kalıplarına hapsetmelerine izin vermeyeceğiz. İşimizi, görevimizi, sorumluluğumuzu ülkemize, milletimize ve umudunu bizlere bağlamış ailelere karşı vazifelerimizi en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağız.
Tefekkürü, tezekkürü hayatının her alanına uygulayan bir gençlik, Türkiye ile birlikte İslâm aleminin hatta tüm insanlığın umududur. Sizlerden kendi şahsi geleceğinizin yanında ülkenizin istikbali ile ilgili hayaller kurmanızı, hedefler belirlemenizi istiyorum. Kişiye değer katan üretmektir. Yaptıklarının üzerine koymak kendini aşmaktır. İnsan ürettikçe mutlu ve motive olur. Düşünüp, tefekkür edip, çalışıp, çabalayıp ortaya iş koyduğunda mutlu, huzurlu kendisiyle barışık olur." (Kısa Dalga)