Ülke genelinde depremin meydana geldiği saat olan 14:46'da, Japon İmparatoru Naruhito ile eşi İmparatoriçe Masako'nun da katılımıyla bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Japonya Başbakanı Yoşihide Suga, düzenlenen törende yaptığı konuşmada "Sevdiklerini ve yakınlarını kaybedenlerin duygularını düşündüğümde bunu çok dayanılmaz buluyorum" dedi.
Nükleer enerjiden çıkışı tetikledi
Fukuşima, 1986 yılındaki Çernobil faciasından sonra yaşanan en büyük nükleer kaza olarak kabul ediliyor. Fukuşima felaketinin ardından nükleer enerjiye yönelik endişeler küresel çapta büyümüş ve aralarında Almanya’nın da olduğu birçok ülke nükleer santralleri aşamalı olarak kapatma kararı almıştı.
TIKLAYIN / Fukuşima nükleer felaketinin 10. yıldönümü: “Barış için atom” mümkün mü?
2050 yılına kadar karbon emisyonlarını sıfıra düşürmeyi planlayan Japonya'da enerji kaynakları arasında nükleerin yeri tartışılıyor. Ancak Japon NHK televizyonunun yaptığı bir anket halkın yüzde 85'inin nükleer kazalardan korktuğunu ortaya koydu.
Fukuşima’nın tasfiyesi on yıllar alacak
Japonya, Fukuşima ve çevresinde felaketten etkilenen bölgeyi tekrar ayağa kaldırmak için bugüne kadar 300 milyar dolar harcadı.
Fukuşima Dayiçi santralini tasfiye etme, kirlenmiş su ve katı atığı bertaraf etme ve bölgeyi güvenli hale getirmek çok zorlu bir süreç olarak değerlendiriliyor. Her gün yaklaşık 5 bin kişi bu işi yapmak için nükleer tesiste çalışıyor. Reaktörde hala 880 ton erimiş atık bulunuyor.
Reaktörün işletmecisi Tokyo Electric Power (TEPCO) şirketi bu projenin on yıllar alabileceğini söylüyor.
Fukuşima sonrası getirilen yeni standardlara göre ülkedeki toplam 33 reaktörden sadece dokuzuna onay verilmişti, bunlardan dört hanesi halihazırda hizmet veriyor. Felaketten önce ise 54 reaktör çalışır durumdaydı.
Nükleer enerji geçen yıl Japonya’nın toplam enerji ihtiyacının yüzde 6'sını karşılarken, yenilenebilir enerjinin payı yüzde 23,1, fosil yakıtların payı ise yüzde 70 oldu. Fukuşima faciası sonrası nükleer enerjiden vaz geçme kararı alan Almanya'da yenilenebilir enerjinin ülkenin toplam enerji ihtiyacı içindeki payı ise yüzde 46,3 düzeyinde.