CHP'ye yönelik tepki oylarının TİP'e yönelebileceğini ifade eden gazeteci Özlem Akarsu Çelik, CHP'nin Memleket Partisi ve Muharrem İnce'ye oy verecek seçmeni dikkate alması gerektiğini kaydetti.
Kısa Dalga'ya milletvekili aday listelerini değerlendiren Çelik, "Tüm siyasi partilerin listelerinde sürprizler var. Millet ittifakı’nın işi çok zordu" dedi.
Çelik, "Saadet, DEVA, Gelecek ve DP adaylarının CHP listelerine nasıl yerleştirileceği merak konusuydu. Gördük ki, bu dört partiden 20 isim, seçilecek yerlerden CHP listesinde yer aldı. Bu isimler arasından bazılarına CHP seçmeninin itiraz etmesi hiç şaşırtıcı değil" dedi.
CHP'ye tepki oyları TİP'e yönelebilir
CHP’nin bu isimleri aday gösterdiği yerlerde tepki oylarının TİP’e yönelebileceğini söyleyen Çelik, "Tabii TİP oralarda aday gösterdiyse… TİP, 52 ilde kendi amblemiyle seçime girecek olsa da aslında 10 il önemli. Yeşil Sol Parti’nin de bazı adaylarına tepki olması muhtemel. Oradan da özellikle batı illerinde TİP’e yönelecek oylar sürpriz olmaz" dedi.
Çelik, şunları kaydetti:
"Memleket Partisi de CHP’ye kızarak oy vermeyecek seçmenin bir bölümünün kendisine yönelmesi beklentisi içinde. Üç ay önce adı bile anılmayan Muharrem İnce’nin bir anda cumhurbaşkanlığı seçiminin kaderini belirleyecek bir figüre dönüşmesi konusunda CHP’nin daha dikkatli hareket etmesi gerekiyor. İnce’yi ve Memleket Partisi’ni görmezden gelmek, siyaseten doğru bir strateji gibi görünse de CHP’nin, İnce ve Memleket Partisi’ne yönelen seçmeni anlamaya çalışması gerekir.
Herkesin merak ettiği soru şu: liste dışı kalan ya da seçilemeyecek sırada yer bulan adayların tepkisi seçime olumsuz yansır mı? Bu tepkinin seçim için çalışmama yönünde bir tutuma dönüşeceği kanaatinde değilim.
Çünkü siyaset uzun soluklu bir iş. Önümüzde bir yerel seçim ve zamanından önce yapılacağına kesin gözüyle bakılan bir genel seçim daha var. Ayrıca seçimden sonra bürokraside binlerce kadro için insan ihtiyacı doğacak. Birçok kişinin bu yönde bir beklentisi de var. Özetle kırgınların Millet İttifakı’nın ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aleyhine çalışacağını hiç sanmıyorum. Ancak bu, partilerin kendi içinde tartışma, küskünlük, ayrılık olmayacağı anlamına gelmiyor.
İyi Parti daha fazla efor sarf etmek zorunda
İYİ Parti’deki eğilim yoklamasının hakkaniyetli yapılmadığını söyleyerek aday olmayan Aytun Çıray‘ın tepkisi dikkat çekiciydi. Tüm partilerde çeşitli gerekçelerle tepkili isimler var. DEVA ve Gelecek, partileşme aşamasında önemli bir sınavdan geçiyor. İYİ Parti ise Altılı Masada yaşanan krizde kaybettiği oy ve moral üstünlüğü geri kazanmak için çok daha fazla efor sarf etmek zorunda olduğunu biliyor.
Bu seçim, “Türkiye yola Erdoğan’la mı devam edecek, Erdoğansız mı?” seçimi olarak algılanıyor. Böyle bir ortamda kızgınlık veya küskünlükle atılacak adımların Erdoğan’ın lehine sonuçlanacağını bilen siyasetçilerin sağduyulu davranacağını tahmin ediyorum.
Sadece Erdoğansız olmak da yetmiyor. Muhalefetin Meclis çoğunluğunu da alması gerekiyor. Kilit, Yeşil Sol Parti olacak.
Bakanların milletvekili adayı gösterilmesi doğru strateji
AKP listesi de çok dikkat çekici. Hizbullah’ın ardılı Hüda-Par ile DSP’li isimler aynı listede yer alıyor. Bunun özellikle DSP’li isimler açısından bir siyasi faturası mutlaka olacaktır.
Bakanların, milletvekili adayı gösterilmesi AKP açısından doğru bir strateji. İki iş insanı olan turizmci Turizm Bakanı ile özel hastane sahibi Sağlık Bakanının aday olmayı istemedikleri kulislere yansımıştı. İkisi de aday olmadı.
MHP ise seçime yalnız girme kararıyla şaşırmıştı. Alacağı sonuç, denklemi değiştirebilir.
Listeler kadın adaylar açısından utanç vesikası. Bu da şaşırtıcı değil. Son yıllarda devamlı pompalanan kadın ve LGBTİ düşmanlığı bir yana, CHP’nin mütedeyyin/muhafazakâr kesimle iş birliği yapması da bu konuda cesur adımlar atmasının önünde engeldi. Kadınlar tepkisini bu seçimde ortaya koymayacaksa da bir sonraki seçimde böylesine bir erkek ittifakını ve yok sayılmayı asla kabul etmeyecektir."