Ece Çelik
Yazar Eylem Tok'un trafik kazasıyla bir kişinin ölümüne yol açan oğlu T.C'yi ABD'ye kaçırması gündemdeki yerini korurken Tok ile ilgili yeni iddialar ortaya atıldı. Gazeteci Demet Cengiz, 2013 yılında yayımlanan "Mihr" ve 2014 yılında yayımlanan "Allah'ın Piyonları" isimli iki romanı olan Tok'un bu kitapları kendisinin değil gölge yazarların yazdığını ve para ile bastırdığını iddia etti. Peki gölge yazarlık günümüz yayıncılık dünyasında yaygın bir uygulama mı? Hangi etik sorunları barındırıyor? Herkes para karşılığında kitap bastırabilir mi?
ABD'de başlayan ve tüm dünyada "self-publishing" (kişisel yayıncılık) olarak adlandırılan para karşılığında kitap bastırma uygulaması son yıllarda Türkiye'de de bu konsept ile açılan yayınevleri vesilesiyle yaygınlaşıyor. Bu yayınevlerinde kitabını bastırmak isteyen yazarlar editörlük, baskı, dağıtım, halkla ilişkiler gibi hizmetler karşılığında yayınevine belli bir ücret ödüyor. Kimi yayınevleri yazarlara gölge yazarlık hizmeti de sunuyor.
DW Türkçe'ye konuşan Doğan Kitap Yayın Direktörü Cem Erciyes, son yıllarda yazar olmak isteyen insanların sayısının arttığını, bunun sonucu olarak da parayla kitap basan pek çok yayıncının ortaya çıktığını söylüyor.
2023'te 57 bin 735 ilk kitap basıldı
Kültür ve Turizm Bakanlığının verilerine göre 2023'te ilk kez basılan kitap sayısı bir önceki yıla göre yüzde iki arttı ve 57 bin 735'e yükseldi. Türkiye Yayıncılar Birliğinin verilerine göre Türkiye'de yılda ortalama 5'ten fazla kitap basan aktif yayınevi sayısı ise 2200 civarında.
Büyük ve köklü yayınevlerinin kendi değerlendirme mekanizmaları ile beğendiği dosyaları kitap haline getirebildiğini bunun dışında sürekli çalıştığı, okur tarafından sevilen yazarların kitaplarını bastığını belirten Erciyes, "Bu yüzden herkes büyük, kendini kanıtlamış yayınevlerinde kendine yer bulamayabiliyor" diyor. Parayla kitap basan yayınevlerinin çoğunluğunun uzun yıllardır yayıncılıkla uğraşan değil, ihtiyaca karşılık ortaya çıkan işletmeler olduğunu ifade eden Erciyes, "Tabii bu bir tercih. İnsanlar ne olursa olsun kitapları basılsın istiyorlarsa böyle yayınevleriyle çalışabilirler" ifadesini kullanıyor.
Yazarlığın uzun ve çaba gerektiren bir iş olduğunu vurgulayan Erciyes edebiyatla ilgilenen kişilerin genç yaşlarından itibaren öykü ve denemelerini dergilerde yayınlattıklarını zamanla o birikimin insanların merak ettiği romanlara, öykü ve şiir kitaplarına dönüştüğünü söylüyor. Ancak günümüzde sistemin değiştiğini anlatan Erciyes, "Kitapların internetten satılarak okuyucuyla buluşması denklemi değiştirdi, farklı yayıncılık anlayışları ortaya çıktı" diyor.
Cem Erciyes: Yazmaktan çok yazar olmayı önemsiyorlar
İnsanların yazmaktan çok yazar olmayı önemsediğini düşündüğünü ifade eden Erciyes, günümüzde çok sayıda tecrübeli editörün geliştirici editör ve gölge yazar olarak hizmet verdiğini anlatıyor. "Pek çok tecrübeli editörün geçimini bu şekilde sağladığını biliyorum" diyen Erciyes gölge yazarların ya da geliştirici editörlerin aynı zamanda kitabını bastıracak kişinin yayın dünyasına girmesi konusunda yardımcı olduklarını söylüyor.
Gölge yazarlığın etik olup olmadığı konusunda net bir kanısının olmadığını belirten Erciyes, "Elbette sevdiğiniz bir kişinin yazdıkları aslında başka birinin kaleminden çıktıysa ve bundan haberiniz yoksa bu durum etik açıdan tartışmaya değer" diyor. Erciyes "self publishing" yöntemi ile piyasaya giren yazarların genelde okuyucu nezdinde karşılık bulamadığını ve başarılı edebi ürünler çıkaramadıklarını ekliyor.
Kenan Kocatürk: Bu sistem yeni ve iyi yazarlar çıkaramadı
Türkiye Yayıncılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Kocatürk de ciddi, belli bir program dahilinde çalışan yayınevlerinin para karşılığında kitap basmadığını ifade ediyor. "İyi yayınevleri proje kitaplar yapsalar bile belli bir seçki ile ilerliyorlar" diyen Kocatürk, yurt dışında doğan "self publishing" sisteminin beklenildiği gibi yeni ve iyi yazarlar çıkartamadığını vurguluyor. Türkiye Yayıncılar Birliği olarak para karşılığında kitap basan, ticari amaçla kurulmuş yayınevlerini derneklerine kabul etmediklerini ifade eden Kocatürk, "Bu tip yayınevlerinin kitabını bastırmak isteyen insanlara gerçekleşmeyecek vaatler verdiğini ve bu şekilde kitabı yazan kişiden ciddi gelir elde ettiğini de duyuyoruz" diyor.
"Edebiyatta gölge yazarlık etik değil"
Edebiyat için yol kat etmek isteyen insanların sabırlı olması gerektiğini ifade eden Kocatürk yayınevlerinin önünde onlarca dosya olduğunu ve değerlendirmelerinin bazen uzun sürebileceğini söylüyor. Bu uzun değerlendirme sürelerinin insanları "bir an önce kitabımı basayım" bakış açısıyla para ile kitap basmaya yönlendirdiğini söyleyen Kocatürk, edebiyat eserlerinde gölge yazarlığın kesinlikle etik olmadığını vurguluyor. Bir kurumun tarihçesi, yazma konusunda yeterli olmayan ama deneyimli, önemli bir insanın hayatının yazılması gibi durumlarda gölge yazarlığın mümkün olduğunu ifade eden Kocatürk, "Edebiyat ürününde gölge yazarlık okuyucuyu yanıltmaktır" diyor.